Fenerbahçe’nin çok iyi bir Euroleague sezonu ve akabinde tarihe geçen bir F4 ile sonuçlanan Avrupa macerası sonrası, sokaktaki hemen herkes, Ülker evliliği ile şaha kalkmış erkek basketbol şubesindeki bu yürüyüşün devam edeceği, seneye ve sonraki senelerde çok daha büyük başarıların geleceği hayalindeydi.
Karşıyaka serisi başladığı gün ( gerçi son 2 senede kulislerde devamlı konuşulan birşeydi), Ülker’in sponsorluktan çekildiği haberi, sadece basında değil tüm oyuncularda da bomba etkisi yaratmıştı…
O kadar net söylüyordu ki vücut dilleri.. Sonuçta sporcular takımları için oynar denir ama önce kendilerini ve aileleri için oynarlar! Bu sporu da sadece spor olsun diye değil, banka hesapları ve geleceklerini garanti altına almak için, profesyonel anlamda yaptıkları, en düşük kontratlı oyuncunun senelik milyon dolar üstü kazandığı unutulmamalı…
Bu soru işaretleri altında başlayan seride sarı-lacivertliler adına korkulan oldu ve biraz hakem, biraz konsantrasyon, bolca da aklı başka yerlerde olan oyuncu sinsilensi ile Karşıyaka 3-1’le final yükseldi ve Fenerbahçe sezon finalini İzmir’de yaptı!
Ne maç özeli, ne de seri genelinde taktik analize girmek istemiyorum. Benim gözümde, Euroleague Final Four’un bittiği 17 Mayıs Pazar akşamı sezon da bitmişti ve yerel ligin çok büyük bir önemi yoktu. Yine de sonuçta kaybedilenin gazozuna maç değil de şampiyonluk olduğunu da unutmadan, hataları-eksikleri görüp, seneye aynı yollardan geçip, lastiği tekrardan patlatmanın anlamı yok!
Öncelikle havuz problemine dönen 2015-16 sezonu bütçesi. Godiva forma sponsoru olacak deniyor, Beko voleybol gibi basketbola da destek verebilir deniyor. Bütçe bir inecek, bir aynı kalacak, bir hala belli değil deniyor.
Obradovic ne olacak? Bu belirsizlik içinde devam diyecek mi ? Dedi diyelim, gerekli transferler yapılabilecek mi ? Bunların hepsi şu an için muamma!
Fenerbahçe için şube farketmeksizin her zaman dediğimi bir kez daha tekrar edeyim; ”Too Good To Be True” kelimesi, sportif anlamda kesinlikle sarı-lacivertliler için yazılmış.
Bunun önceki senelerde ‘ 2011’de 5 şampiyonluk sonrası 3 Temmuz iftirası, Taurasili efsane kadro ve doping testi, sonrasında Hacettepe’nin pardon hata yapmışızı, Alex’in heykelinin dikilip 2 günde karga tulumba sepetlenişi, Ali Şen zamanı şampiyonluk sevinci yaşayacakken kulüpe ilişkisi kesilen iki efsane Oğuz-Aykut, ya da 1998’de tarihin ilk yerli Dream Team’ı Abdul-Rauf, Milic, Tabac, McRae’lerle başlayan harika sezonun Lokmanchuk, Tyson Wheeler’lar bitmesi’ gibi birçok örneklerde gördük. Daha bir nefeste 10-15 tane daha ekler ve sabaha dek de devam ederiz.
Yani tarihin en başarılı sezonunu yaşayan bu şubede de birşeyler bekliyordum! Doping olur, şike olur, Ülker’e birşey olur, sporcuları taşıyan uçak düşer, Euroleague A lisansı iptal ya da ZOC’un sağlığına birşey olur diye aklımdan şakayla karışık 1001 felaket senaryosu geçirmedim dersem yalan olur. İşin ilginç yanı, bu kulübün geleneksel amiyane tabirle ‘düztaban yapısı’ yüzünden?!?!, adım gibi eminim ki bundan sonra da maalesef benzerlerini görmeye devam edeceğiz.
Fazla uzatmadan, maç özeline dönersek Karşıyaka’ya tebrikler. Sarı-lacivertlilerin 1/5’i bir bütçeyle, doğru yapılanma, harika bir seyirci ve koç-oyuncu ten uyumu ile çok güzel kurgulanmış bir kadro mühendisliği örneği gösterdikleri için… Ben şampiyonun Anadolu Efes olacağını düşünüyorum ama umarım yanılırım da, kupa İzmir’e, 35.5’a ve bu muhteşem salonda inanılmaz bir atmosfer yaratan Pınar Karşıyaka’ya gider.
Fenerbahçe için de, F4 bir peri masalıydı ve kadrodaki eksik halkaları halı altına süpürdü. Öncelikle; bütçe ve Obradovic. Bu iki olmazsa olmaz en kısa sürede çözüme ulaşmalı! Sonrasında da bu takıma çok iyi birer 1 ve 5 numara, yani oyun kurucu ile pivot, zaten beynen ve vücuden NBA’e gitmiş Bjelica resmi anlamda da giderse, o ayarda bir 4 numara ve çok yönlü 2-3 oynayabilecek kaliteli bir isim gelmezse, bu seneki Final Four başarısı, bazılarının 15 sene önce kazandığı ve tesadüf mü değil mi diye hala konuşulup tartışılan Avrupa Kupası gibi, tarihte ilk ve tek olarak yerini alır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : burak.belgen@abcspor.com
twitter : @BurakBelgen