Pek çok mülakatın ardından, pek çok seçeneğin içerisinden, Tyler Ennis’te karar kıldı Fenerbahçe yönetimi. Herkesin kafasında ilk bakışta şu soru beliriyor: “Bogdanovic gibi mi, yoksa Wanamaker’a mı benzer?” Ama aslında bu sorunun da, cevabının da çok az önemi var. Neden mi?
Çünkü Fenerbahçe’nin yeni sistem tercihinde, bir vakitler Bogdanovic’e verilen hücum liderliği, ana top dağıtıcılığı ve kritik anlarda şut kullanama rolünden, Udoh’a verilen savunma liderliği ve alan açma görevlerine dek hemen her türlü kritik ödev, (geçen yıl benimsenen bir yaklaşımdan hareketle) bu yıl kanat oyuncularına, yani forvetlere pay edilecek. Ve ismi Sergio Rodriguez (S-Rod), Vassilis Spanoulis (VaSpa), Nando De Colo, Malcolm Delaney, Darius Adams, Jordan Theodore veya Milos Teodosic olmayan hiçbir oyun kurucu da Fenerbahçe’nin oyun sisteminde birkaç baremlik bir fark yarat(a)mayacak. Ki zaten 1 numara mevkiindeki isimlerin işi de bu olmayacak.
Nitekim bir oyun kurucuya modern basketbolda böylesi ağır ve girift roller vermek, yani ondan bir Petar Naumoski rolünü oynamasını beklemek, sizi fena halde zararlı çıkarabilir. Çünkü topun yüksek tempoda dolaşması, birden fazla top yönlendirici ve yaratıcının arasında (nihai atış kararı alınıncaya dek) süzülmesi ve süre yiyen bir isolation’dan alabildiğine uzaklaşılması gerekir. Bu zararı asgariye indiren ve hatta karşılığında bir de azami takım oyunu, tempo ve hücum liderliği/top dağıtıcılığı alanlarında azami ölçüde yararlı olabilen kişiler de var elbette, ama toplam mevcutları yukarıda ismi sayılan bir avuç yıldızdan ibaret ve maliyetleri de çok yüksek.
Üstelik Teodosic halen yavaş ve kritik yerlerde dağınık, Adams aşırı maliyetli, Delaney de Adams gibi Çin’i isteyen bir ‘maddi-manevi’, Theodore kendi minik Olimpia Milano’sunda başarı taleplerinden uzak ve mutlu, De Colo ile VaSpa farklı franchise’ların ezelebed bir köşe taşı (hem VaSpa çok yaşlandı), S-Rod da zor anlarda sinebilen, her daim tutarlı liderlik gösteremeyen türde olunca, fayda/maliyet hesabı, bu isimlerden uzaklaşmayı yeğletiyor size. Hele de, FB gibi, bütçesini indiren ama başarı geleneğinin, ekolünün devam etmesini isteyen bir ekip için. Bir tek Nick Calathes‘in bugünkü haline, yani bir nebze dış şut da sokabilen haline veya Mike James gibi benchten gelecek efsane bir deliciye herkes “tamam” derdi, ama onlar da başka takımları seçtiler (hem zaten James bir bench lideri için fazla maliyetli olurdu).
Evet, Larkin ve Pangos gibi alternatifler de söz konusu olabilirdi, ama onlar da sadece tek ve dar boyutlu, esneklikten uzak oyun sistemleri içerisinde, üstelik ancak ve ancak sistem onların üzerine kurulu olacaksa o parayı vermeye değecek ve beklentileri karşılayabilecek isimler. Yani, iki ucu keskin birer joker konumundalar (Curtis Jerrells bizi duyuyorsa bile selam vermesin!) ve Fenerbahçe tipindeki bir kulübün hedeflerine Wanamaker kadar ters düşebilirler.
Halbuki FB’nin elinde zaten ikili oyun-penetre-pas-dış şut işlerini kotarabilen bir Sloukas var halihazırda. Ve topsuz koşular (merhaba Melli) yapan bir uzun varken onun işi çok kolaylaşıyor. O zaman, 1 numara mevkii için, hemen her türlü işten “eh” dedirtecek seviyede yapabilen, zekâsıyla ve zamanlamasıyla oynamayı beceren (hoşçakal Huertas), doğru tercihleri doğru setlerle birleştirebilen ve savunmada takımın ahengini bozmayan bir isim, bu noktadan sonra FB’nin her türlü beklentisini karşılayacaktır. Zira FB’nin ondan ve muadillerinden/türevlerinden beklentisi de zaten bu kadar olacaktır.
Benzer bir fizibilite anlayışı kapsamında gönderilen Nunnally’den sonra, Guduric-Kalinic-Datome-Melli-Lauvergne-Egehan-Ercan şeklindeki bir kanat rotasyonu, Euroleague tarihinin en güçlü iki forvet rotasyonundan birini teşkil edecek (ilki de geçen seneki rotasyondu zaten). Yanlarına, yani 5 numaraya Vesely değil de Singleton veya Kenneth Faried gibi bir isim gelse tadından yenmezdi belki bu ekip; ama bu halde bile çok güçlü ve çok yönlüler. Ve muadillerinin/haleflerinin bulunamayacağına karar verdikleri Bogdanovic-Udoh ikilisi yokken, Fenerbahçe teknik ekibinin tüm yükü forvetlere yıkması hiç de şaşılacak, ayıplanacak bir seçim değil.
Tabi 1 numaraya Nick Calathes’i (veya Mike James’i), 4-5 numaraya ise Kuzminskas’ı getirebilirlerse, bu sezon tüm kulvarları 0 (yazıyla, sıfır) mağlubiyetle kapatabilirler. Ama bütçe buna da elvermeyecek. Ve Bjelica ihtimali de denklemden çıktıktan sonra, Fenerbahçe bence doğru bir ismi ve sistemi seçti. Tıpkı Larkin ve Beaubois ikilisiyle kendi yeni sistemi adına çok doğru bir karar veren Efes camiası gibi. Çünkü artık FB gibi oynayan ekipler için 1 numaradakinin kim olduğu, o kadar önemli değil. Yani dünyaları feda ederek bir Calathes, De Colo, Delaney getirmek gerekmiyor takıma (ama 2 numaraya K.C. Rivers’ı alsalar çok süper olacak, çünkü şutör ve savunmacı kısa eksikleri var orada. Bir de şu Singleton’ı sezon arasında bir daha bir yoklasınlar, neme lazım).
Özetle, Ennis, artık ilk beşteki as ismin bile bir rol oyuncusu kıvamına çekildiği türden bir mevki için alındı. Takım hiçbir noktada onun üstüne kurulmayacak. Ona dair beklentileri yüksek tutmaya gerek yok. Yeterince aç ve akıllıysa, işini layıkıyla yapacaktır. Evet, bu bir paradoks. Çünkü en kritik rollerden birini ona emanet edecekler, ama bu kritik rol, takımın en önemli rolü değil. Vezir de etse rezil de etse bunun bir raddesi olacak ve o radde, FB’nin maçları kazanmasında 10 üzerinden en fazla 2’lik bir önemi haiz bulunacak. Ama, kaliteli rol oyuncuları ve görev adamları, şampiyonların olmazsa olmazlarındandır. Bu yüzden Ennis veya bir başkası fark etmez; her işi 10 üzerinden 6-7’lik seviyede yapabilen, tempolu oynayan ve zekasını kullanıp gelişime açık olan her türlü 1 numara, bu sistemde iş görecektir. İsme değil, resme takılmak lazım. Neticede vasat bir takımı şampiyonluğa oynatacak bir oyuncu/lider değil, eksikleri giderecek ve sırıtmayacak bir isim arandı ve alındı.
Asıl beklenti, asıl yük, Lauvergne’in üzerinde yoğunlaşmalı ve Vesely bir an evvel benche çekilebilmeli. Keşke Toupane gelseydi de Vesely benche geçseydi…
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc
Youtube: @İmlacı