NBA’de Atlanta Hawks fırtınası esmeye devam ediyor. Herkes dikkatle onları seyrediyor.
Geçen sene, ilk turda gösterdikleri direnç esasında böyle bir görüntünün bu sezon olabileceği hakkında bize ipucu vermişti. Geçen sezon hiçbir şey yapamazlar, zayıflar falan derken son anda 8.olarak girdikleri playofflarda, lider İndiana Pacers’a kök söktürdüler. 4-3 ile elendiler ama takdir toplamışlardı.
Ben şu anda bu takımı Batı’da da benzer fırtına estiren Golden State Warriors’a benzetiyorum. Hatta Hawks biraz daha iyi olabilir çünkü aralarında önemli bir fark var. O da takım oyunu. Öncelikle şöyle düşünelim. Warriors’ta Stephen Curry sakatlanırsa sistem çökebilir. Ya da “Splash Brothers’ın” diğer parçası olan Klay Thompson eksik kalırsa, sakatlanırsa, takım bir anda yıpranabilir. Bunun yanı sıra içeride, pivot Andrew Bogut’un varlığının ne kadar önemli olduğunu, sık sık yaşadığı sakatlık dönemlerindeki takımın etkilenmesinden görüyoruz. Neyse konumuza geri dönelim.
Tüm bu örnekleri vermemin en büyük sebebi; Atlanta Hawks’ta sistemin bu şekilde işlemiyor oluşu. Tam olarak bir takım oyunu içindeler. Öne çıkan bir oyuncu yok. Herkes görevini biliyor ve ona göre oynuyor. Tüm oyuncular katkıda bulunabiliyor. Maç içinde verilen dakikalar ve sayıların dağılımı birbirine yakın sayılabilir. Mesela tüm oyuncular 3 sayı çizgisinin dışından etkili olabiliyor. Bu da savunmalar icin müthiş bir düzen bozukluğuna yol açıyor.
Tabii ki bu takım oyunu içinde, bir adım öne çıkan bazı oyuncular var. Mesela Al Horford için Tim Duncan’ın genç versiyonu diyebiliriz. Oyunun her tarafında etkin yer alıyor. Paul Millsap ise benim Utah Jazz zamanından beri takip ettiğim ve beğendiğim bir oyuncu. Müthiş özverili, hem savunmada hem hücumda hareketli ve giderek yükselen bir grafiği var. Guard Jeff Teague takımı iyi yönetiyor, delici ve potansiyeli yüksek bir oyuncu.
Tüm bunların sonucunda bu üçlü All-Star kadrosuna çağırıldı. 1980’den beri ilk defa Hawks’tan 3 oyuncu çağrılmış oldu. Jeff Teague ise ilk defa kadroya davet edildi. Horford daha önce 2 defa, Millsap ise 1 kere katılmıştı.
Alman Dennis Schroder ligin en çok gelişme kaydeden oyuncularından ve Teague’i çok iyi yedekliyor. O da All-Star haftasında “Yükselen Yıldızlar” ekibine” katılacak. Henüz 2.yılında olmasına rağmen bunlar çok güzel gelişmeler. Thabo Sefolosha’nın Oklahoma’da koç Scott Brooks yüzünden gereken verimi sağlayamadığına inanıyordum. Şimdi bu takıma geldikten sonra çok daha iyi adapte oldu. Forvet DeMarre Carroll 11,8 sayı-5,3 ribaunt, Pivot Pero Antic (6,2 sayı-3,1 ribaunt), Forvet Mike scott (7,4 sayı-2,5 ribaunt), veteran Elton Brand bu takımın iyi birer parçası.
Kyle Korver için ayrı bir parantez açmak lazım. Bu oyuncu neredeyse turnike atar gibi 3’lük atıyor. Hatta Atlanta Hawks bazen abartıp setlerde artık 2 sayılık oyun yerine 3’lük bile deneyebiliyor. Artık rakipler ona özel ekstra savunma setleri hazırlıyorlar. Hawks’ın sergilediği başarıda büyük pay sahibi olan bir adam. Bu sezon oynadığı 44 maçta, 254 kez üçlük denemiş ve 135’inde isabet ettirmeyi başarmış. Yani maç başına 6 kez üçlük deniyor ve 3’ünü isabet ettiriyor. Yüzde 54 isabetle üçlük atabilen bir oyuncudan bahsediyoruz. Tabii ki o da All-star 3’lük yarışmasının favorisi.
Tüm bu yapılanmaya giderlerken takımın aklından geçen plan, Doğu’nun San Antonio Spurs’u olmak vardı. Görünürde bunu da başardılar gibi hatta Spurs’e göre daha genç ve hızlılar. Geçen sene playofflarda olup 7 maç yapmalarına rağmen gene de tecrübe eksikliği var gibi gözüküyor. Nede olsa playofflar da ilerlemek bir başka konsantrasyon istiyor. İşte zaten belki bu eksilik onların şimdilik tek dezavantajı diyebiliriz.
Şu anda 38 galibiyet ve 8 mağlubiyet ile Doğu Konferansı lideri ve tüm NBA’de ise Golden State Warriors’tan sonra 2.ci sıradalar.
Galibiyet serileri şu anda arka arkaya 17 maç oldu. Kulüp rekoru kırdılar. Artık net bir şekilde herkesin korkulu rüyası haline geldiler.
1996-2013 yılları arasında San Antonio Spurs’te asistan koçluk yaparken, 4 NBA şampiyonluğu yaşayan ve başantrenör olarak ilk kez Atlanta Hawks’ta görev almaya başlayan koç Mike Budenholzer’in buradaki başarısını göz ardı etmemek lazım. Takımını çok iyi motive ettiği gibi güzel bir oyun da oynatıyor. Bu başarıların ardından kendisini All-Star’da Doğu karması takımının başında göreceğiz.
Şu anda gözüken bu başarılı durumun heyecanıyla bizler de biraz gaza gelmiş olabiliriz ama bu takımın Doğu finalinde olması sanki kesin gibi gözüküyor.
