Hele Cedric Bakambu.. Antremanda bulamayacağı net pozisyonları ard arda harcayan Kongo orijinli Fransız forvet’in, EN AZ!!! hat-trick yapması içten bile değildi.
Galatasarayın temel direkleri ve Türkiye’de en çok kazanan yerli futbolcular olan Burak-Selçuk ikilisinin yokluğu, defansta Semih’in eksikliği ile birleşince, hem ofans hem de defans ta dezorganize bir GS gördük sahada.. Tabii ki sarı-kırmızılıların oynayamamasında kadrodaki eksikler kadar, Bursaspor’un başarılı futbolunun da etkisi büyüktü.
Maçın, son dakikalarında, 10 kişi kaldığımız Volkan’ın kırmızı kart pozisyonu sonrasındaki şuursuz baskıyı çıkartırsak, oyunu oynayan takım taraflı tarafsız herkesce Şenol Güneş’in Bursaspor’u idi..
Belluschi’nin bileğine basan ve pozisyonu çok net gördüğü halde sarı kartı olan Melo’yu oyundan at-a-mayan Fırat Aydınus’a da selamlarımızı yollamayı ihmal etmeyelim..
Bu arada bu futbol denen meret aynen şekli gibi öyle yuvarlak ki, farklı kazanabilirdik dediğimiz maçı, 10 kişi ve 2-2 sonrası son dakikalarda kaybedip, Bursa’ya puansız da dönebilirdik!
30 yaş üstü sporseverler çok iyi hatırlarlar.. 1980’lerde hüsran dolu Milli maçlar sonrası, x bir maçta 2-3 gol yiyip kaybetsek ama hasbelkader bir gol atsak, ‘yenildik ama ezilmedik’ başlıkları ana sütunlarda gazeteleri süslerdi..
Bu maç için de diyeceğimiz şey çok basit.. Aynı plağı terse çevirerek bitirelim yazımızı; Ezdik ama yenemedik!
MERT TAMER