Ezeli rekabetler genellikle aynı şehrin takımları arasında, bazen de farklı sosyal sınıfları temsil eden kulüpler arasında (örneğin, işçi sınıfı-burjuvazi) ve tarihi, siyasi, dini veya bölgesel farklılıklar, bazen de sınır şehirleri arasındaki husumetler nedeniyle ortaya çıkar.
Biz dünya genelinde (tabii ki herkesin görüşü kendine) en popüler 6 tanesini kısaca inceleyelim;
** Roma vs Lazio yani Derby Della Capitale dünyanın en popüler ve sert derbilerinden biridir. Nedeni de bir köşenin (Lazio) “en azından kuruluş yıllarında” faşist derecesinde sağcı diğerinin ise (Roma) solcu, işçi sınıfı olmasındandır.
Faşist diktatör Benito Mussolini’nin, kuzey kulüplerinin egemenliğine karşı koymak için birleşik bir Roma kulübü oluşturma niyeti vardı. Faşist general General Giorgio Vaccaro’nun etkisi sayesinde Lazio, birleşmeye direnen Roma’nın tek büyük takımıydı, bu yüzden aynı şehirde bir arada yaşamaya başladıklarında bu ters kutuplar rekabeti ortaya çıktı.
Lazio kulübü ilk kurulduğunda şehrin kuzeyinde Prati’de kuruldu ve üst sınıfı temsil ediyordu. Roma ise şehrin güneyinde yer alan Testaccio’nun işçi rionunda kuruldu.
** Meshep ve ideoloji farkı dendiğinde akla ilk gelen tabii ki Old Firm yani Celtic-Rangers rekabeti. Glaskow şehrinin düşman kardeşleri; biri Katolik ve Kral yanlısı, diğeri Protestan ve Kral karşıtı iki birbirine zıt kulüpün taraflarında, mesela bizde olduğu gibi yeni doğan çocuğu “aile buyuklerince” FB’li, GS’li yapma baskısı hamlesi yoktur, zaten doğduğunda dini gibi takımı da, hatta öldüğünde mezarlık yeri bile bellidir.
Meshep dedik ama “Yerli-Göçmen Gerginliği”, de iki kulübün birbirine olan nefretinde keskin bir katalizördür!..
** Kızılyıldız (Crvena Zvezda) vs Partizan yani Eternal Derby, Sırbistan’ın başkenti Belgrad merkezli iki büyük rakip futbol kulübüdür.
Kızılyıldız, üniversite öğrencileri tarafından (faşizm karşıtı Gençlerin Birleşmiş İttifakı) 4 Mart 1945’te kurulmuş, sosyalist dönemin, sosyalizm ve komünizmin sembolüdür. Beş köşeli yıldız, işçi sınıfını, beş kıtayı ve toplumu sosyalizme taşıyan grupları temsil eder.
Partizan ise hemen birkaç ay sonra, 4 Ekim 1945’te, Yugoslav Halk Ordusunun (JNA) spor birliği olarak kuruldu. askeri yetkililerle bağlantılıdır. Bu tek cümle tahminimiz yeterlidir zıt kutuplar olmalarına!..
Bu rekabet, Sırp futbolunun kalbi ve Yugoslavya’daki siyasi gerilimlerin de yansımasıdır dersek yeridir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası komünist rejimin kurulmasıyla, Yugoslavya içinde ve spor kulüpleri arasında ideolojik ayrılıklar derinleşti. Kızılyıldız daha çok öğrenci ve halk tabanını temsil ederken, Partizan ordu ve devletle bağlantılıydı.
** Boca vs River. Ya da bilinen adıyla SuperClasico. Bu derbinin kökeni Arjantin ülkesinin Buenos Aires şehrinin iki takımı olmasına dayanıyor.
Güney Amerika kıtasının en büyük derbisi, Arjantin sınırları içindeki futbol taraftarlarının % 70’inden fazlasını elinde tutuyor.
Derbinin körüklendiği nokta birazda Boca takımının işçi sınıfını. River takımının ise üst sınıfı temsil ettiği düşünceleriyle başlamıştır. Bu da maçları sadece spor değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik bir mücadele haline getirmiştir. Rekabetin başlangıcı kulüplerin olduğu semtlerin kültürel ayrımına dayanır.
Aslında iki kulüp de Buenos Aires’in fakir işçi mahallelerinden çıkmış, ama zamanla River Plate (La Ribera) nehrin daha varlıklı kesimlerine taşınırken, Boca (La Boca) liman bölgesinde kalmış ve işçi sınıfının takımı olarak kalmıştır.
Yani bir nevi sınıf çatışmasına sahne olan bu tansiyonu çok yüksek derbilerde; River “Los Mıllionarios” (Milyonerler) olarak anılırken, Boca “Xeneizes” (Cenevizliler, İtalyan göçmenler) olarak bilinir.
** Derbi aslında sadece aynı şehrin takımları arasındaki maçlara denir ama, El Clacciso yani Real Madrid vs Barcelona rekabeti gibi, dünya derbisi sıfatına erişmiş, istisnai durumlar da vardır.
Tarihi ve politik olaylar, siyasi görüşler veya ulusal/bölgesel kimlikler rekabetin merkezine oturur. Kralın takımı olarak bilinen Real ile muhalif Katalonya’nın alfasi Barcelona örneğindeki gibi..
Madrid merkezileşmenin, Barcelona ise Katalan kimliğinin sembolüdür. İspanyada ilk sosyalist partinin Madrid’de kurulmuş olmasına rağmen, ülkenin modern tarihindeki tüm fikir akımları (cumhuriyetçilik, federalizm, anarşizm, sendikalizm ve komünizm) Katalonya bölgesinin Barcelona şehrinde gelişmiştir.
Bu iki kulübün belki de sadece İspanya değil dünyanın da en büyük iki kulübü olmaları, rekabeti dozajını daha da arttıran etkenlendendir.
** Brezilya liginin iki köklü takımını karşı karşia getiren Flamengo – Fluminense derbisi yani bir diğer adıyla Fla-Flu.
Maracana bölgesi, Rio de Janeiro şehirinin iki takımı olan Flamengo ve Fluminense 7 Temmuz 1912 yılından bu yana müthiş bir rekabet içerisindeler.
Öyle ki bu iki takımın 1963 yılında Maracana stadında oynadıkları maçı tam 194.603 kişi izlemiş!..
Kulüpler arasında sınıfsal değil semtsel farklılık bu derbinin çıkış nedeni dense de; aslında Fluminense’nin kurucusu Oscar Cox, İngiliz bir diplomat ailesinin Rio doğumlu çocuğudur. İsviçre’de okuduktan sonra Rio’ya döner ve Flu’yu kurar. Bu yüzden soyluların, aristokratların takımı olarak görülürler.
Flamengo ise tam tersine Fluminense bünyesinden ayrılan oyuncuların halkın içinde, favelalarda idman yaparak, onlarla bütün olarak büyümesinden ötürü alt tabakanın takımı olarak bilinir (bugün için değil ama ilk kuruluş senelerinde).
Ama tabii ki Flamengo Paysandu, Fluminense ise Guanabara Caddesi’nde idi. Bu yerlerin birbirine çok yakın olması da rekabetin büyümesine katkıda bulundu.
