2013 yılının son günü, göreve bizzat talip olan Trapattoni yerine, Tayfun Korkut Hannover 96’nın başına getirildiğinde en fanatik, takımını en iyi takip eden taraftarın bile verdiği ilk tepki;’ Tayfun Korkut mu ? ne Tayfun’u?’ şeklindeydi.
Biz Türkiye kamuoyu olarak onu en azından Milli Takım Yardımcılığı’ndan tanıyorduk ama orada da pek başarılı olduğu söylenemezdi. Peki, Hannover 96 gibi Bundesliga’nın köklü kulüplerinden birinin, İspanya ve Stuttgart’ta küçük yaş gruplarını çalıştırmak dışında tecrübesi olmayan isimsiz bir Türk’ü Teknik Direktör olarak göreve getirmesinin sebebi neydi?
Anadilinin Almanca olmasını bir kenara koyarsak, bu soruya pek çok yanıt bulunabilir, ama bence en muhtemel cevap, şu an Bundesliga’da çoğu kulübün denediği şey. Kendi Klopp’unu bul ve onunla beraber takımı büyüt.
Neden başka bir isimsiz çalıştırıcı değil de Korkut derseniz, onun cevabı da kendisinden önce yakaladıkları şansları çok iyi kullanan sınıf arkadaşları yüzünden bir nevi iltimas görmesi.
Bayer Leverkusen’in başındaki Roger Schmidt, Augsburg’u geçen sene yılın takımı yapan Markus Weinzierl, Hoffenheim’la müthiş bir uyum yakalayan Markus Gisdol, geçen sezon Stuttgart’ı çalıştıran Thomas Schneider, geçtiğimiz kışa kadar Nürnberg’i çalıştıran Michael Wiesinger, Heidenheim’ı çok sınırlı kadro kalitesine rağmen 2. Bundesliga’ya çıkaran Frank Schmidt ve Hannover tarihinin şu ana kadar maç başına puan ortalaması bazındaki en başarılı çalıştırıcısı Tayfun Korkut, Alman Futbol Federasyonu’nun teknik direktörlük kursu olan Hennes Weisweiler Akademisi’nin 2011 yılında verdiği 24 mezundan 7’si.
Bu akademiye ismini veren Hans Hennes Weisweiler, hocaların hocası Sepp Herberger’den aldığı eğitimle kariyerine başladı ve o zamanın küçük bir yerel takımı olan Borussia Mönchengladbach’ı 70’li yıllarda, karşısında tarihin en iyi Bayern’i varken tam 3 kez Bundesliga bir kez de UEFA kupası şampiyonu yaptı. Daha sonra uzun yıllar Federasyon’la çalıştığı için de 2005 yılında Alman Futbol Federasyon’u akademiye onun adını verdi.
Akademi’nin 2008 yılından beri yönetimini üstlenen Frank Wormuth, 2011 yılında kendisine göre en hırslı öğrencinin Tayfun Korkut, en başarılı 2 öğrencinin ise Weinzierl ve Schneider olduğunu ifade ediyor. Şu an itibariyle Roger Schmidt sınıf arkadaşlarının daha önünde gibi duruyor ama ileriki dönemde kendisini geçebilecek çok potansiyelli rakipleri olduğunu da unutmayalım.
Bu arada Köln’de bulunan ve A sınıfı Kıtalararası Lisans veren Akademi her yıl sadece 24 öğrenci kabul ediyor, eğitim 44 hafta, yaklaşık 10 ay sürüyor. Eğitim sonunda yazılı, sözlü ve uygulamalı testlerden de geçmeniz gerekiyor.