“En iyi takım – CSKA Moskova”
Index rating: 97.07 (2.)
Sayı: 88.67 (1.)
Asist: 20.20 (1.)
3 sayı %: 42.73 (2.)
Serbest atış %: 79.94 (3.)
“Hayal kırıklığı yaratan takım – Maccabi Tel Aviv”
Geçen sezon aradığını bulamayan İsrail temsilcisi yaz döneminde ses getiren hamlelere imza atarak iddialı bir kadro kurmuştu. Yeni transferler Goudelock, Rudd, Seeley, Weems, Iverson, Miller ve Zirbes gibi yüksek kalitedeki isimleri görünce bir çok basketbolsever heyecanlanmış, yeni bir şampiyonluk adayı çıktı diye düşünmüştü. Ancak bu kadroyu Avrupa basketbolu ve Euroleague konusunda yeterli tecrübesi bulunmayan koç Edelstein’a emanet ettiler. Miller’ın sezon tam başlarken yaşadığı ciddi sakatlık, Weems’in kronik hale gelen sakatlıkları bir de koç ile takım arasındaki doku uyuşmazlığı üst üste gelince kötü bir başlangıç yaptılar. Sonrasında yardımcı koç Hadar’ı göreve getirdiler ama hatayı hatayla örtmeye çalıştılar diyebiliriz. Devam eden düşüşe dur demek için sezona Darüşşafaka Doğuş’un yardımcı koçu olarak başlayan aynı zamanda Letonya milli takımının da baş antrenörü olan Bagatskis’i göreve getirdiler. Miller sakatlıktan döndü ancak bu sefer de Zirbes sakat ve bir süredir faydalanamıyorlar ki oyuncunun da ikinci yarıda Milano forması giyebileceği söyleniyor. İlk yarıda kaliteli kadrosu ile büyük hayal kırıklığı yaratan Maccabi bakalım yeni koçu ile birlikte 2017 yılında 6 maçlık mağlubiyet serisine son verip, 14.sıradan yükselişe geçerek play-off potasına girebilecek mi?
“Sürpriz performans gösteren takım – Kızıl Yıldız”
“En iyi koç – Sito Alonso (Baskonia)”
2012 yılında Gipuzkoa’nın başında İspanya’da yılın koçu seçilen ve geçtiğimiz iki sezon Bilbao ile istikrarlı bir performans sergileyen 41 yaşındaki İspanyol koç ilk kez yer aldığı Euroleague arenasında Baskonia’nın başında sınavı geçmeyi başardı, Liga Endesa’nın ardından Avrupa’nın zirvesideki organizasyonunda da kendisini kanıtladı. Geçtiğimiz sezonun en tatlı sürprizi olan ve Final Four’a yeniden dönen Baskonia’nın bu başarısındaki en temel 3 yıldızı James, Adams ile Bourousis takımdan yazın ayrılmıştı ve onlar da bu yaz koç Alonso liderliğinde yeniden yapılanmaya gittiler. İspanyol koç Larkin-Beaubois guard ikilisi ile aslında geçen sezonki Baskonia temposunu korumayı sürdürdü ki bu yüksek tempoda Blazic de çok faydalı bir oyuncuya dönüştü. Koç Alonso müzmin sakat Bargnani’den fazla faydalanamamasına rağmen onun yokluğunda genç Alman Voigtmann’ı çok verimli kullandı. Ayrıca Shengelia, Hanga ve Tillie gibi 3 savaşçıyla da savunmada rakiplerinin hayli canını sıkan bir ekip oluşturdu. Savunmadaki performansının yanında Shengelia koç Alonso’nun sisteminde hücumda da çok değerli parçaya dönüştü. Şuanda Euroleague’de en değerli çok yönlü oyuncularından biri ve rakip savunmaların en çok eşleşme problemi yaşadığı isimlerden biri. Genç Diop da atletizmi ile kenardan gelerek bu savunmaya değerli bir takviye sağladı. Özetle koç Alonso ilk Euroleague sezonunda neredeyse sıfırdan yarattığı ve her bireyinden %100’e yakın katkı aldığı takımı ile istikrarı yakalamış durumda. Aldıkları 10 galibiyet ile 4.sıradalar ve ikinci yarı öncesi Final Four’un en önemli adaylarından biri konumundalar.
“MVP – Keith Langford (Unics Kazan)”
24.1 sayı, %46.2 2 sayılık atış, %42.3 3 sayılık atış, %86.2 serbest atış, 3.9 ribaund, 3.9 asist, 2 top kaybı ve 25.5 verimlilik puanı.
“En iyi beş”
Milos Teodosic (PG-CSKA Moskova): 17.7 sayı, 2.2 ribaund, 7.8 asist, 18.5 verimlilik
Keith Langford (SG-Unics Kazan): 24.1 sayı, 3.9 ribaund, 3.9 asist, 25.5 verimlilik
Will Clyburn (F-Darüşşafaka Doğuş): 13.5 sayı, 5.2 ribaund, 1.2 asist, 12.9 verimlilik
Nicolo Melli (PF-Brose Bamberg): 12.9 sayı, 8.0 ribaund, 2.3 asist, 19.6 verimlilik
Ekpe Udoh (C-Fenerbahçe): 11.6 sayı, 7.8 ribaund, 1.8 asist, 19.5 verimlilik
“En iyi 2.beş”
Nick Calathes (PG-Panathinaikos): 14.2 sayı, 5.0 ribaund, 6.8 asist, 19.1 verimlilik
Sergio Llull (G-Real Madrid): 17.9 sayı, 1.9 ribaund, 5.9 asist, 17.6 verimlilik
Tyler Honeycutt (F-Anadolu Efes): 9.3 sayı, 8.1 ribaund, 2.5 asist, 15.0 verimlilik
Chris Singleton (F-Panathinaikos): 11.9 sayı, 6.1 ribaund, 1.3 asist, 16.3 verimlilik
Johannes Voigtmann (C-Baskonia): 11.4 sayı, 7.1 ribaund, 1.4 asist, 16.5 verimlilik
“Yükselen yıldız – Luka Doncic (Real Madrid)”
10 maçta ilk beş başladı, ortalama 17:26 dakika sahada kaldı, 8.0 sayı, %52.8 2 sayı, %41.9 3 sayı, %90.3 faul atışı, 3.5 ribaund, 3.3 asist, 11.3 verimlilik.
“En çok gelişim gösteren oyuncu – Johannes Voigtmann (Baskonia)”
24 yaşındaki genç pivot geçen sezon Avrupa’nın 3.kupası olan FIBA Europe Cup’da Frankfurt ile şampiyonluğa ulaşmıştı. Bu yaz Baskonia tarafından transfer edilirken takımın ikinci hatta üçüncü uzunu olarak düşünülmüş ve ileriye dönük bir yatırım olarak sınıflandırılmıştı. Ancak Bargnani’nin bitmek tükenmek bilmeyen sakatlıklarının ardından birden bire kendisini Euroleague’in zirve kovalayan takımlarından birinde ilk beş uzunu olarak buldu genç Alman. Bir pivota göre çok yumuşak olan bilekleri, saha görüşü, pas yeteneği ve olgun basketbolu ile ne kadar özel bir oyuncu olduğunu herkese göstermiş oldu. Topu yere çok az vurarak oynaması ve dış şut tehdidinin de bulunması ile birlikte topun değerini iyi bilen bir uzun, bunun yanında pas yeteneği sayesinde alçak postta oyun kurmanıza da imkan tanıyor. Belki çok atletik değil ama pozisyon bilgisi ve güçlü fiziği sayesinde her iki pota altında da ribaundlarda etkili olan bir isim. Her geçen gün kendini geliştirmeye devam eden yetenekli uzunun ismini yakında NBA takımları ile beraber de duyabiliriz. İşte ilk yarının ardından yakaladığı istatistikler:
10 maçta ilk beş başladı ve ortalama 24:37 dakika sahada kaldı, 11.4 sayı, %64.0 2 sayı, %35.9 3 sayı, 7.1 ribaund, 1.4 asist, 16.5 verimlilik.
“En iyi çaylak-Will Clyburn (Darüşşafaka Doğuş)”
13.5 sayı, %47.9 2 sayı, %38.7 3 sayı, %71.8 serbest atış, 5.2 ribaund, 1.2 asist
“Hayal kırıklığı yaratan yıldız-Alessandro Gentile (Milano)”
Bu sezon bütçesini yükselten ve koç Repesa yönetiminde kaliteli bir kadro kuran Milano yaz döneminde adı NBA takımları ve Barcelona ile de anılan kaptan Gentile’yi de kadrolarında tutmayı başarmışlardı. Ancak İtalyan oyuncu kendisinden beklenen performansın aksine yaşadığı sakatlıklar ve koç Repesa ile arasındaki uyumsuzluklarla daha çok ön plana çıktı. Geçen sezon takımın lideriyken birden bire takımda istenmeyen adam haline gelmesinin de aslında temel nedenleri bunlardı. Milano takım olarak onun sahada olmadığı maçlarda daha iyi bir performans sergiliyordu. İtalyan forvet şahsi oyunu ve hırçın yapısı ile takıma zarar vermeye başlamıştı. Milano yönetimi bu duruma daha fazla seyirci kalamadı ve ilk yarının bitmesine 2 maç kala onu Panathinaikos’a kiraladı, kurallar gereği ikinci yarıda yeni takımı ile süre almaya başlayabilecek. Gentile’nin Milano ile 2018 yazına kadar geçerli bir kontratı var, bakalım ikinci yarıda Pana forması ile neler yapacak ve sezon sonunda Milano ile ne tarz bir anlaşmaya gidecekler. İşte İtalyan yıldızın hayal kırıklığı yaratan ilk yarı performansı:
15 maçtan sadece 9 tanesinde forma giyebildi ve ortalama 22.3 dakika sahada kaldı, 10.8 sayı, %50.7 2 sayı, %21.4 3 sayı, %56.3 serbest atış, 3.0 ribaund, 2.4 asist, 9.4 verimlilik.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz