AZ ALKMAAR AKADEMİSİ…

AZ ALKMAAR AKADEMİSİ…

Son dönemde Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin akademileri hakkında yoğun analizler yapmıştım. 26 Ekim Pazartesi günü Johan Cruyff Institute’da idim. Okulda akademisyenler ile epey sohbet ettim. Enstitü’dekilerin çoğu AFC Ajax’ı destekliyor ama hepsi AZ Alkmaar’ı takdirle izliyor. Bana da kesinlikle takibe al önerisinde bulundular. O yüzden bugünkü yazım AZ Alkmaar üzerine…

Dünyada Hollanda’yı temsil eden en büyük futbol akademisi denilince tabi ki önce Ajax akla geliyor. Ancak, son yıllardaki yatırımları ile AZ Alkmaar da artık bu konuda AFC Ajax’ın en büyük rakibi oldu…
AZ Alkmaar’ın geçen yıl oyunda kalma süreleri göz önüne alındığında, akademiden gelenlerin payı % 43,3’dür. Bu oran ile Hollanda 1.’sidir. Yani Ajax’ı da geçmiştir. Bilmiyorum, bizim ülkemizde böyle bir istatistik tutuluyor mu? Tutulsa cevabı merak ediyorum.

Bu arada, Athletic Bilbao (% 48,3) ve Celta de Vigo’nun (% 44,3) oranları da dikkat çekicidir. Yani, Athletic Bilbao’da geçen yıl oyunda kalma süreleri göz önüne alındığında, akademiden gelenlerin payı toplam takımın oyunda kalma sürelerinin yarısıdır. Bu akademi başarısı değil de nedir?

AZ Alkmaar’ın en büyük farkı detaylara çok önem vermesidir. Oyuncuların fiziksel sağlığına, gelişimine, farklı zeminlerde oyun oynama yetisinin geliştirilmesine, yeteneklerinin belli aralıklarda kontrol edilmesine önem verilir.
Alkmaar, Hollanda’nın en kuzeyindeki en büyük yerleşim birimi olduğundan ülkenin kuzeyindeki yetenekleri toplama avantajına sahiptir.
AZ Alkmaar’ın kulüp hedefi sahaya çıkan ilk 11’in % 50’sinin akademiden yetişmiş olma şartıdır. Geçen yıl bunu nerede ise yakalamışlardır.

Akademiden yetişmiş olup diğer takımlarda oynayan diğer oyuncuları, Johann Berg Gudmundsson (Burnley), Luciano Narsingh (Feyenoord) Ridgerciano Haps (Feyenoord), Guus Til (Freiburg) olarak sıralayabiliriz.

Yazımın sonlarına doğru Boadu (forvet), Koopmeiners (orta saha), Stengs (hücuma yönelik orta saha), Owen Wijndal’ı (sol bek) inceleyeceğim. Bu oyuncular 12 yaşında AZ Alkmaar’a adımlarını attılar ve halen AZ Alkmaar’da oynuyorlar. Takımlarını başarıdan başarıya taşıyorlar.

Eylül 2019’da Madrid’de yapılan “World Football Summit”de (“Dünya Futbol Toplantısı”) AZ Alkmaar’ın veri kullanarak dünyanın en iyi yetenek fabrikalarından biri haline nasıl geldiği anlatıldı. Sunumlarında oyuncu gelişimlerinde veri analizlerinin önemine değinildi. Verinin oyuncuların potansiyelinin tahmini ve gelişiminde kullanıldığından bahsedildi.

AZ Alkmaar oyuncu geliştirmeyi uzun vadeli stratejilerinin ana merkezi haline getirmiştir. Sebebi çok basittir, ne Hollanda’da ne de uluslararası arena’da diğer rakipleri ile rekabate edecek kadar bütçeleri mevcuttur.

AZ Alkmaar’ı rakiplerinden ayıran en önemli özellik, başarıyı satın almaması, yaratmasıdır. Bu da vizyon, uygulanan programlar, bilgi ve yetkin insan gücündeki fark ile oluşmaktadır.
Soru şudur: Nasıl yüksek performanslı bir kültür yaratılabilir? Basit gibi gözükebilir ama çok zordur. Çünkü herşey bir bütün halinde ilerler… Futbol Direktörü, Teknik Direktör, Scouting Direktörü, Akedemi
Direktörü birlikte çalışır… Birlikte hareket eder. Önce onlar bir takım oluşturur… Bizde olmayan bir yapı yani…

Hayatlarında 3 soru çok önemlidir:
1- Futbolda yeteneği tanımlayan nedir?
2- Bir kulüp, yeteneklerin verimli bir şekilde gelişebileceği bir kültürü nasıl yaratabilir?
3- Bireysel yetenekleriniz olduğunda, kazanan bir takımı nasıl kurabilirsiniz?

Futbolda yetenek 5 özellikten oluşur:
1- Teknik
2- Fiziksel Yetkinlik
3- Bilişsel Yetkinlik
4- Davranış
5- Kişilik

Veri, organizasyonun her kademesinde karar vermede objektiviteyi getireceğinden başvurulması gereken en önemli araç olarak görülmektedir. Tabi ki bilimsiz veri de tek başına bir şey ifade etmez. Hatta yanlış yönlendirmelere bile sebebiyet verebilir. O yüzden veriyi kullanmak da başlı başına çok önemlidir.

Örneğin, 12-18 yaş gruplarında, oyuncuların kronolojik yaşları ile biyolojik yaşlarını ayırmak çok büyük önem arz etmektedir. Aynı kronolojik yaştaki oyuncular farklı biyolojik yaşlara sahip olabilirler. Fiziksel testlerin sonuçlarını analiz ederken, aynı biyolojik yaştaki oyuncuları karşılaştırmak gerekir. Kronolojik yaşın bu analizlerde önemi kalmaz, hatta yanıltıcı bile olabilir. (Biyolojik yaş, beden ve ruhun işbirliği ile oluşan yaştır.)
Analiz, sadece performans verilerini içermez. Bir oyuncu hakkında genel bir bakışa sahip olabilmek için bilişsel (dış dünya iletişimi, kendini yansıtma, bilgi filtreleme yeteneği, geleceği süzme, vizyon, vb…) ve psikolojik testler (içe dönük / dışa dönük olma, bireysel / takım oyuncusu olma) de önem arz etmektedir.

Şimdi, burada aklıma bir zamanlar Trabzonspor’da oynayan Yattara geldi. Önemli bir yetenek idi, ama bilişsel ve psikolojik anlamda ciddi eksikleri olduğundan hak ettiği yerlere gelemedi. Yok oldu gitti.

Sergen Yalçın dünya yıldızı olma potansiyeline sahip iken Türkiye’nin dışına çıkamadı. Yetenekleri üzerine kitap yazılabilecek iken, bilişsel ve psikolojik eksiklerini her fırsatta küçümsedi. Kendini geliştirmedi, geliştirmek istemedi. Bence halen teknik direktör olarak yine gelişime direnç göstermekte. Şimdi konuma dönüyorum…

Yani bir teknik direktör elindeki oyuncu hakkında yorum yaparken, o oyuncunun performans, bilişsel ve psikolojik verilerini değerledirir. Elindeki potansiyellerin nasıl maksimuma çıkarılabileceğinin haritasını oluşturmaya çalışır. İşin özünde hepsi hesap kitap işidir.

Unutmadan belirtmek isterim, yakın gelecekte AZ Alkmaar akademisinden yetişmiş Pantelis Hatzidiakos (22), Ferdy Druijf de (21) yakında kendilerinden söz ettirme potansiyeline sahiptir.

Yazımın başında da aktarmış olduğum gibi, 20 yaşındaki sol ayaklı Calvin Stengs yakında bir yıldız olarak parlayabilme potansiyeline sahiptir. Hollanda milli takımında da oynayan Stengs’e muhtemel olarak İspanyol kulüpleri kancayı takacaktır. Unutmayalım ki, AZ Alkmaar’a 12 yaşında katılmıştır. Kim istemez, Akademisi’ne 12 yaşında katılan bir oyuncusunun dünyanın en büyük kulüplerine transfer olmasını?
18 yaşındaki Myron Boadu ise önemli bir golcü potansiyeli içermektedir. Özellikle ceza sahası içindeki fırsatçılığı ile dikkat çekmektedir. Şu an sakattır ancak en kısa zamanda sahalara dönecektir.
Teun Koopmeiners 21 yaşında AZ Alkmaar’ın kaptanı olmuştur. (AZ Alkmaar’a 12 yaşında katılmıştır.) Takımda penaltıları kullanmaktadır. Merkez orta saha olmasına rağmen, 8 ya da 6 numara bile oynayabilmektedir. Gerekirse de, defans. Yani günümüz futbolunun aradığı çok yönlü futbolcu modelidir.
Ve son olarak, Owen Wijndal… 19 yaşındaki sol bekin fiziksel özellikleri kısmen kısıtlı olsa da, 1’e 1’de halen gelişme açık da olsa, sol kanattaki atletik bindirmeleri sayesinde takımının attığı gollerde assist anlamında fayda sağlamaktadır. Wijndal’ın da Alkmaar’a 10 yaşında dahil olduğunu unutmamak gerekir.

Bugün AZ Alkmaar kendi ülkesinde bile ilk 3 büyük (AFC Ajax, PSV Eindhoven, Feyenoord) içinde yer almaz iken kendisine uluslararası arenada akademiden yetiştirdiği oyuncular ile yer bulabilmektedir.

Bugün ülkemizde ilgili bölgelerin gençlerini değerlendirebilecek bölgesel lider kulüpler neden ortaya çıkamaz? Bu misyon neden edinilmez? Anlaşılır gibi değil? Kendi akademilerine dayalı bir strateji ile Trakya’dan neden bir takım çıkamaz? Bursaspor neden Marmara Bölgesi’nin liderliğini yapamaz? Gençlerbirliği için eski günler neden çok uzakta olsun? Trabzonspor neden bir AZ Alkmaar olmasın?

Bu liste uzayıp gider… Hiç bir şehre haksızlık yapmayayım. Devir hazıra konma devri değil, üretim devridir!!!

Saygılarımla,

mail: halit.giray@abcspor.com

twitter: @halitselimgiray