Burası böyle bir ülke, bir futbol kulübünün oyuncusundan da antrenöründen de öyle çok fazla şey beklemeyeceksin çünkü futbol yalnızca futbol değildir, futbol aslında yaşamdır ve ünlü hoca Menotti’nin dediği gibi de sadece futboldan anlayan adam aslında futboldan da anlamıyordur ve vaziyet ortada.
Ben bir maça döneyim, sonra devam edeceğim çünkü maçta bu filmin devamı. Bugün GG77 ve Caner’le birlikte Sosa da kesiği yemişti, Erol Hoca bence gitmekle kalmak arasında bir çizgide ama denemeye devam diyor, günü uzatmanın derdinde de olabilir, defansı biraz daha sağlama almanın peşinde de olabilir bilinmez.
Fenerbahçe aslında maça 10 kişi ve kalesi boş olarak başladı, Mert Hakan bir tek bana mı Alper’i çağrıştırıyor acaba? Mert Hakan oynaması gereken mevkide oynatılıyor ama niye oynatılıyor, asıl soru bu bence.
Klişe bir durum, Fenerbahçe topa sahip olamadan, 3 tane pası üst üste yapmaya vakit bulamadan bir duran topta topu kalesinde gördü. Kalecinin bariz hatası var, Gustavo’nun kaleciye eşlik etmesi var, sonuçta geriye düştü..
Ön tarafta Cisse diye bir adam var, aslında yok da, var.. İşin acı tarafı da daha iyisi elde yok, tıpkı Kaleci Altay misali o da bir Abdurrahman Çelebi. Kaleyi gördüğü her yerden asılmak dışında hiçbir numarası olmayan, şuradan şuraya pas atamayan Mert Hakan var forvet arkasında, sağda fiziği sırıtan Ferdi var, al ver yapıyorlar ama yetersiz, Allahtan diri bir Sangare var sağda ve bir de son iki haftanın küskün olmasından mütevellit kötü ismi Pelkas var ve bu iki oyuncunun şahsi gayretiyle bir gol buldu Fenerbahçe..
Dedim ya kalede kaleci yok, Antep ustüne gelse daha çok gol atacak, golün ardından oyunu dengeleyen Antep biraz yüklendi, bu kez kaleciye işi bırakmadı Tisserand ve penaltısını yaptı ve Fenerbahçe soyunma odasına yine mağlup girdi.. İlk yarıda benim sahada gördüğüm bundan ibaret..
Fenerbahçe oyunun kontrolünü ele almıştı, santrforlar çiftlenir mi diye de bekledim açıkçası, Kemal Ademi oyuna girdi ama Cisse’nin yerine.. Erol Bulut ardından Caner-Sangare değişikliğine giderek eski bir Kızılderili numarası olan doldur-boşalt taktiğine döndü ama uyanık Sumudica yaptığı hamlelerle orta sahayı kitlediği gibi ön tarafa bir de Kenan takviyesi yaparak Fenerbahçe savunmasının da rahatsız olmasını sağladı ve maçın böyle biteceğini ekran başındaki bizlere de hissettirdi.
Neyi öngöremedik? Fenerbahçe’nin bu maçı 3-1 kaybedebileceğini elbette öngördük, son 10 dakikadaki oyun bu durumun mümkün olduğunu gösterdi ama Fenerbahçe’nin böyle bir frikik golü yiyeceğini öngöremedik, baraj kurmayı bilmeyen bir takım bu ligde yok. Baraj kurulmasa gol olmayacak, işte öyle bir şey..
Fenerbahçe Antep’te kalecisiz de kazanabilirdi, ülke nasıl olsa aynı ülke, şartlar eşit, sonraki hafta ne olur, ligin sonunda ne olur muamma.? Düzelir mi ? Düzelir, neden olmasın ama sorunu bir iki futbolcu transfer etmek olarak görürsen düzelmez çünkü kalite sorunu haricinde de problemler olduğunu görüyoruz. Fenerbahçe’yi ancak bir kongre kurtaracak gibi duruyor ama ben olsam futbolun başına bir patronu tez zamanda getirip koyarım, Erol’la, Volkan’la, Emre’yle falan olacak işler değil, futbolun patronundan bahsediyorum, bir futbol aklından, sade bir teknik direktörden değil..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907