Bazen kaybettim sanırsın ama çok şey kazanmışsındır.
Bazen gömüldüm sanırsın ama ekilmişsindir, yeniden filizleneceksindir.
Bazen kazandım sanırsın ama kaybetmişsindir.
10 kişiyle kazanılan Galatasaray galibiyeti sezonun tüm havasını değiştirmiş görünüyor. Bu maçı Fenerbahçe kazandı mı, kaybetti mi ilerleyen günlerde belli olacak.
İstanbulspor maçında erkenden stadyumu terkeden bir kaç taraftar hariç herkes çok mutluydu, futbolcuların ve taraftarların yüzünde güller açıyordu adeta .
Ali Koç’a olan bakış açısı da bir anda değişmiş olacak ki istifaya davet edilmedi. Zaten istifaya davet edilse ne olacak tribündeki paralı köpekleri ıslıkla bastıracaktı.
İstanbulspor maçının bitiş düdüğüyle sahada oluşan mezuniyet günü balosu ambiansını hiç sevmedim, 10 yıldır şampiyon olamamış bir camianın başına gelenleri kanıksamış olması diye yorumladım, futbol bu kadar rahatlığı kaldırmaz, çok tehlikeli buldum.
O zaman başlıyorum şimdi başkandan. Yaz kızım:
– 6 sezonu 1 kupa ile bitiren başkanın hangi yüzle tekrar aday olduğu sorunsalı başka bir tartışma konusu sadece son senesindeki çizgisi bile çok şeyi anlatıyor, amigovari gereksiz çıkışları, Süper Kupayı rakibe hediye etmesi, rakibe hediye ederken bile camiayı küçük düşürmesi, dünyanın dört bir yanından getirttiği 30-40 bin Fenerbahçe taraftarıyla olağanüstü kongreyi kendi doğum günü partisine çevirmesi ve o kalabalığın oy bile veremeden memleketlerine ve yaşadıkları ülkelerine geri dönmeleri. Şaka gibi..
O 10 kişilik galibiyet Ali Koç’u kurtardı, şimdi soruyorum kim kazandı, kim kaybetti o maçı?
Sandıktan Ali Koç çıkacaksa o maçı Fenerbahçe kaybetti ve o sandıktan Ali Koç çıkacak, Mourinho sayesinde değil, zaten çıkacaktı.
Beka sorunu zokasını 2023 genel seçimlerinde halka çok güzel yutturdular, şimdi de beka sorunu zokasına siyasi özerklik zokasını da ekleyip çift kancalı bir şekilde taraftar dernekleri üzerinden kongre üyelerine yutturuyorlar hatta yuttular bile.
Aziz Yıldırım kulübü batırdı, Fenerbahçe tam düzlüğe çıktı şimdi yine çarçur edecek parayı, bu sefer de ıskalarsa kayyuma gider bu yol, Aziz Yıldırım’ı iktidar destekliyor, Atatürk, İzmir marşı vs vs, afiyet olsun.
Bakın, Ali Koç kendisi söyledi. Ben olduğum sürece bu kulübü şampiyon yapmazlar dedi, bu dediğinde samimiyse o an istifa etmesi gerekirdi ve şimdi hala aday, Fenerbahçe’nin beka sorunu olmaz ama Ali Koç’a bu lafa rağmen oy verecek olanların zeka sorunu kesin var..
Aziz Yıldırım çok mu iyi bir şey? Dikkatörün tillahı..!
Siz bi tarafınızı yormayın ben ne dersem o olur diyen, bu kulübü ben şampiyon yaptım diyen ve özellikle son dönemlerinde çelişkili hoca ve kadro tercihleriyle kulübü borç batağına sürükleyen adam, Aziz Yıldırım’a oy vermemeyi anlarım da Ali Koç nedir arkadaş? Şu an şampiyonluk sorunu beka sorunundan daha önemli yeni nesiller Fenerbahçe’li olacak mı bakalım?
Gelelim İsmail Kartal’a. Yaz kızım:
– Galatasaray maçını 2-0 kaybetmiş olsa tefe konulacaktı, zavallı İstanbulspor’a atılan 6 gol 99 puan, 99 gol yaptı istatistiğini, duygusal Fenerbahçe taraftarı da buna kandı..
Fenerbahçe tarihinin en niteliksiz hocasına Fenerbahçe futbol tarihinin en pahalı kadrosu emanet edilmiş, öyle bir lig ki arada kalite olarak uçurum var 2 takım ve diğerleri arasında. Fenerbahçe kadrosu 30 maçı hocasız çıksa kazanır, 8 maçta hoca lazım, 7 sinde sorunu çözememiş çünkü Sivas’ta da, Konya’da da, Rize’de de aynı taktikle oynamış, bir B planı hiç olmamış.
Sezon başında da söyledim, “Fenerbahçe’nin en büyük şanssızlığı fikstürü, bu fikstür Fenerbahçe’den yana değil, İsmail Kartal’dan yana, ligin ilk 10 haftasında kredisi cebinde, ilk yarıyı lider bitirir, ikinci yarı şampiyonluğu verir” diye yazdım ve öyle de oldu. Ara transferde takımı daha da zayıflatacağını, Krunic’i alacağını falan tahmin bile edemezdim zaten. Fenerbahçe taraftarı kaç maç kaldı diye her gece kafasını yastığa koyarken bu adam galibiyet serim kaç maç oldu diye parmakla sayıyordu, her röportajında Ben diyordu, Galatasaray’a atılan duran top karambol golü için bile çalışmıştık dedi, küçük adamdan büyük takıma hoca olmaz çünkü küçük adamların kocaman egosu olur. 99 gol, 99 puan olayı kadro kalitesine yazar, 2.5 sezon çalıştırdı, birinde lige havlu atılmıştı geldiğinde, toplamda 2 şampiyonluk, 2 Ziraat Türkiye Kupası ve 2 Avrupa macerasında başarılı olamadı, 0 kupa. Avrupa’dan son elenmenin baş sorumlusu da yine kendisidir..
Rakibe gösterilen kart sayısından, her iki takıma çalınan faul sayılarından bile rekabetin adil olmadığı anlaşılıyor ama böyle olacağı da sürpriz değildi ama yine de olurdu iç sahadaki maçlarıda aptalca puan kaybetmesen, fıs fıs saha içi diyaloglar bir işe yarasaydı olurdu.
Aziz Yıldırım olaya müdahil olmasa büyük hoca, büyük başkan devam ediyor olurduk, Ali Koç kulübe üye yaptığı kişilerden gelecek oyları yeterli görmemiş olacak ki son anda Mourinho üzerine yürüdü ve İsmail Kartal’la yollar ayrıldı..
Hangi başkanın getirdiği problem değil, iki başkan adayı bir şekilde bunun sözünü Mourinho’ya vermiş ki adam bavulunun resmini paylaştı.
Kainatın en fazla takımda en fazla kupa kazanan hocası Mourinho. Kariyeri düşüşte, kovuldu denildiği Roma’dan bile ayrılırken kulübün ilk Avrupa kupasını kazandırarak ayrılmış bir marka.
Defansif oynatıyor, modern futbola ayak uyduramadı vs bir sürü laf, geçin bunları, başarılı olur veya olamaz, bugüne kadar bu ülkeye bu kadar kariyerli topçu bile gelmedi bırak hocayı. Mourinho bir duruştur, Jose bir markadır, Jose bir felsefedir, onun olduğu her yerde iddia vardır, Türkiye’deki yapılanma ona da izin vermeyebilir, bu başka konu..
Bir filminde pavyondaki sevgilisinin elinden tutmuş Yılmaz Güney, yanında da kadının çocuğu; bu çocuk okuyacak diyor, kadın diyor ki okumasına gerek yok nasıl olsa o da o.spu olacak, Yılmaz Güney de diyor ya, olsun, o.spu olacaksa da okumuş o.spu olsun.
Olsun, Fenerbahçe ikinci olacaksa da Mourinho ile ikinci olsun, sponsoru bulunmuş sana ne parasından, kulübün muhasebecisi misin?
Görgün artar, bilgin artar, son sistem antrenman teknikleri, ona göre yardımcılar. En azından saha kenarında işler yolunda gitmediğinde eli çenesinde ağlamaklı bir ifadeyle melül-melül bakan bir adam olmayacak. Diyecek ki hepiniz iyi insanlarsınız ama 90 dakika boyunca iyi jiri olmayın, 90 dakika boyunca tam bir p.ç olmanızı istiyorum ama akıllı p*çler..
Dünya Kupasında finaller oynamış kaleciyi getirdi kulüp, antrenörü Tokatspor’dan. Maç analistleri 3 tane genç FM’ ci, PlayStation’cı falan. Bu kulübe birileri Mourinho getiriyor futbol cahilleri diyor ki yerli hoca daha iyi, İsmail Kartal seneye şampiyon yapardı, o kadar paraya ne gerek vardı.
İsmail Kartal seni şampiyon yapsa ne olur, devamı gelir mi? Mourinho ile ismini aynı cümlede kullanıyorlar, Ismail Kartal’ın annesi bile Mourinho der, kaldı ki Fenerbahçe’de olması bile bir hataydı. Denemesi bedava, Google görsellerde kaloriferci sözcüğünü aratın yeter.
Şimdi susma zamanı, top Mourinho’da, ne kadar az konuşursak cahilliğimiz o kadar az anlaşılır.
Hem Ali Koç hem de İsmail Kartal olayına hiç duygusal bakmayın, gerçekçi bakın, bugüne bakmayın, her zaman düne bakın, dünden bugüne bakın. Yaz kızım:
– Bazen ayrılık sanırsın ama Allah kurtarmıştır..
…
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
