https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

MO JOHNSTON, LE PETITE MERDE, CELTIC-RANGERS, KATOLİK-PROTESTAN

Okunması Gerekenler

İskoçya ve futbol dendiğinde akla 2 şey gelir; Katoliklerle Protestanlar ve Rangers ya da Celtic.

Bugünkü konumuz, sadece İskoçya belki belki de tüm ada futbol tarihinin en büyük ihaneti olan Mo Johnston (tam ismiyle Maurice John Giblin Johnston) hikayesi..

1800’lerin 60’ından sonra, İrlandalıların kırsallardaki kıtlık ve açlık nedeniyle göç ettiği sanayi kentlerinin başında gelen Glasgow, o zamanlarda Katolik düşmanlığıyla bilinen ve İngilizler’sever bir Protestan kentiydi.

Rangers’ta da mezhep ırkçılığı tavan yapmış ve kendisi Protestan olsa dahi eşi Katolik olan oyuncular bile kulüpten ayrılmak zorunda kalıyordu (en meşhur örneği de Sir Alex Ferguson).

Mo Johnston, tüm bu cetvelle ikiye bölünmüşlüğün ortasında, bir İrlandalı Katolik olarak 1963’te dünyaya geldi. Bir Katolik okulunda okurken, bir diğer Glasgow kulübü Partick Thistle’ın kendisini keşfetmesiyle futbol arenasına giriş yapmıştı.

Orada oldukça başarılı geçen bir sezon sonrası, kapağı İngiltere’ye, Watford’a attı. Orada da gollerine devam etti ve 38 maçta 23 gol atıp FA Cup finaline çıktığı sezonun ardından çocukluk aşkı Celtic’in radarına girdi.

Johnston, Glasgow’daki her İrlandalı Katolik gibi sıkı bir Celtic taraftarı ve Rangers düşmanıydı ve doğuştan imza attığı kulübe, futbolcu olarak da katılma şerefine erişmişti.

İlk sezonunda Celtic, Sir Alex Ferguson’ın Aberdeen’ine ligi bir puanla kaptırırken Johnston, attığı yirmi golle taraftarın gözdesi olmuştu. Sonraki 2 sezonda da attıkça attı ve oradan Fransa’ya, Nantes’a transfer oldu.

Ve asıl hikaye şimdi başlıyor çünkü yazımızın ana konusuna geliyoruz ve golcü futbolcu, Rangers’a imza atacak dedikodusu çıktığında, kimse inanmamıştı bile..

Ama sonra anlaşıldı ki, şaka değil gerçek ve Celtic yönetimi bu acıyı sevenlerine yaşatmamak Nantes’a bonservis ödeyip Johnston’u kendilerine bağlayacaklar ve bunu takida tekrardan oynatmak için değil, sırf futbol hayatını bitirmek için yapacaklardı. Ama maddi güçleri böyle bir yüklü riskli almaya yetmedi ve Celticliler çıldıracak duruma geldi.

Korkulan oldu ve şehrin düşman kardeşlerine 10 Temmuz 1989’da attığı imza sonrası, Ibrox’a ayak bastığında, sadece Rangers taraftarları değil, kulüp çalışanları ve takım arkadaşları olacak futbolcular bile ona nefretle bakıyordu. Rangers’ın 117 senelik tarihinin ilk Katolik futbolcusu olacaktı ve iki tarafın da midesi bunu kaldıramıyordu.

Maçlarda gollerini atsa da, seyircinin nefreti azalmıyor ve kulüp içinde cüzzamlı gibi tek başına takılmak zorunda kalıyordu. AMA asıl zurnanın zırt dediği yer ve gün geldi çattı; 4 Kasım 1989, Ibrox’taki Celtic maçı!!!

İşin ilginci maç da hem de 88’nci dakikada Mo Johnston’un attığı golle, 1-0 Rangers galibiyeti ile bitmez mi.. AMA o golden daha da acısı, galibiyetin ardından Rangers oyuncularının, soyunma odasında İrlandalı Katoliklerin öldürülmesini konu eden Billy Boys marşını söylerken, koyu bir Katolik olan Johnston’un da bu marşa eşlik etmesiydi. Bu görüntülerin infial uyandıracağı o kadar belliydi ki, oyuncunun can güvenliğini tehlikeye atmamak için, BBC senelerce arşivde saklayıp basına çıkartmadı.

Rangerslılar bu golle artık nefreti askıya almış ama yine de; aidiyet konusunda bir türlü o ten uyumu %100 yakalanmamıştı (76 maçta 31 gol atmasına rağmen), Mo onlardan biri değildi ve hiçbir zaman da olamadı.

Çok fazla uzatmadan; çalışkusu misali oradan Everton, sonra ülkenin orta sıra takımlarından Heart of Midlothian, ordan da Falkrik derken, 5 senelik Amerika macerası ile 38 yaşındayken, 2001 senesinde Kansas City Wizards’da futbola son noktayı koydu.

Bugün sorulduğunda; Celtic’li olduğunu söylüyor ama onlar için Mo hainliğin sözlük tarifi olan, sadece bir nefret objesi ve taktıkları lakap olan “le petite merde” idi ve hep öyle kaldı. Hatta sonsuza dek de bu bakışın değişmeyeceği malumun ilanı..

mail: burak.belgen@abcspor.com

twitter: @BurakBelgen

Son Haberler

KENDİMİZ ETTİK

Maçtan önce tahminlere bakıyorum. 3 atarız, 5 atarız. Ne oluyoruz arkadaş? İstediği kadar sıkıntılı olsun, karşındaki takım Beşiktaş. Elbette...

Benzer Konular