Hong Kong ekonomisi adeta bozuk para ile dönüyor. Cebinizde yarım kilo bozuk para ile dolaştığınız bile olur. Kuruşun kuruşu bile tedavülde. Çiçek şeklindeki bir madeni paranın sevimliliği bir kenara, o kadar madeni parayla dolaşmak eziyet gerçekten. Madeni paralardan kurtulmanın tek yolu, önce onları elden çıkarmak tabii ki. Kowloon’dan belediye otobüsüne bindim, iki kişi 7 Hong Kong Doları tutuyor. Herkesin elinde bozuk para var, bir avuç para atıyorlar kumbaraya. Sayan yok. Bozuk paraları eritmiş olmanın keyfiyle kağıt 10 doları uzattım, otobüs şöförü git bozdur dedi. Kalsın dedim üstü, anlamadı. Ben parayı bozdururken de otobüs gitti. Uyuz oldum. Sonraki otobüsün kumbarasına 4-5 Hong Kong Doları kadar parayı atıp, sistemi cezalandırdım. Yaşasın kalleşlik!
Anadolu’da çekik gözlü bir turist bilet yerine para uzatsa belediye otobüsü şoförüne, bizim şoför bileti gösterir, bundan atacaksın diye ima eder ama turisti de otobüsten indirmez. Parasız seyahat eder, yolculardan da bir aferin alır. Sonra bir gün de metroyu kullandım, her istasyonun fiyatı ayrı; vagonları ayrı değil ama. Aksaray’dan havalimanına gideceksiniz mesela. Bileti Emniyet-Fatih alırsın; taa havalimanında inersin. Galiba onlar öyle yapmıyor. Onu da yaptım, bi kazık daha attım, gıcık oldum bu Hong Kong devletine Gezdiğim tüm ülkelerde küçük esnaftan yaptığım tüm alışverişlerde parayı son kuruşuna kadar tahsil ettiler benden. Alışveriş yaptınız, 50 dolar 12 Cent tuttu. 100 doları uzattınız. O 10 Cent’i de alırlar, kertik dediğimiz 2 Cent’i de söke söke alırlar. Para gerçekten insanlar arasında bir duvar bir çok ülkede. Bir şey ısmarlamak, bendensin demek çok mümkün şeyler değil. Mesela Arap’lar cömerttir. Para da çok tabii. Severler ısmarlamayı ama çoğu yapmaz bunu. Türkiye’de bir küçük esnaf bizden kuruşuna kadar parayı tahsil etse, ayıplarız, alışverişi keseriz. Ne paracı adam deriz. Kimi yerde para tüm insanların arasında bir duvardır, kiminde devlet vatandaşına güvenir, kimi devlet de tıpkı bizim devletimiz gibi vatandaşına güvenmez. Güvenmemekte de haklıdır. Mevzu para mevzusu oldu mu yabancılarla yapılan işlerde hep bir tolerans payı bırakırım kendi adıma.
Bu, 8-10 yılını Türkiye’de geçirmiş bir yabancı olunca maalesef tolerans hakkını kullanamıyorsun kolaylıkla. Alex de Souza vaadedilen primlerinin verilmediğini söylemiş. Eyvallah, söz, sözdür, hak ettiğini sonuna kadar alsın. Zaman aşımına uğramış bir vaat için taa Brezilya’dan konuşması şık olmamış. Ben de Alex’i ayıpladım. Bu ülkede 8 senesini geçirdi, bu kültürü tanımış olmalıydı. Görüyorum ki, Alex’e karşı bir linç kampanyası oluşmaya başladı camiada. Anasına bacısına küfredenler, heykeli sökülsün diyenler bile var. Ooops Van Münüt !! Fenerbahçe’ye hizmet etmiş, Çubuklu’yu terletmiş hiç bir futbolcuya küfür ettirmem. Ben de ayıpladım Alex’i ve hala kendisinden bir açıklama daha bekliyorum. Konu üzerine Fenerbahçe Başkan’ı bir açıklama yapma gereği duymuş. Doğrudur, yanlıştır tartışılır. Başkan biraz ateşli adam, dayanamamış açıklama yapmış. Son zamanlarda kulüpten yapılan açıklamalarda BKM Mutfak tadında bir mizah var. Erkan Zengin’i kâle alıp cevap yazıyorlar, Ergin Ataman’ı muhatap alıyorlar. Alex 100 dolar için 100 takla atacak adammış demeler, tercüman çocuğu şahit göstermeler, doğru mu Samet demeler, paralı köpekler falan hiç yakışmıyor bize. “İkinci ligde de oynarım, amatör futbolcuların maaşını cebimden öderim” diyen, Paf takımında idmana çıkıp milyon euraları cebine indirmekteyse başka kulübe transfer olmayı tercih eden, “Fenerbahçe’de oynadığım gün kadar ki paramı istedim, hak etmediğim hiç bir paraya talip olmadım” diyerek tazminatını bırakan adam belki talihsiz bir açıklamada bulunmuştur ama 100 dolara 100 takla atmaz!
Aziz Yıldırım Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gelmiş geçmiş en büyük başkanıdır. 3 Temmuz duruşu için söylediklerimin de arkasındayım. 90 kiloluk bir adam, 89 kilosu Testis. Fiko Başkan, Ünal Başkan falan bu prese dayanamaz kaçardı. Özellikle bu sene doğruları yaptı, belki de Muhtar Emmi ismi yanlıştı. Pereira isminde kim karar kıldıysa artık, bilmiyorum, o işte çok yanlış. Kurumsallaşmada işler şimdilik kötü gidiyor ama devre arasında bir şekilde düzeltilir. Kurumsallaşma hamlesi ve transfer bütçesi adına tebrik ediyorum ama ben Ali Koç’u bekliyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907