1 İSTEDİK 3 DEĞİL

Maçın ilk devresinde şöyle bir görüntü vardı. Sanki ikili mücadelelerde hep bir tık geç kalıyorduk, pasları ayağımızdan bir saniye geç çıkartıyorduk, saha içinde kararları sürekli geç veriyor gibiydik. Adeta dondurucu soğuğa ayak uydurmuştuk. Yavaştık, uyuşuktuk, hareketsizdik. Sahadaki görüntüye bakarsak beraberliğe dünden razıydık.

Böyle maçları yorumlamak çok zordur. Tek tek oyuncu eleştirileri de yapamazsınız. Bana sorarsanız Gustavo dışında bütün oyuncular kapasitelerinin altında kaldılar. Geçen hafta rakibi boğan Thiam-Samatta-Valencia üçlüsü hiç top yapamadılar. İstikrarlı oyunuyla beğenilen Nazım bugün yorgun gibiydi. Mert Hakan ve biraz daha çabalamasına rağmen Pelkas rakibin kalabalık orta sahasında kayboldular.

Tabii Tisserand’ın çıkışıyla esas yumuşak karnımız olarak gözüken defans göbeğinde yer alan Lemos-Sadık ikilisiydi. Özellikle Yatabare gibi bir hava topu canavarına karşı dezavantajları vardı. Zaman zaman da zorlandılar. Ama defansif yönlerinden çok topu oyuna sokma konusundaki beceri noksanlıkları benim gözüme battı. İkisi de bu konuda maalesef çok üst seviye değiller.
Ne dikine paslarla, ne topla çıkışlarla bir şey üretebildiler. Fenerbahçe’nin yavaş oyun kurmasında her ikisi de sorumlulardı.

Bir diğer yavaş oyuncumuz ise Novak’tı. Açıkçası beni şaşırttı Erol Hoca’nın Caner ile başlamaması. Geçen hafta sakatlık sonrası doğal olarak vasat bir performansla dönmüştü Novak. O yüzden ben Caner muhakkak oynar diyordum ama hoca onu kulübede başlattı. Kulübede kalmak ta Caner’i biraz bozmuş galiba. Ben oyuna girdikten sonraki vücut dilinden bunu anladım. Uzağına düşen toplara pek koşmadı, arkadaşlarını fırçalamaktan geri kalmadı. Beğenmedim bu tavrını.

Şimdi diyeceksiniz ki Sivas deplasmanında 1 puan almak bu şartlarda çok kötü değil. Elbette doğru bir düşünce olabilir bu. Böylesine puan kayıpları illa ki olacaktır. Ancak benim maçın başından sonuna kadar 1 puana razı olmamız hoşuma gitmedi. Ne olursa olsun 3 puanı daha fazla istemeliydik. Örneğin Sosa oyuna girdiğinde istekli gibiydi.Baktı kimsenin kafasında 3 puan yok, topu alıp kafasını kaldırığında kimse koşu göstermiyor, o da beraberliğe razı oldu.

Neyse önümüzde 2 tane Kadiköy maçı var. Takım az da olsa dinlenme şansı bulacak. Buna ihtiyaçları var belli ki. Sakatlarımızdan iyileşenler olacaktır. Attila ve tabii ki de Mesut devreye girecektir. Bu illa ki itici bir güç olacaktır. Onların getireceği tazeliğe, kaliteye ve coşkuya ihtiyacımız var. O coşkuyla takım bundan sonra 1 puana razı olmayacak. Eğer şampiyonluğa oynuyorsanız hedefiniz her maçta 3 puan olacak.

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72