https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TOPA GARANE: BEYZBOL’UN DOĞU ANADOLU’DAKİ ATASI

Okunması Gerekenler

TOPA GARANE: BEYZBOL’UN DOĞU ANADOLU’DAKİ ATASI

Beyzbolun kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, 18. yüzyılda oynanan “rounders” adlı bir İngiliz oyunundan geliştirildiği ve kriket sporundan da bir parça katılıp harmanlanarak bugünkü haline geldiği iddaa ediliyor.
Ama hem bizim Doğu Anadolu şehirlerimiz hem de Küba, oyunun ilk çıkış yerinin kendi yöreleri olduğu, ufak rötuş ve eklemelerle, ana tema bozulmadan, bugünkü beyzbolun kendi yöresel oyunlarından evrimleştiği konusunda oldukça ısrarcılar.

Bu yazının konusu, Doğu Anadolu illerimizde fazlasıyla popüler olan, 7’den 70’e tüm vatandaşlar tarafından ilgiyle izlenip, asırlardır oynanan ve ABD’deki beyzbola olan benzerliğiyle dikkati çeken işte bu “Topa Garane” (Guhşegi) oyunu…
Aslında geçmişlerine bakıldığında, sadece 180 senelik tarihi olduğu bilinen beyzbol bu spora benziyor demek çok daha doğru!

Üstelik Amerikalılar beyzbola sahip çıkıyor olsa da, kodlanmış kurallarla oynandığı, yani resmi olarak oynandığı ilk yer Kanada’nın Ontario eyaletindeki Beachville şehri; tarih ise 4 Haziran 1838.

Yıllardır, nesilden nesile aktarılarak yaşatılan Topa Garane’nin tarihi, köylerin ileri gelenleri tarafından Selçuklu’ya kadar dayansa da, bugün için Van, Ağrı, Şırnak, Siirt, Hakkari, Bitlis, Kars ve çevre illerde oldukça ilgi çeken bir spor, hatta tam bir eğlence haline dönüşmüş durumda.

Düz bir alanda, 6’şarlı iki takım tarafından bir sopa ve çorap içine yerleştirilen keçi kılından yapılmış bir topla oynanıyor ama takımlardaki oyuncu sayısı için bir sınırlama söz konusu değil. Bu rakam bazen 5, bazen 10 olurken, bazen de 15’lere kadar çıkabiliyor.
Eski zamanlarda vuruşlar için daldan kesme sopalar kullanılıyormuş ama 21.yüzyıl ve gelişen teknoloji sonucu, tenis  topu da ekipmanların arasına girmiş durumda.

*** Oyunun beyzbola benzer kurallarına gelince;

*** Atıcı ve tutucu takım seçiliyor.

*** Bir takım sopayla topa vururken, diğer takım ise çıplak elle topu yakalamaya çalışıyor.

*** Oyun, rakip takımdan bir kişinin elindeki topu atıcının vurabileceği seviyeye doğru atması ve vurucu kişinin topu uzaklaştırmasıyla devam ediyor.

*** Atıcı ile arkadaşları hedefe doğru koşuyor. Bu sırada rakip takım oyuncuları da, topu hedefe doğru koşmakta olan oyunculara vurmaya çalışıyor. Hedefe varan oyuncu sayısı fazla olan takım, oyunun galibi oluyor.

Yürümenin bile çok zor olduğu, özellikle kar üzerinde oynanması ritüel haline gelen bu tarihi oyunda, köy büyüklerine sorduğumuzda; babalarından öğrendikleri, babalarının da kendi babalarından öğrendiği bu oyunu, “dondurucu soğuk olmayan hemen her günde” ve haftada ortalama en az 1-2 kez oynayıp, kendilerinden sonra gelecek nesillere aktarmak için uğraş veriyorlar.

Hangisi daha önceydi ya da kim kimden esinlendi bilinmez. İşin orasını spor tarihçilerine bırakalım ama, bizde oynanan oyunla, bilinen beyzbolu karşılaştırdığımızda, çok benzedikleri de su götürmez bir gerçek.

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular