Fenerbahçe çok yıpratıcı bir Slavia Prag deplasmanı sonrası bu maça çıktı. Futbolcularımız persembe günü her şeylerini ortaya koydular Avrupa Kupası’nda. Öylesine yüksek seviyede mücadelenin Antep maçını etkilemesinden çekiniyordum aslında. O yüzden bugün ilk devreden skoru bulup ikinci devre tempoyu yavaşlatarak günü kurtarırız diye düşünmüştüm. O istekle de sahaya çıktık ancak senaryonun geri kalanı beklediğim gibi olmadı.
Maçın başında yaptığımız baskıyla kazandığımız toplar ve Antep’in pas hatalarıyla bol pozisyon bulduk. Tadiç ve Oğuz hareketlilerdi. İsmail ikili mücadelelerde etkili, oyun kurulumunda kayıplardaydı. Fred de vasat bir görüntü çizince ilk 15 dakikadaki etkili oyunumuz yavaş yavaş kayboldu. Tadic’in 10 numarada pozisyonlanması da merkez orta sahamızı biraz boşalttı. Rakip rahat top yapmaya başladı. Oyunu adım adım Antep’e verdik.
Bu sezon bu senaryoyu çok gördük. Bazı maçlarda rakip oyuna hakim gibi gözüktü ama Livakoviç yere bile yatmadı. Bazen de ciddi baskı yedik ve kalemizde goller gördük. Bugün aslında rakibe pozisyon vermediğimiz ve takım savunmasını iyi yaptığımız maçlardan biriydi özellikle ikinci yarıda . Ama işte rakibe oyunu bıraktığınız anlarda bazen bir ters top ya da bir bireysel hata gol yemenize sebep olabiliyor. Bugün de öyle oldu.
İkinci devreye yaptığımız değişikliklerle etkili başladık. Amrabat İsmail’in aksine oyun kurulumunda aktif rol aldı. Maximin de birebirlerle rakibi hırpaladı. 45-60 arası aslında iyi de top oynadık. Sağlı sollu geldik. Sonrasında golü bulamayınca biraz telaş yaptık ancak bu kez de bir duran top imdadımıza yetişti. Ardından Dzeko geçen hafta direkten dönen yılın golüne nazire yaptı ve bu gecenin mutlu sonla kapanmasını sağladı.
Antep ise iyi mücadele etti. Zaten etsin de. Kadiköy’e gelen, Fenerbahce’ye karşı oynayan her rakip ekstra motive olur, bu son derece doğal. Doğal olmayan Fenerbahçe’nin bu motivasyonu sürekli abartan rakiplere karşı oynamak zorunda olmasi. Bir Allah’ın kulu acaba şu Badou N’Diaye’nin her Fenerbahçe maçindaki tekme tokat oyununu ve el kol hareketleriyle tribunleri galeyana getirmesini görmuyor mu? Antep’li oyuncuların Fenerbahçe yedek kulübesine fiili müdahelede bulunacak kadar kendilerini kaybetmeleri bir tek bana mı garip geliyor? Ya da futbolculuk ve hocalık kariyerinde efendiliğiyle bilinen ve olaylara karışmayan Selçuk İnan’ın kenarda sağa sola saldırması normal mi ?
Elbette değil. 100 kere söyledim, 101.kez soyleyeyim. Fenerbahçe rakipleriyle aynı ligi oynamıyor. Saha içi ve saha dışı çok farklı seylerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Ama bakarsan Galatasaray’ın hocası da başkanı da sürekli bu düzenden şikayet ediyor. Buna da Mourinho’nun eleştirmekte cok hakli olduğu Türkiye Ligi futbolu deniyor.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72