HULL CITY ve ACUN ILICALI
Acun Ilıcalı’nın futbola olan ilgisini Acun Ilıcalı’yı ve futbolu takip edenler yakından bilir. Sıkı bir Fenerbahçe ve Erzurumspor taraftarı olan Acun Ilıcalı 19 Ocak 2022’de Championship ekiplerinden Hull City’yi 24 milyon €’ya satın aldı. Tabii bu haber ile birlikte kafalarda pek çok soru ortaya çıkacaktır.
*Acun Ilıcalı’nın Hull City’yi satın almasından Türk futbolu faydalanabilir mi?
*Hull City taraftarı Acun Ilıcalı’yı sahiplenir mi?
*İngiltere’deki Türkler Hull City’yi destekler mi?
* Hull City premier league çıkabilir mi? Çıkarsa, Premier League’de kalıcı olur mu?
*Hull City’nin yeni teknik direktörü kim olur? Ya da Acun Ilıcalı mevcut teknik direktör ile ilerler mi?
*Hull City Türk teknik direktörler ve futbolcular için İngiltere’ye ve sonrasında Avrupa’ya açılma anlamında bir fırsat olabilir mi?
*Süper ligden Hull City’ye kimler transfer olabilir?
*Fenerbahçe’nin her teknik direktör değişikliğinde teknik direktörlüğe aday olan Yılmaz Vural Hull City için de aday olur mu 🙂
Bu soruların sonu doğal olarak gelmeyecektir. Acun Ilıcalı’nın hayalini gerçekleştirmesi bence hepsinden daha önemlidir. Neticede öyle yada böyle İngiltere’de bir kulüp satın almıştır. Kimsenin cesaret edemediğine cesaret etmiştir. Her ne kadar bir Acun Ilıcalı hayranı olmasam da ya da medyadaki yatırımlarını çok fazla ilgi ile izlemesem de, Hull City’yi satın almasındaki sabrı ve başarısını takdir ile karşılıyorum.
Peki Acun Ilıcalı neden Türkiye’de kulüp satın almadı? Ya da İngiltere’de neden Hull City’yi satın aldı?
Tabii bu soruların cevabını vermeden önce Acun Ilıcalı’nın Hollanda macerasına da değinmek gerekir. Hollanda temsilcisi Fortuna Sittard ikinci ligde mücade ederken 2016 yılında Işıtan Gün tarafından satın alınmıştı ve sonrasında da Eredivisie’ye yükselmişti. 2020 yılında patlak veren covid salgını ile birlikte kulüpte finansal sıkıntılar yaşanmaya başlamıştı. O dönemde Acun Ilıcalı Fortuna Sittard’ın % 60’ını 8 milyon €’ya satın aldı ancak istediği havayı bir türlü Fortuna Sittard’da bulamadı. Bence bulması da mümkün değildi. Neticede çok göz önünde bulunmayan bir lig idi, Eredivisie yani Hollanda’nın en üst ligi. Acun Ilıcalı Nisan 2021’de de Fortuna Sittard ile ilişkisini kestiğini duyurdu. Yanlıştan kısa zamanda dönmiş oldu.
Acun Ilıcalı bence en doğrusunu yaptı ve gözünü İngiltere’ye çevirdi. Aslında İngiltere’de pek çok kulüp satılıktı. Peki Acun Ilıcalı neden Hull City’yi seçti? Hull City İngiltere’nin kuzey doğusunda bulununan 320.000 nüfuslu sıradan bir şehirdir. Öyle Acun Ilıcalı’nın söylediği gibi çok güzel bir şehir falan da değildir. Hull City aslında geçmişinde çok inişli çıkışlı grafiklere sahip olmuş bir kulüptür. 2010 yılında Mısırlı zengin iş adamı Assem Allam tarafından satın alınmıştır. Allam, Hull City’yi satın aldığında Hull City ilgili bazı hedefleri vardı. Bunlardan bir tanesi, stadı belediyeden satın almaktı. Stadı büyütmek ve çevresine alışveriş merkezleri yapmaktı. Bunun için 30 milyon £ bütçe ayırmıştı. Fakat Hull City belediyesi bunu çeşitli sebeplerle reddetti. 2013 yılında Allam Hull City’nin ismini Hull Tigers’a çevirmeye çalıştı. Bundan dolayı hem federasyon hem de taraftarları ile arası açıldı. Kulübün renkleri ve arması kaplandan esinlenilmişti.
Kaplan figürü Asya kültüründe çok fazla önemliydi. Bundan dolayı Hull City yeni ismi “Hull
Tigers” ile Asya pazarına açılabilir ve gelirlerini artırabilirdi. Bu talep beklenmedik bir tepki gördü. Taraftarlar yürüyüş düzenleyip, pankart açtı. Başkanın istifası istendi. Başkan “Hull Tigers” ismini kombine sahibi taraftarların onayına sundu. İsim değişikliği kıl payı fark ile kombine sahibi taraftarlar tarafından onaylanmıştı. Ne var ki son kararı İngiltere Futbol Federasyonu verdi ve isim değişikliğini reddetti. Temyiz başvurusunu yani karar itiraz hakkını da kaldırdı.
Bunun üzerine çılgına dönen Assem Allam kulübü satılığa çıkarttı. İlk başta başkan kulüp için 120 milyon £ istiyordu. 2014 yılında FA Cup’ta final oynayan, geçen yıl League One’dan Championship’e çıkan 1904 kuruluş tarihli Hull City için 20 milyon £ seviyesindeki tekliflere başkan kulübü vermeyince iş uzadı ve kulüp 7 yıl boyunca satılık olarak kaldı. Hull City taraftarı mutsuz, başkan ise keyifsizdi. Allam artık durumdan sıkılmıştı, kulübü elinden çıkartmak istiyordu, fiyatın da 20 milyon £ seviyelerinin çok daha üzerine çıkacağından ümidini kesmişti. Olası bir küme düşme ile fiyatın daha düşeceğinden korkuyordu. Zaten geçen yıl bir şekilde League One’dan Championship’e çıkmışlardı. Acun Ilıcalı için ise gerçekten iyi bir fırsattı. Maliyetleri yüzünden Premier League’den kulüp satın alması nerede ise imkansızdı. İnsan ilişkileri çok iyi olan Acun Ilıcalı Mısır’lı iş adamını ikna edip, istediği fiyata Hull City’yi almayı başardı.
Acun Ilıcalı bence doğruyu yaptı. Türkiye’den bir kulüp satın alsa (bu arada kimi alacak?), mevcut döviz kurlarında ne yaparsa yapsın kulübü karlı olarak yönetmesi çok zordu. Süper lig gibi can çekişen, kısır döngüdeki bir ligde her hafta hakemler ve federasyon ile uğraşacaktı.
Bu arada, yıllardır Championship’i izleyen ve çok uzun yıllardır Fulham’ın maçlarına giden bir futbol sever olarak Championship’den Premier League’e çıkmanın zor olduğunu ve çıktıktan sonra da kalıcı olmanın çok daha zor olduğunu iyi biliyorum.
Premier League ve Championship’teki kulüpleri incelediğimizde zaten kulüp sahiplerinin
çoğunun İngiliz değil yabancılar olduğunu görmekteyiz. Premier League kulüplerinden Brentford, Brighton & Hove Albion, Tottenham Hotspur, Championship kulüplerinden Blackpool, Bristol City, Derby County, Huddersfield Town, Luton Town, Middlesbrough, Preston North End, Stoke City kulüpleri dışında tüm kulüplerin sahiplerinin yabancı olduğunu söylemeliyiz.
Arsenal, Burnley, Liverpool, Manchester United, Millwall ve West Bromwich Albion’ın sahiplerinin Amerikalı, Bournemouth ve Chelsea’nin sahiplerinin Rus, Leicester City’nin sahibinin Taylandlı, Manchester City’nin sahibinin BAE’li, Watford’un sahibinin İtalyan, Wolverhampton Wanderers, Birmingham City ve Reading’in sahibinin Çinli, Blackburn Rovers’ın sahibinin Hintli, Cardiff City’nin sahibinin Malezyalı, Sheffield United’ın sahibinin Suudi olduğunu unutmamalıyız.
Diğer kulüplerin sahipleri ise farklı milletlere ait ortaklıklar şeklinde. Yani, biz yine duygusallığa kapılıp Acun Ilıcalı’dan bir Türk olarak Hull City’yi satın almasından dolayı Türk
futboluna faydalar beklersek hayal kurmuş oluruz. Tabii ki belli başlı faydaları olabilir. Ama bence reklamın niteliğinde olur. Neticede Amerikalı, Rus, Taylandlı, BAE’li, İtalyan, Çinli, Hintli, Malezyalı Suudi sahiplerden ilgili futbol ülkelerine ne tür faydalar geldi? Kulüpler ticari kuruluşlardır.
Acun Ilıcalı ile bir Türk olarak gurur duyabiliriz ancak Acun Ilıcalı’dan bir Türk olarak ülke futbolunun İngiltere’de ve dünyada temsilciliğini beklememeliyiz. Acun Ilıcalı zaten bir Türk olarak Hull City’yi alarak Türkiye’nin reklamını yapmıştır.
Saygılarımla,
mail: halit.giray@abcspor.com
twitter: @halitselimgiray