https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

SIKICI

Okunması Gerekenler

SIKICI

Türkiye liginin en büyük derbi maçı oynandı dün. Hatta Beinsports yılın ilk derbisi diyerek, ligin üçüncü haftası oynanan Fenerbahçe – Trabzon derbisini dikkate almadı. Gerçi Trabzon maçı neden derbi olsun o da ayrı. Derbi tanımı zaten Premier Ligde tüm REKABETÇİ maçlar için kullanılıyor, ama daha çok aynı yörenin iki takımı oynadığında derbi kabul ediliyor. Dünkü maç bir derbidir tabi ki ama ne sıkıcı bir maç idi.

 

En çok beklenen koreografi yoktu. Öyle derbi mi olur. Fenerbahçe taraftarının açmış olduğu o statta olan Koray Şener pankartı çok anlamlı idi. Tekrardan mekanın cennet olsun Koray Şener kardeşim.

 

Takım kadroları açıklandığında Tolga ve Ozan ile Galatasaray beklerini kilitleyen Ersun Hocanın maç başında da kitabi açıklamalarından da anladık ki, beraberlik ok. Sonda söylenmesi gerekin tam da burada söylemek lazım o zaman 2 takımda vasat bir futbol oynadı, maç kapandı. Öyle kazanamamak ve durumu korumak adına değişiklikler yapıldı ki, bence iki takımı da Aykut hoca yönetiyordu. (!)

 

Bu kadar.. Bir derbi bu kadar bezgin bitti, Aşık Veysel’in meşhur “ Güzelliğin on para etmez, bu bendeki aşk olmasa” misali biz taraftarlar kımıltıdan heyecanlanmasak aslında sıradan bir maç bitti.

 

Gelelim benim dikkatimi çekenlere:

 

  • Max Kruse’nin İstiklal Marşı okumasına bayıldık veya gereksiz bulduk veya yalakalık dedik. Ben beğenenlerden ama abartılmasının da gereksiz olduğunu düşünenlerdenim. Ama bu arkadaşa bir şekilde takılanların milli maçta  Emre Mor’un İstiklal Marşı sırasında sakız çiğneyip etrafa bakmasını hiç konuşmamasını da çok ayıp buluyorum.
  • Fenerbahçe’nin sol beksiz, kanat oyuncusuz, stopersiz oynadığını anlamayan müthiş imparatora da ayrıca selamlar. Yesinler senin taktik zekanı.
  • Bu Fenerbahçe solbek, sağ bek, stopersiz ilk 6 maçı 1 kayıpla geçti. İlk maçta 5 attığı Gazişehir, pazartesi Göztepe’yi yenerse lig ikincisi olduğunu da unutmayalım. Ayrıca, Başakşehir, Trabzon ve Galatasaray maçları da bitti. Kadro planlaması konusunda hatalı olduğunu düşündüğüm yönetim ve teknik kadro ilk 6 haftada başarılı oldu.
  • Kenarda Adana’lılar olmayınca, maç ne kadar sakin geçti. Bu gergin abiler artık olmadıkları kulübeyi yakın zamanda da terk ederler inşallah. Terim – Şaş’sız çok güzeldin Galatasaray.
  • Galatasaray’ın bir maçına baktım bu sene, onda da Andone diye bir topçu vardı. Bayağı iyi koşular yapıyordu. Onu neden oyuna almadılar anlamadım.
  • Ersun hocamız ise bildiğinden şaşmaz taktiği ile Mevlüt’ü hiç düşünmedi. Ama bunu beklemiyorduk zaten.
  • Falcao sanırım geçen sene hiç oynamadı. İlk yarıda sadece bir defa ceza sahasında topla buluştu. Müthiş transfer, patlak çıkıyor. Taraftar için değil, takım için transfer yapmak lazım. Bu taraftar transferlerine Şener, Emre Mor’u da eklemek lazım.
  • Bu arada 26 yaşındaki Lemina iyi transfer. Alkışlar.
  • Fenerbahçe’nin üç ana nöronu var. Emre, Gustavo ve Kruse.. Bu üçlü takımı bir üçgen gibi bekliyor. Bu kısmı iyi ama
    • Emre kaptanın hırsı, isyanı, bağırması ve top kullanımını bu sene son defa izlemek çok üzüntü verici. Yıllar önce bu adamı Fenerden mektup ile koparanlara bin lanet olsun. Maçta bir ara yanlış pas atılınca arkadaşlarına bağırdığında Cüneyt yanından geçiyordu. Galatasaraylı Marcos sanırım itiraz etti, sana bağırıyor diye. Cüneyt 1 dakika anlattı, yok o hırslı arkadaşlarına bağırıyor diye.
    • Gustavo,yalnız adam, Fenerbahçe’nin Narcos dizisinden çıkan derin devlet adamı. Çok faydalı. Alanlara selam olsun..
    • Kruse, Bundesliga’da yay çerçevesinden attığı golleri var, hala Guiza modunda dağlara taşlara top atıyor. Ayakları memlekete göre kalibre ettiğinde tadından yenmez olur. Bir atsa belki de rahatlayacak. Son dakikada kafa yerine göğüsle çekse ve vursa talihi açılacaktı. Ama neyse. Müthiş bir beyin, seviyoruz kendisini.
    • Bu arada kalemize gelen ilk şut gol olmadı. Altay’da müthiş gelişme var. Ben bunun gizli kahramanının Volkan olduğuna adım kadar eminim. Artık daha güvenli topa çıkıyor ve önde durarak açıyı kapatıyor. Lemina’nın şutu kolay şut değildi.
    • Ve Vedat. Sol kanata iki sağ ayaklı adam koyarsan, sağda da aslında orta saha oynamayı seven Ozan’ı koyarsan bu adama orta gelmez. Gelmezse de sahada çok gezen, ayağındaki topu kaybetmeyen bir forvetin olur. Hocan da ikinci forvet kavramına inanmazsa, ne koştu adam der dururuz. Yazık!

 

Son olarak, derbiler yaratıcı futbolcuların öne çıktığında güzel oluyor. Veya çok taktik zeka ortaya koyunca.. İkisi de olmadı. Umarım Ersun Hoca Guardiola’nın şu meşhur lafını masasının karşısındaki duvara yazar, yoksa 20 sene bizim sahada 6 sene onların sahasında yenilmesek önemli değil.

Ne demiş Guardiola:

 

“Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nin en çok pas yapan takımıydık. Ama bu pasların %80’ı iki stoper arasındaydı. Yani bu istatistik hiçbir şeye yaramaz. Bu tamamen anlamsız. Topa sahip olmak bu değil. Herkes aklını başına alacak. Yoksa olacakları şaşkınlıkla karşılarlar.”

Yazarın diğer yazıları icin tıklayın

mail: yakup.borekcioglu@abcspor.com

twitter: @Yborekcioglu

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular