Eski kasa Şahin’lerin ön panellerine yürüyen Kara Şimşek lambaları taktırmanın da moda olduğu yıllarda, şimdiki kadar televizyon seyreder miydik bilmem ama gece yarısından sonra Cine 5 seyretmek dönemin gençleri arasında modaydı zira erotik filmler yayınlanırdı Türkiye’nin ilk şifreli kanalı Cine 5’ti. Evde dekoder denilen zımbırtı da yoktu. Şifreli yayın esnasında ekran da karıncalanırdı ama yine de oturup seyrederdik, hayal gücümüzün yüksekliğinden olsa gerek. Demek ki abazaya Cine 5 net görünüyordu Sonra bu Cine5 maç yayına da başladı. Sonra tele 10 diye bi şey çıktı başımıza bela. Hoop ardından lig maçlarını lig TV vermeye başladı.
Kapitalist düzen dedik, düzecek elbet dedik, en azından bir taneydi. Ardından Dsmart diye ikinci bir belamız oldu, o da yetmedi şimdi de üçüncü bir belamız oldu, Tivibu. Nasıl bir düzense, bankası ayrı düzüyor, yayıncı kuruluşu ayrı, elektrik kurumu ayrı, sular idaresi ayrı. Önce şu şifreli kanal ızdırabına değinmem lazım, maça geleceğim. Pereira Fabiano’yu tercih etmiş, tek santrfor RVP ve soldan Hasan Ali demiş. Hızlı hücuma çıkan takımlara karşı en iyi oyun planı ayağa pas yaparak oynamak ancak rakibi kadar koşmayan, pres yapmayan, defansta sürekli makyaj hatası yapan bir takımın kazanması mümkün değil. Hele ki hücumda da top tutamıyorsan tabii ki 6 tane yemezsin ama 3 de yersin 5 de. Kabus gibi bir 30 dk da yaşadı Fenerbahçe. Maça iyi konsantre olmuş Celtic önde müthiş pres yaptı. Fenerbahçe savunmasının top çıkarma zaafını iyi etüd etmiş Celtic hocası. Fenerbahçe savunmasının çıkaramadığı topları da leblebi gibi aldılar, tekrar tekrar hücum ettiler. Kjaer-Alves ikilisi sapır sapır dökülürken defansta Nani başta tüm ofans hattı rekor top kaybı yaptı. Zorunlu Volkan-Fernandao değişikliği ve Fernandao’nun takipçiliği ile gelen gol Fenerbahçe’yi soyunma odasına 2-1 yenik ama umutlu gönderdi..
İkinci yarıya Pereira Ozan-Diego değişikliği ile başladı. Fenerbahçe Prese pres, koşuya koşu, sertliğe sertlikle başladı ve oyunda üstünlüğü ele aldı. Kısasa kısas bir ikinci yarı oldu. Fernandao’yu nun müthiş kafa golüyle de beraberliği sağladı. Diego’nun önderliğinde daha olgun ataklar geliştirdi. Pozisyonlar buldu. Topa sahip olmak çok önemli, Diego takımı yavaşlatmıyor, topa sahip olmanı sağlıyor, topa sahip olduğun zaman Nani de oynuyor, bütün takımda. İyi oynadıkça takımın öz güveni de artıyor, iştahı da. Fenerbahçe çok üretken olamasa da ikinci yarıda üstün bir oyun oynadı, hatta galibiyeti de kaçırdı diyebiliriz Diego’nun şutu kaleciden dönmese. Fenerbahçe defansının yine dosta gözdağı, düşmana güven verdiği maç 2-2 berabere bitti. Fenerbahçe’nin maçı 2-2 ye getirmesi önemliydi. Fenerbahçe’de ümit verici gelişmeler var diyeceğim yine ama kaçıncı maç bu maç. Skor sevindirici kabul edilebilir ama gelişim yavaş. Diego şartmış en azından bunu gördük. Sabırla bekliyoruz.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907