Fenerbahçe taraftarları sorunlu insanlar veya sorunlu hale gelmeleri için her türlü yardım sağlandı. Koca bir kitlenin ayarları hiç düzelmeyecek şekilde bozuldu. Fenerbahçeli olmak gerçekten zor iş. Doktor, “Yağı, tuzu kes, stresi hayatından uzak tut” dediğinde, “Yağ, tuz tamam da ben Fenerbahçeliyim hocam” diyen ve doktorundan “E haklısın” bakışı alan insanlar…
Sürekli tetikte, iyi bir olayın arkasından bir arıza çıkacağına inançları tam! Arka arkaya iki güzel şey olsa, “Amman beyler kıpırdamayın, böyle kalın” diyecek kadar hassas.
Geçtiğimiz hafta sonuna voleybolda iki Avrupa kupası ile başladı Fenerbahçe. Eyvahlar olsun!
Çevremde hiç de azımsanamayacak miktarda Fenerbahçeli taraftar, bu maçlar öncesinde, “Abicim bunlar illa birinden birini kaybeder, gülerken ağlamaya veya ağlarken gülmeye başlarız” mealinde konuşuyordu.
Ancak ikisini de aldı Fenerbahçe iyi mi..?
Ertesi gün seçimler vardı. Sandığa formasıyla gidenler, kime oy vermediklerini göstermek istiyorlardı. Zira Fenerbahçe’nin evi Kadıköy’den çok net bir mesaj da çıktı. Ancak olaya bu şekilde bakan Fenerbahçeliler için, ülke genelinde sonuç pek de istendiği gibi olmadı.
Seçim sonuçları ülke geneli için kesinleşmeye başladığında bir abimiz yapıştırdı: “Ben biliyordum abi, bu seçimleri biz kazanacak olsak o kupalardan illaki birini kaybederdik” dedi. Hep sevin hep sevin nereye kadar tabi, o da haklı.
Seçimler sonrasında üç aşağı beş yukarı aynı kalan Türkiye’nin bu Pazartesi akşamında ise, Fenerbahçeli taraftarlar yine takımlarının yanındaydı.
Fenerbahçe de maça fişek gibi, dinamit gibi başladı zaten. Yapılan eğer bir boks maçı olsaydı, rakibine ilk raundu bitirtmezdi Fenerbahçe. Arka arkaya bulduğu pozisyonları kâh beceriksizlik kâh Frey’e takılarak değerlendiremese de, sürklase olan rakip defansın yaptığı saçma hata ile öne geçti. Baskısını da devre sonuna kadar sürdürdü. Birden fazla gol bulmak dışında her şeyi mükemmele yakın yaptı Fenerbahçe.
Ancak ikinci yarıda, yukarıda bahsettiğim serzenişte bulunan abimizi haklı çıkarır şekilde durdu Ersun Hoca’nın yiğitleri. Bursaspor baskılı, top yaparak ve pozisyon kovalayarak Fenerbahçe’yi sıkıştırmaya başladı. Fenerbahçe taraftarlarının “Kaşınıyoruz oooğluuum”, “Hoca sok artık Webo’yu yav!” haykırışlarıyla maçın son çeyreğine yürekler ağıza girilse de, Sow’un şık vuruşuyla kendilerini koltuklarına bırakıp derin bir oh çektiler.
2-0’dan sonra rahatlayan Fenerbahçe, oyuna sonradan giren Webo’nun attığı 3. golle maçı bitirdi, belki ligi de bitirdi. Bir maç eksiği ile en yakın rakibinin 10 puan önüne geçti.
Önümüzdeki hafta, bir nevi unvan maçına, kendisine yakın görünen şampiyonluğu tescil maçına çıkacak TT Arena’da. Kendisinden emin, güveni tam.
Mevcut durumda yüzler gülüyor, taraftar da takımdan emin, ancak yine de, “Kız çok güldük, başımıza bir şey gelmese bari” diye de düşünüyor, biliyorum.