Bir varmış, bir yokmuş çook eski bir zamanda küçük bir kasabada Geppetto adında ihtiyar bir oyuncakçı yaşarmış. Yaptığı tahtadan oyuncakları satarak geçimini sağlarmış. İhtiyar oyuncakçının hayatta üzüldüğü tek şey bir çocuğunun olmamasıymış. Bir çocuğunun olması için neler vermezmiş ki. Bir gün yeni bir oyuncak yapmak için ormana gidip kütük aramaya başlamış. Derken tam aradığı gibi bir kütüğü bulmuş. Kütüğü yontup bir oyuncağa çevirmeye başlamış. Yaptığı kukla birden can bulmuş. Yanlız bu kuklanın çok kötü bir huyu varmış. Kukla yalancımı yalancı çıkmış. Hatta o kadar yalancıymış ki kocaman bir şehri kandıracak kadar da cesaretliymiş. Verdiği hiçbir sözü yerine getiremediği gibi onun peşinden koşan tüm sevdiklerine ihanet etmiş.
Böyle olunca hikayemizin kahramanının her gün burnu uzamaya başlamış. O kadar kibirliymiş ki bu durum bile onu hiç rahatsız etmemiş. Taa ki gün gelip tüm yalanları ortaya çıkana kadar. Yaşadığı şehirdeki herkes artık ona sırtını çevirmiş. Çünkü söylediği yalanlar tüm şehre kabus dolu günler yaşatmış. Hatta bu yalanlar tüm şehrin tek paydası olan Timsah figürlü futbol takımını küme düşme noktasına getirmiş. Eeee hal böyle olunca Pinokyo’ya bir dur deme zamanı da gelmiş te, geçiyormuş……..!
Bursaspor’un içinde olduğu durumu bir Hikaye ile özetlemek istedim. İnşallah hikayedeki iyi peri gelip Bursaspor’u bu içine düştüğü dipsiz kuyudan kurtarır ve hikaye mutlu sonla biter. Eğer tersi olursa; Pinokyo sadece tahtadan bir oyuncak olmaya devam eder.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: aydin.bicer@abcspor.com
twitter : @aydinbicer1972