https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

LEAGUE, CUP VE CHALLENGE…

Okunması Gerekenler

efe resimAvrupa’nın kulüpler bazında en muteber üç turnuvasından ikisi bugün itibariyle sonuçlandı. Final yapan ilk müsabakada, yani Eurochallenge’da, temsilcimiz Trabzon, tıpkı Energia maçında olduğu gibi, Nanterre maçında da, ilk yarı yaptığı düzinelerce acemiliği ve hatayı, ikinci yarıdaki gayretiyle telafi etmeyi denedi. Lakin basketbolun kimi zaman bizi sevindiren, kimi zaman da üzen o devasa azizliği, salise farkıyla kupayı Nanterre’e kazandırdı. Onca çaba, bir kahramanlık hikayesini güzel bir sonla noktalamaya yetmedi. Konuşulacak çok yön var. Fakat ben, Trabzon daha yeni yeni öne geçiyorken, Kaloyan Ivanov’un kaçırdığı 2 bomboş üçlük denemesine, rakibin faul hakkı çoktan dolmuşken niye o üçlükleri zorladığına ve pas vermediğine, ayrıca neye güvenerek en kritik yerde ½ faul atışı attığına; ve tabi son pozisyonda Trabzon lehine çalınmayan hücum faul düdüğüne ve pota altının nasıl başıboş bırakıldığına değinerek geçmek istiyorum.

NANTERRE 3Ayrıca, halen daha saatin bitmiş olduğuna inanıyorum ve benim toparlanmam, 2013 Pınar Karşıyaka Sendromu’mun ikinci ayağını atlatmam, Trabzonspor’lu oyunculardan çok daha uzun süreceğe benziyor. Zira onlar tüm bu hıncı, acıyı, Uşak Sportif’e tam 114 sayı atarak çıkardılar. Rakibi tebrik etmek, fakat tebrik ederken de gerçekçi olmak ve bir şampiyona yakışacak kalitede oynamadıklarını söylemek lazım. Trabzon ikinci yarıda toparlanmamış olsaydı bile, Nanterre sadece dış şutlarla var oluyordu. İlk yarıda Hardy hariç Trabzon zaten felaketti. İkinci yarıda kendini aştı. Fakat sonunu getiremediği için, Trabzon da ancak gönüllerimizde şampiyon olabildi. Haklarını, hakları olanı, önümüzdeki yıllarda almalarını diliyoruz – ki ilk adımı, Stipanovic ile 2 senelik sözleşme imzalayarak, çok doğru ve sağlam attılar… Sonsuz tebrikler…

 

kkimhkiEurocup’ta ise finalin ikinci ayağında değişen hiçbir şey olmayınca, 19 sayılık bir farkla, 83 –  64 Khimki galip gelince, Canaria’nın ilk maçtaki sorununun heyecan olmadığını gördük. Canaria’da sadece genç Tavares (17s 10r) varlık gösterebildi. Oyuncu kalitesi ve tecrübesi, Reneses’in tilkilerle bezeli takımına galip gelmeyi başardı. Geçen seneki Euroleague şampiyonluğu ve Final Four MVP’liğine, bu sene Eurocup şampiyonluğu ve MVP’liği katan Tyrese Rice (16s 6a), James Augustine (18s), Paul Davis (16s 10r), Sergey Monia (2s ve 4r, fakat muhteşem bir savunma direnci) ve Petteri Koponen (13s 5r 4a) çok acımasız davranıp, bize gerçek bir şampiyonun nasıl oynayacağını kanıtladılar. Rimas Kurtinaitis de Khimki ile ikinci, toplamda da 3. Eurocup kupasını kazanmış oldu koçluk kariyerinde. 2012’de kazandığı “Tüm Zamanların En İyi Eurocup Koçu” unvanını da ne kadar hak ettiğini bir kez daha gösterdi cümle aleme… Yine tebrikler, yine alkışlar…

 

f4 fbKaldı geriye, kupaların en güzeli, en büyüğü… En sonunda, yapılan yatırımlar ilk hedefe vardırdı kulüplerimizden birini: Fenerbahçe Ülker, 10 yılı aşkın bir süre sonra Final Four’a kalan ilk Türk takımı olmayı başardı. Hem de Maccabi’ye karşı maç bile kaybetmeden. Her oyuncu muhteşemdi. Ama ikinci maçta galibiyeti tescilleyen üçlüğüyle Emir’i ve üçüncü maçta ağırlığını koyan Zisis ile son pozisyondaki müdafaa azmiyle, kararlılığıyla bize kendini kanıtlayan genç Kenan Sipahi’i ayrı bir yere koyarak tebrik etmek lazım. Efes’te ise üçüncü maçta şaha kalkan Janning’in o son hançeri sokmasının acısını, Efes’in tüm sistemini 4. maçta çözerek çıkardı Real Madrid. Yine de, Ivkovic’in takım içi dengeleri gözetmeyi, gereken ayarlamaları yapmayı denediğini ve Kristic’e bir yardımcı bulmaları, Cedi’nin de o üçlükleri daha yüksek yüzdeyle sokmaya başlaması halinde, Efes için de ufukta yeşil ışıklar görüneceğini fark ettik. Tabi eğer Saric ve Cedi’yi seneye NBA’e kaptırmazlarsa. Her iki takımımıza da teşekkürler ve tebrikler sunmak farzdır. Fenerbahçe’ye de ilaveten bu yolda sonsuz başarılar diler gönlümüz..

 

euroleagueTıpkı Efes ve Real Madrid gibi, Olympiacos ve CSKA da bizi yanıltmazken, sıra, tüm hesapların tek bir maça odaklanacağı safhaya, yani Final Four’a geldi. Eşleşmeler belli: Fenerbahçe Ülker – Real Madrid, ve Olympiacos – CSKA. Eşleşmeler belli de, şimdi, bir bakalım galipler ne kadar bariz:

 

FB Ülker – Real Madrid: Real, ‘95’teki o efsanevi Sabonis-Arlauckas pota altı işbirliğinden beridir, yani tam 20 senedir Euroleague’de şampiyon olamadı. Çok yaklaştılar belki kimi senelerde, fakat, olmadı. Hele geçen seneki final kabusunu da hesaba katarsak, şimdi iyiden iyiye maça asılacaklardır. Llull, Rudy ve S-Rod, zaman zaman sazı eline alıp, coştukça coşan isimler, fakat etkili oldukları ölçüde uyumsuzlar. Geçen seneden bu yana koç Laso neleri niye değiştirdi bilinmez, fakat liderlik kesin ve net bir biçimde S-Rod’da değilken Real Madrid çok dağınık. Zira ne Llull’ün ne de Rudy’nin etraflarındaki oyuncuları yüceltmek, oyuna dahil etmek gibi bir amaçları yok.

barca realTüm kaliteleri bir yana, Llull tribünlere, Rudy de hakemlere oynamayı sever. Obradovic’in hakemler konusunda dengeyi sağlayacağı muhakkak; fakat Final Four’un Madrid’te oynanıyor oluşu da, saha ve seyirci avantajını otomatik olarak Real’e verecektir. Buna karşın, acemi olmayanlar için, denklem aslında çok karmaşık değil; Sergio Rodriguez’i unutmalarını sağlayıp, Rudy’yi asabileştirmek, Llull’ü zor şutlara iteklemek, KC Rivers’ın mahşerin dördüncü atlısı olmasını engellemek, Jaycee Carroll’u asla ama asla boş bırakmamak, Maciulis’e erken faul aldırıp savunma direncini tökezletmek ile işe başlanmalı.

Uzunların çarpışmasında Fenerbahçe teklemezse, (ki, Fenerbahçe’de komple bir pivot bulunmazken, rakibin hakiki pivot olmayan tek uzunu, yani Felipe Reyes, aynı zamanda takımının en etkili ve tecrübeli uzunu konumunda – ona bol bol üçlük denettirmelerini sağlayıp oyundan düşürmeli, ribauntlarda canını sıkmalıyız) işimiz kolay olacak. Ayon, normal şartlarda zaten çok hata ve top kaybı yapıyor; fakat seyirci desteğiyle, muazzam pivot hareketlerinin istikrarı şaha kalkabilir. Slaughter ve Mejri’yi son lig ve Avrupa maçlarında bench’in diplerinden, zincire vuruldukları yerden çıkarttılar, fakat bu sefer de Bourousis’i oraya mahkum ettiler. Nocioni zaten her attığını ıskalar hale geldi.

fb ulker 10Gelgelelim, hem Bourousis hem de Nocioni, her şartta fark yaratacak kalite ve tecrübede isimler. Her durumda, küçümsenmeleri veya başıboş bırakılıp unutulmaları hata olur. Hoş, koç Obradovic’in herhangi bir küçümsemeye mahal verdirtmeyeceğini bildiğimiz için içimiz ferah; fakat Efes serisinde gördük ki, 15 sayı öne geçmenin bir anlık rehaveti bile her şeyi Madrid ekibi lehine döndürebiliyor. Ezcümle, Fenerbahçe oyuncuları, her ne şartta olursa olsun, hızlı hücumlara müsaade etmemeli, kritik anlardaki baskıda topu getirme görevini Goudelock’a vermemeliler… Rehavete de az girerlerse, 89-83 civarı bir skorla maçı alıp finale yürür Fenerbahçe Ülker…

CSKA – Olympiacos: İki takımın da bu sene birbirini yenmişliği vaki, mevcut. Da, o CSKA’da Khyrapa ve Kirilenko ‘yok’lardı. Biz, bu tabloyu 3 sene evvel görmüştük. Üstelik, finalde görmüştük, CSKA’nın sadece Galatasaray’a yenilmiş armadasının son saniyede çöküşünü. Fakat orada CSKA’yı, Kristic ve Kirilenko’yu çökerten devlerden sadece Spanoulis ve Printezis bugün Olympiacos kadrosunda iken, Antic artık NBA’de, Law bambaşka yerlerde, Weems ve Hines ise doğrudan CSKA’nın neferi oldu.

cska pana 3Halihazırda, Kaun – Kirilenko – Khryapa – Vorontsevich – Hines – Korobkov ile Euroleague’in en iyi uzun rotasyonu CSKA’da; fakat Dunston – Hunter – Kavvadas – Petway – Agravanis – Printezis rotasyonuyla en atletik, dinamik ve patlayıcı pota altı kadrosu da Oly’de. Lakin, bu sezon, Oly’nin muhteşem işler başardığı sezonlardan biri değil ve Olympiacos’un şahlanması için, seyirci desteği farz. Seyirci desteği olmadan, Spanoulis de bir maç iyi bir maç formsuzken, Printezis’i CSKA Vorontsevich – Kirilenko – Khyrapa döngüsüyle susturur ve maçı farkla alıp finale yürür. İş ki CSKA, para ile saadetin eşit veya denk olmadığını, paranın bu denklemde sadece bir fonksiyon, bir çarpan olduğunu öğrenip, 3 sene boyunca iyi dersler çıkarmayı başarmış olsun.

CSKA’nın zayıf halkaları malum: De Colo her maçta “süper” değil, Teodosic, hırslı olduğu kadar hırçın da olduğu için, maçın en kritik anlarında, el yakan topları nasıl yüksek yüzdeyle sokuyorsa, işte bir o kadar da hataya yatkın, teknik faul almaya ve serbest atış kaçırmaya da yakın hale geliyor. Teodosic’i oyun düzeninden çıkarırsa Olympiacos, işte o zaman De Colo ve Aaron Jackson’ın ne kadar “oyun kurabildiğini” görürüz. Ayrıca, Yunan ekibinin en güçlü gizli silahları olan Lojeski, genç Papapetrou ve Darden, CSKA’nın en zayıf karnı olan 3 numarada boy gösteriyorlar.

spanoulisÜstüne üstlük, Oly’nin guardları Sloukas ve Mantzaris’in katkılarını istatistik kağıtlarında kolay kolay bulamaz CSKA’lılar. Bir tek Lafayette’in verim düzeyinden emin olabilirler. Oysa Markoishvili veya Nichols, Olympiacos’lu forvetlerin yarısı kadar bile istikrarlı değiller. En keskin şutörleri Fridzon’un ise eli kırık ve sezonu kapattı. Artık bu noktadan sonra her şey, seriye, rotasyona, diri kalmaya değil, tek bir maçı, sonradan da ikinci bir “tek” maçı kazanmaya bağlı. Kimse, ilk maçı kazanmadan ikincisi için hesap yapamayacak, zira ilkini kazanamayan için, ikinci bir maç hiç olmayacak. Herkes, tüm gücünü ve sürprizlerini aynı maçta ortaya koyacak. Ben, CSKA bu sefer kazanır diyorum. Bakalım, acılarıyla ne kadar yoğrulmuş ve kavrulmuşlar..

Herkese şimdiden iyi seyirler. FB Ülker’e kerelerce başarılar, kolaylar gelsin ve bol bol “basketbol şansı” ile donansınlar. CSKA ile final oynamalarını ve kazanmalarını diliyoruz. Mayıs’ın ortasına kadar nasıl sabredeceksek artık…

Not: Takımdan kim giderse gitsin, iki – üç sene içerisinde bu teknik ekip ve bu koçla o kupayı (veya en azından bir muadilini) kaldıramazsa Fenerbahçe, bilin ki, kerametsizlik artık koçta değildir. Çünkü Obradovic’in çalıştırıp da uluslararası düzeyde bir kupa aldıramadığı hiçbir takımı olmadı…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

efe.ozenc@abcspor.com

@efe_ozenc

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular