*** Antalyaspor maçında Fenerbahçe kaleye 28 şut çekmiş ama skor 2-1 nasıl değerlendirirsiniz?
Şeytanın bacağı kırıldı diye değerlendiririm. Çünkü bu kadar baskılı oynan maçlarda genelde olağanüstü talihsizlikler yaşanır ki bu maçta da 4 top direkten döndü ve o baskılı maçın sonu dram olur. Şampiyonluğun kaçtığı Trabzonspor maçı da buna benzerdi bana göre ama aynı değildi çünkü o maçta kaleci Onur da müthiş oynamıştı. Antalyaspor kalecisi Ruud Boffin’i çok beğenirim ama bu maçta böyle bir performans gösterdiğini söyleyemeyiz. Özellikle direkten dönen toplar kötü vuruş tercihlerinin değil, talihsizliğin sonucuydu.
Maç berabere bitse gerçekten yazık olurdu ama Fenerbahçe oyundan kopmadı, oyuncular daha fazla denediler, hatta hepsi denedi ve en sonunda 2-1 geldi. Buradaki azme bir artı puan yazalım. Bir de gol gelmeyince “doldur boşalt”a dönmedi Fenerbahçe. Oyun planı herneyse ama doğru ama yanlış devam etti. Bunun da değerli olduğunu söylemeliyiz. Çizgiye inmeyi daha fazla deneyebilirdi, bunuysa bir eksi olarak yazabiliriz.
Çokça dillendirilen “Caner Erkin’in ortalarına fazla bağımlı” sözü birkaç hatayı barındırıyor. Caner çoğu pasını adrese teslim gönderen bir kurye gibi… Bir takım elbette böyle bir imkanı varsa faydalanacak. İkincisi Fenerbahçe’nin servis işini sadece Caner’e bağlarsak Sosa, Ozan, Valencia, Perotti ve Pelkas’a ayıp olur.
Duran toplarla gol geliyor söylemiyse epey bir önyargı barındırıyor. Erol Bulut “haftada bir gün çalışıyoruz” diye söyledi. Ne kadar iyi çalışıyorsunuz demek daha doğru geliyor bana.
*** Peki Fenerbahçe’yi ilk 7 hafta için değerlendirirseniz geçen seneye göre futbol olarak neler değişti ?
Her şeyden önce takım kalitesi transferlerle beraber yükseldi. Geçen yıldan gelen oyuncular Ozan, Gustavo, Serdar, Altay ‘ın performansları da kalite ortamından olumlu olarak nasibini aldı. Altay iyi kalecilik özelliklerinin yanına “maç kurtaran kaleci” performansını da ekledi.
Samandıra’daki çalışma ortamının kesinlikle sertleştiği ve ciddileştiğine inanıyorum.
Fenerbahçe gol yollarını Vedat Muriqi’nin performansına bağlayan bir takımdan tüm oyuncularının gol bulabildiği bir takıma dönüştü.
Defans hattı tamamen değişti ama daha önemlisi sezon kazandıran “takım savunması” ön plana çıktı.
Stoper oynayan Jailson, sol bek oynayan Dirar, Sol açık oynayan Tolga gibi devşirmelikten mevkilerinde oynayan ve de iyi oynayan oyunculara dönüldü.
Kadro planlaması çok daha akılcı ve geniş yapıldı.
Takım maliyeti düştü ama çok daha önemlisi oyuncuların ortalama maaş seviyelerindeki uçurum ve bana göre adaletsizlik çok büyük ölçüde giderildi.
Erol Bulut gibi Fenerbahçe ile büyüyecek, işi dışında konularda konuşmayan, futbolu bilen ve seven, biz diyen, destek alan bir futbol adamı direksiyona geçti.
Fenerbahçe yönetimi geçen senelerdeki hatalarından çok net derseler çıkardı.
Ancak futbolda her şey topun çizgiyi geçmesine bağlı. İşlerin kötü gittiği, puan kayıplarının olduğu, kriz ortamlarında nasıl bir reaksiyon ve çözüm gelecek onu da yaşayıp göreceğiz.
*** Erol Bulut’un performansı için neler dersiniz ?
Takımların performanslarının sadece teknik adam üzerinden açıklanmasına karşıyım. Belirleyici olmadığını söylemiyorum, tek belirleyici gibi mucizeyi başaran adam ve günah keçisi ilan edilmesine karşıyım.
Fenerbahçe için tecrübeli bir isim yerine takım ile büyüyecek bir teknik adam istiyordum. Erol Bulut benim bu tanımıma uyan bir isim. Baskı ve beklenti gibi konuları daha önce futbolcu olarak bu camiada görmüş yaşamış belki acısını da çekmiş bir isim.
Ortada henüz başarılmış bir şey yok ama iyi giden şeyler var. Henüz kötü giden “aman olur mu denecek” bir hata da yok.
Erol Hoca forma dağıtımında adaletli, çok çalışan, üreten, bilen ve öğrenen, biz diyen yapısıyla Fenerbahçe’nin 2014’den beri özlediği şampiyonluk için gerçekçi umutlar beslemesine yol açıyor.
*** İlk 7 hafta için en iyi performans, en sürpriz performans, en kötü performans gösteren oyuncuları sayar mısınız ?
En iyi performans için Caner, Ozan ve Gustavo’yu sayarım. Özellikle Gustavo’nun ilkbahardaki isteksiz ve risksiz futbolundan sonra şimdiki katkısı çok değerli. Altay’ı da yükselen performans kategorisine sokarım.
Az tanıdığım için Valencia beklentimin düşük olduğu bir oyuncuydu. Sürpriz demek belki benim eksik bilgimden kaynaklanıyor ama çok faydalı bir görüntü çizdi.
Kötü demeyelim ama beklentilerin gerisinde kalan iki isim bence Mert Hakan ve Sinan. Mert Hakan belki kendini kanıtlamak istiyor ama hiç gerek yok,o iyi bir oyuncu. Kafası daha rahat Sivasspor’daki gibi yeteneklerini ön plana çıkararak oynamalı.
*** Fenerbahçe’nin şampiyonluktaki rakipleri için neler dersiniz ?
Başakşehir starting box’tan geçen çıkan bir şampiyon, toparlar ve zirve yarışına gelir.
Galatasaray müthiş bir hücum zenginliğine sahip, pahallı ama epey sorunlu bir kadro. Camiadaki çalkantılara rağmen yarışın en önemli favorisi. O denli çalkantıların onda biri Fenerbahçe’yi perişan eder ama Galatasaray’ın ve Terim’in güçlü bir medya altyapısı var.
Alanyaspor ligin futbol aklı en yüksek takımı. Hoca değişiyor, oyuncular gidiyor yerlerine gelenler benzer işleri yapıyorlar. Kadroları çok derin değil, Allah korusun pandemi onları olumsuz etkileyebilir.
Beşiktaş görece zayıf kadro ve bol sorunla lige başladı.Şu anda saydığımız takımlar içinde en az şansa sahip olanı. Bence tabii…
Trabzonspor gün gelip Ünal Karaman’ın gidişinin neden hatalı olduğunu anlayacaktır. Bu yıl yarışa dahil olmaları zor.
*** Fenerbahçe basketbolda bir türlü istenen seviyeye gelemedi. Yorumunuz ?
Pelkas Bahariyeli, Samatta Kızıltopraklı, Sosa Hasanpaşalı, Valencia Kalamışlı gibi yani hiçbiri uyum sorunu yaşamadı. Basketbol için sabretmek beklemek, geçmişteki beklentileri bir seviye aşağıda tutmak gerekiyor.
*** Yine bir futbol kitabı önerisi alalım.
Futbol aslında hikayeler ile güzel. Serkan Akkoyun’un Bi Dünya Futbol kitabı da futbolcu hikayelerini sevenler için çok güzel bir kitap. Tavsiye ederim.
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twtter: @_bky
