https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET 2015 1. GÜN (C VE D GRUPLARI)

Okunması Gerekenler

efe 

C GRUBU:

 

7. Charlon Kloof (Netherlands)Gürcistan 72-73 Hollanda: Gürcistan maça çok yavaş girip, uzunca bir süre de büyük farkla mağlup götürdüler oyunu. En büyük sıkıntıları, sahaya yansıttıkları sertliğe birebir cevap almaları, ve rakiplerin Pullen’e yaptığı enerjik, atik baskıydı. Derken son periyotta Zaza, Shengelia, Sanadze gibi isimler devreye girdi ve 22-5’lik seri yakalayan Gürcüler öne geçti. Hatta Sanikidze’nin skoru 62-65’ye taşıyacak üçlüğü girse, muhtemelen maç onlarındı. Onun yapamadığını Sanadze yaptı. Fakat tam da Hollanda’ya yazık olacak derken, önce Kloof Zaza’nın kritik top kaybını üçlükle cezalandırdı, ardından da yine Kloof’un asistinde Smeulders sahneye çıkıp orta mesafe isabetiyle farkı 3’e yükseltti. Gürcüler faul çizgisinden aradıklarını bulsalar bile, topun kimden çıktığına dair mutabakatın sağlanamadığı son topu iyi kullanamadılar, ıskaladılar, grup 2.liği yolunda büyük yara aldılar. Hollanda’nın bu performansı bence sürpriz değil, helal olsun. Hollanda’da Kloof devleşerek 22 sayı 3 ribaunt kaydederken, W. De Jong 16 sayı 6 ribaunt, Norel ve Smeulders 8’er sayı 4’er ribaunt, Schaftenaar 6 sayı 5 ribaunt 4 asist, Akerboom da 5 sayı ile galibiyetin mimarları oldular. Gürcistan’da ise son periyoda dek sesi soluğu çıkmayan Zaza 16 sayı 6 ribaunt 4 asist, Shengelia 16 sayı 8 ribaunt 5 asist, Markoishvili ve Sanadze 11’er sayı, Pullen 7 sayı 3 asist, Sanikidze boyuna ıska geçerek 1 sayı 9 ribaunt, Shermadini de sadece 2 sayı ve üç ribaunt üretebildi. Bench katkısı ve şut yüzdesi arasındaki farklar, maçın anahtar noktaları oldu.

 

15. Georgios Printezis (Greece)Yunanistan 85–65 Makedonya: Stonajevski sayesinde biraz denk başladı Makedonlar maça. Ama Antetokounmpo ve Printezis sayesinde Yunanlılar açıldılar. İlk periyot bitiminde güzel bir şut organizasyonuyla Stonajevski basketi buldu, hatta ikinci yarı başında da Kostoski sayesinde Makedonlar biraz kıpırdandı. 2. ve 3. çeyrekte sahada oyun kurucu olarak Yunanistan adına Calathes varken Makedonlar farkı 2’ye kadar indirdi (o yüzden bence Calathes takımını ileri taşımadı, aksine geriye itti). Ama sonra hem Calathes hem de Yunanistan toparlanıp farkı açtı; ki bu ivmenin başlıca sebebi de Sloukas’ın yardımlarıydı. İkinci yarının sonlarına doğru ise, Printezis ve Bourousis hariç tüm takım vasattı. Bu yüzden Makedonya biraz olsun Yunanlılar’ın yakınına yaklaşabildi. Lakin son periyoda gidilirken Koufos ve Antetokounmpo ağırlığını koyunca, Yunanistan rahatça galibiyete uzandı. Yalnız Yunanistan bu maçta kendi klasına katiyen yakışmayacak kadar çok ve basit hata yaptı, bir kenara not edelim. Yunanistan’da Printezis 18 sayı, Bourousis genelde benchten gelip 16 sayı 10 ribaunt, Koufos 11 sayı 11 ribaunt, Spanoulis 10 sayı 5 asist, Antetokounmpo 9 sayı 2 ribaunt, Sloukas 9 sayı 3 asist, Calathes de 7 sayı 4 ribaunt 8 asistle mücadeleyi tamamlarken, Makedonya’da Kostoski’nin 20, V. Stojanovski’nin de 13 sayısı galibiyete yetmedi; Samardziski 5 sayı 6 ribaunt, Hendrix 2 sayı 3 ribaunt, Simonovski 6 sayı 3 asist, Ilievski ve D. Stojanovski de 5’er sayıda kaldı.

 

9. Jaka Blazic (Slovenia)Slovenya 73-80 Hırvatistan: Tam bir horoz dövüşüne sahne olan maça, Blazic önderliğinde Slovenya hızlı girdi, ardından Simon ve Bogdanovic ile Hırvatlar toparlanıp farkı çok azalttı. Birbirlerine taban tabana zıt iki Yugoslavya murisinden Slovenya sertlik ve hırçınlıkla rakibinin yumuşaklığını iyice deşerken, Hırvatlar da kadro kalitesini konuşturup dengeyi sağladılar. Konsantrasyon bakımından Slovenler ilk iki çeyrekte daha önde görünseler bile, silkinip kendine gelen Hırvatlar ikinci çeyrek bitmeden 27-25 öne geçmeyi başardılar. Benchten gelen Zoric, Sloven yıldız Zoran Dragic’in sayılarına karşılık vermeyi başarınca, soyunma odasına Hırvatlar 44-38 önde gitti. Zoric bu bölümün en etkili ismiydi hiç kuşkusuz. İki tarafın da mebzul miktarda faul yaptığı üçüncü periyotta da aynı türkü devam etti ve Hırvatlar son periyoda 61-50 üstün girdi. Slovenler bu bölümde Zupan, Slokar ve Klobucar gibi neferlerini devreye sokup farkı azaltsalar da, Hırvatlar hep 7-8 sayılık fark bandında kalmayı başardı. Omic’in etkinliğinin düşmesi, Prepelic’in oyun disiplininden kopması, Hırvatlar’ın işine yaradı. Benchten Hezonja ve Stipcevic de devreye girince, Hırvatlar farkı istedikleri düzede tutmayı becerdiler. Son toplardaki gerilimi de bu sayede sağ salim atlatıp, maçı da kazanmasını bildiler. Galibiyeti Hırvatlar’a Simon (20s 6r 3a), Zoric (17s 4r) ve Hezonja (13s 6r) getirdi; Saric (8s 7r) üzerine düşeni yaparken, 3. çeyrekte kötü düşüp kafasını çarparak sakatlandıktan sonra oyundan tedbir amaçlı alınan Bogdanovic (9s 2r) ve Tomic (5s 4r) ise bence beklenenin çok altında kaldılar – Tomic yine takım arkadaşlarından çok top alamadı boyalı alanda. Slovenya tarafında ise, Zoran Dragic 14 sayı 4 ribaunt 3 asist, Blazic 11 sayı 6 ribaunt, Omic 10 sayı 3 ribaunt, Zupan 10 sayı 3 ribaunt, Prepelic 7 sayı 4 asist, Slokar da 6 sayı 3 asist kaydetti, ama galip gelemediler.

 

D GRUBU:

 

14. Blake Schilb (Czech Republic)Çek Cum. 80-57 Estonya: Günün çekişmeden uzak belki de tek maçıydı. Rakiplerin arasındaki devasa kalite ve oyun düzeni farkı yüzünden, Estonya ilk periyottan sonra Çekler’in ritmine direnemedi, iflahları kesildi. İkinci çeyrekle beraber Çekler atıp Estonyalılar susunca, maç da çok önceden bitmiş oldu zaten. Bireysel bakımdan çok gösteriş yapmayan Çekler, sert savunma ve iyi top paylaşımı sayesinde, takım halinde hatasıza yakın oynadılar. En önemli hançeri de, Schilb’in üçüncü çeyrekteki üçlüğü ile rakiplerinin böğrüne soktular. Her iki pota altını da tam manasıyla karartan Vesely 16 sayı 8 ribaunt, Schilb 14 sayı 4 ribaunt, Jelinek 11 sayı 3 asist, Benda 8 sayı 6 ribaunt, düşük şut yüzdesi yüzünden bir nebze sönük kalan Satoransky de 7 sayı 7 ribaunt 3 asist ile galibiyete mimarlık ettiler. Estonya’da ise günün ribaunt kralı olan Vene 18 sayı 13 ribauntla, Veideman 10 sayı ile oynadı; bol bol top kaybı yapan takımda tecrübeli Kangur’un 8 sayı ve Janar Talts’in 6 sayı 4 ribaundundan başka etkileyici herhangi bir unsur yoktu. Çekler bu maçla beraber hem galibiyet hem de averaj bakımdan rakiplerine gözdağı vermiş oldular.

 

10. Janis Timma (Latvia)Belçika 67–78 Letonya: Fizik mi, fundamental mi? Maç bu denk savaş yüzünden başa baş geçti (38-40 i.y). Mukubu ve Tabu savunmada iyi ama hücumda çok kötü başladı ama De Zeeuw gibi şutörleri sayesinde ayakta kaldı Belçika. Letonya ise içeriye çok iyi yüklenip pota altı civarından çok sayı üretti. İki takım da iyi top çevirdiler, bol pasa dayalı hücumlar ürettiler. İkinci yarının başlamasıyla, ribauntlardaki “hustle” inanılmaz boyutlara vardı. Hervelle, Van Rossom ve Tabu önderliğinde üçüncü çeyrek ortasında bir ara Belçika öne geçti. Ama Letonya da mücadeleyi bırakmadı; Berzins – Janicenoks ekseni sayesinde maç skoru sürekli dengelendi. 3. çeyrek böylelikle 52-51 belçika üstünlüğünde geçildi. Son periyotta Bertans nihayet istediği ritimde şut sokmaya başladı ve Letonya öne geçti. Ve tabi en kritik yerde Janicenoks yine devreye girip üçlüğüyle Letonya’yı refaha kavuşturdu. Belçika’da ise son bölümde Hervelle’in yanı sıra Lojeski devreye girip çift hanelere ulaştı – ona Letonya adına Freimanis yanıt verdi. Sonrasında da hem hücum ribaunduyla hem de savunmada devleşen Mejeris dominant bir oyun ortaya koydu ve fark çift hanelere kadar yükseldi (59-69). Kalan bölümde sazı eline almaya çalışan Lojeski bilhassa paslarında ve penetre denemelerinde, sert Letonya savunması yüzünden başarılı olamadı ve maç Letonya lehine tescillendi. Fiziksel mücadelenin dozajı yüzünden Hervelle ile Letonya kadrosu arasında epey “uyuşmazlık” çıktıysa da, olaylar büyümeden kesildi. Letonya’da Meiers 15 sayı 3 ribaunt ile takımın en skoreri olurken, Janicenoks 14 sayı 4 ribaunt, Bertans 13 sayı 4 asist, Berzins 12 sayı, Freimanis 8 sayı 5 ribaunt 4 asist, Timma da benchten gelip 5 sayı 5 ribaunt 3 asist ve 5 faul kaydedip galibiyete uzandılar. Belçika’da ise Hervelle’in 13 sayı 6 ribaunt 7 asistlik performansı gibi, Lojeski’nin 11 sayı, Van Rossom’un 12 sayı 4 asist, De Zeeuw’un 11 sayı 6 ribauntluk oyunları da galibiyete yetmedi; Tabu 8 sayı 3 ribaunt, Tumba da sadece 2 sayı üretip etkisiz kaldılar.

 

8. Kyrylo Fesenko (Ukraine)Litvanya 69-68 Ukrayna: Esasen, bizim maçımız, İspanya-Sırbistan maçı, Fransa-Finlandiya maçı, Bosna-Polonya maçı gibi pek çok maç epey çekişmeye sahne oldu, ama bana kalırsa günün en yüksek tansiyonlu ve en çekişmeli maçı, bu müsabakaydı. Bunun en temel sebebi de, tıpkı Fransa-Finlandiya eşleşmesinde olduğu gibi, rakiplerin arasında kağıt üzerinde kocaman kalite farkları olmasıydı. Üzerine bir de Ukrayna’nın fena halde eksik bir ekiple buraya geldiğini göz önüne alırsak, yaşanan sürprizin boyutunun ne kadar arttığını da görebiliriz.

Maça Litvanya Seibutis, Jankunas, Maciulis ve Valanciunas ile çok iyi girdi, ama ne zaman ki Randle kendini buldu, işte o vakit Litvanya kaçmaya, Ukrayna kovalamaya başladı ve fark 2 sayı bandına kadar indi. Ardından Mishula ve Fesenko’yu iyi kullanan Ukrayna, rakibine baskın çıkıp öne geçmeyi de başardı (25-26). İkinci yarıya kadar tablo değişmezken, ikinci yarıda Litvanya oyun planını, topu içeri indirerek uzunlarla Fesenko’yu yorma şeklinde yeniden ayarlayıp, müsait dış şutları da iyi yüzdeyle bitirince, fark bir anda açıldı (46-39). Bu bölümde Fesenko ile Javtokas durmadan birbirleriyle didişince ortam tatlı-sert bir gerginliğe sahne oldu, ama ötesi gelmedi. Sonrasında Ukrayna Zaytsev ve Fesenko liderliğinde savunmayı çok sertleştirip, hücumda da penetrelere ağırlık vererek serbest atışlar bulunca, fark yine 3 sayıya kadar düştü (48-45). Jankunas’a ve Kalnietis’in asistlerine Mishula ve Kornienko ile cevap veren Ukrayna, ümitlerini son periyoda kadar taşıdı (60-56). Zaytsev ve Pustozvonov sayesinde bir ara 62-63 öne geçmeyi bile muvaffak olan Ukrayna, bitime 1.52 kala, faul hakkını çoktan doldurmuş olmanın dezavantajını sonuna kadar çekti. Bu sayede, ecel terleri döken Litvanya da faul çizgisinin nimetlerinden bol bol faydalanıp rahat nefesler aldı. Son hücumlardan şanssız bir şekilde ve acemi hataların neticesinde eli boş dönen Ukrayna, fark 69-68 şeklinde 1 sayıya inmişken Litvanya’nın arka arkaya kaçırdığı faullerin ardından son saniyelerde galibiyeti kovaladı; fakat 5 faul alıp çıkan Fesenko’nun yokluğunda Valanciunas’ın son topu iyi savunması, ölüp ölüp dirildikleri maçta Litvanya’ya galibiyeti getirdi.

 

Fesenko’nun doğru kullanılınca nelere kadir olduğunu da bir kez daha bu maçla beraber görmüş olduk; ayrıca Valanciunas – Fesenko pota altı kapışması da, uzun yıllardır sağlam bir “eski usul” pivot çarpışması görmemiş gözlerimize ilaç gibi geldi. İki dev pivot da, birbirine tıpatıp benzer performanslar sergileyip, adam başı 19 sayı 11 ribaunt ve 1 asist ürettiler (fakat Fesenko rakibinden 1 fazla blok üretti) . Litvanya dış oyuncuları ise (Seibutis dahil ama Maciulis hariç) şut isabeti bakımından büyük alarm verdi. Litvanya’da Valanicunas’ın ardından Jankunas 22 sayı 5 ribaunt, Maciulis 11 sayı 3 ribaunt, Seibutis 8 sayı 3 ribaunt 3 asist, Kalnietis de 3 sayı 5 ribaunt 7 asist kaydederken, Ukrayna cenahında Fesenko dışında Mishula 13 sayı, Randle 12 sayı 6 asist, Kornienko 8 sayı 5 ribaunt, Pustozvonov 5 sayı 4 asist, Zaytsev de 7 sayı 5 ribaunt ile mücadele etti, ama galibiyet ellerinin arasından uçup gitmeyi seçti. Ukrayna bizi şaşırtacak, besbelli. Ama önce, izlemediyseniz, bulup buluşturup bir şekilde Valanciunas – Fesenko kapışmasını seyredin derim, gözleriniz bayram etsin.

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular