Bu maça 2-1 üstünlükle gelmenin de özgüveni ve mutluluğu ile Karşıyaka seyircisi salonu hınca hınç doldurmuştu. İzmir şehri basketbolu ne kadar çok sevdiğini ve bildiğini, Eurolig’i ne kadar çok istediklerini bu maçta daha net daha kararlı bir şekilde göstermiş oldular, maçın başından sonuna kadar aralıksız bir şekilde ve hiç bir zaman basketbolun dışına çıkmadan takımlarını desteklediler. Alkışı hakettiler.
“Pota altına kısalardan gelen yardım”
Koç Obradovic son maçı iyi etüt etmiş ve oyuncuları nihayet pota altını kullanmaları gerektiği konusunda ikna etmiş. Maçın başında tüm kısalar her fırsatta topu Oğuz ve Vesely’ye indirmeye çalıştılar ancak koç Sarıca da dersine çok iyi çalışmış ve Fenerbahçe Ülker kısalarının dış şutlarını riske ederek uzunlara sürekli Dixon ve Strawberry’den yardım getirdi. Çabuk elli iki oyuncu uzunlar topu yere vurduğu anda müdahelede bulundular ki henüz daha ilk periyotta Dixon’ın 3 top çalması vardı. Bunun yanında Cemal ile maça başlayarak hem sarı lacivertlilerin pota altına yapacakları akınları engelledi hem de Palacios’un erken faul problemine girmesini engellemiş oldu.
“Hücum ribaundları”
Uzunları kullanamayan Fenerbahçe Ülker bu sefer Bjelica-Vesely ikilisine dönerek çabukluk avantajını kullanmak istedi fakat Palacios-Gabriel ikilisi seri boyunca olduğu gibi bu maçta da hücum ribaundlarını domine etti. Bir çok ikinci şans sayısı buldukları gibi bunun yanında Fenerbahçe Ülker’in savunma ribaundlarını net alıp tempo yapmasına sürekli engel oldular.
“Zone press yine dengeleri bozdu”
Fenerbahçe Ülkerli oyuncular iyi top çevirip boş şutları buldular ama isabet gelmeyince Pınar Karşıyaka bunların tamamını hızlı hücumlarla cezalandırdı. Koç Sarıca yine neredeyse her hücum dönüşü uygulattığı zone press ile sarı lacivertlilerin yarı sahayı kolay geçmesini engellediği gibi bu kez baskının arasına süpriz ikili hatta üçlü sıkıştırmalar ekleyerek rakibinin tamamen düzen dışına itti. Şutları riske eden Pınar Karşıyaka iyice gömülünce Bjelica ve Vesely de içeride alan bulamadı ki özellikle Vesely Gabriel karşısında çok zorlandı bu maç, atletizminin avantajını hiç kullanamadı.
“Palacios bu kez sahne aldı orta mesafe şutlarıyla”
İkinci periyotla beraber Semih’i hatırlayan koç Obradovic hemen onun fiziksel avantajından faydalanmaya başladı hücumda fakat bu sefer de savunmada Dixon-Palacios pick&pop’ları ile skorlar gelmeye başladı, Semih Palacios’u savunmakta sıkıntı yaşadı, Pınar Karşıyaka buna da çözüm bulmuş oldu. Palacios’un orta mesafe isabetleri gelmeye başlayınca Fenerbahçe Ülker’in tüm savunma planları çökmüş oldu, Kolombiyalı oyuncunun bu silahından bol bol faydalandı Pınar Karşıyaka direnç görmedikleri için. Koç Obradovic Oğuz ve Zoric çok kısa sürelerde denese de maçın geri kalanında tamamen unuttu ve “yine” Fenerbahçe Ülker pota altındaki fiziksel üstünlüğünden hiç ama hiç faydalamanadı… Melih ve Goudelock’ın dış şutlarda buldukları isabetlerle de bu periyotu biraz dengelemeye başladı sarı lacivertliler. Ama ilk periyotta İzmir temsilcisinin yakaladığı 9 fark büyüyerek devam etmiş oldu.
“Daha istekli daha enerjili olan taraf Karşıyaka’ydı”
Barış, Erkan ve Soner oyuna girdikleri her anda ortaya müthiş bir enerji ve savunma sertliği koydular. Koç Sarıca takımının ona verdiği güven sayesinde rotasyonunu çok iyi kullandı. Diebler ise belki 7 sayı attı ama bu bulduğu sayıları maçın hep kritik anlarında elde etti, Fenerbahçe Ülker’in geri dönüş anlarında, savunmayı sertleştirdikleri anlarda hep sahnedeydi Amerikalı şütör. Bjelica ve Zisis ise 3.periyotta hücuma biraz hareket getirdiler ve 3.periyotta da dengeyi korudular fakat yine de öne geçemediler. Özellikle Gabriel ve Barış oyundayken üç sayının gerisine kadar çıkarak uzunlara dahi yaptıkları baskı sarı lacivertlilerin pas ritmini bulmalarını engelledikleri boş alan bulmalarını da zorlaştırdı, bu yarı saha baskıya karşı ne Goudelock ne de Bogdanovic sorumluluk alarak hücumu toparlayamadılar.
“Dixon bu kez rahattı, Strawberry x-faktör”
Dixon seri boyunca iyi maçlar çıkardı evet ama hiç bir maçta bu maçtaki kadar rahat oynamadı. Bu sefer ne Melih ne Zisis ne de Kenan onu durduramadı, geri adım atmasını sağlayamadılar. Amerikalı guard çok zor şutları da soktu ve seyircisinden de aldığı güvenle takımını sırtladı adeta. Tabi en önemli yardımcısı da maçın x-faktörü Strawberry idi; hem Fenerbahçe Ülker kanat oyuncularına karşı harika bir savunma yaptı hem de hücumda özelllikle son periyotta Dixon ile beraber maçı alıp görtüren, kopartan isim oldu. Son periyotta hücum ribaundlarındaki ezici üstünlüğüne devam eden İzmir temsilcisi Erkan ve Cemal’in mücadelesi ile de maçı ne kadar çok istediğini bir kez daha göstermiş oldu.
“Koç Obradovic maçta değildi adeta”
Bitime 5 dakika kala artık fark 20’lere gelmiş ve koç Obradovic de pes etmiş benche oturmuştu. Maç boyunca %47 ile 3 sayı isabeti bulan ve ribaundlarda 30-23 gibi net bir üstünlük kuran rakibine karşı B planı üretemedi. Ne pota altını kullanabilecekleri ekstra bir set ne de zone press’e karşı kolay sayı bulunabilecek bir set görebildik. Koç Sarıca’nın hamlelerine karşı cevap vermekte zorlandı. Bunun yanında 0 sayı ve 3 ribaundla oynayan Vesely’i 24 dakika sahada tutarken Zoric ve Oğuz’u kenarda unutarak oyun planını hiç değiştirmedi, üstün oldukları pota altını bir türlü takımına kullandırtamadı. Hal böyle olunca maç boyunca istediği tempoyu bulan, hücum ribaundlarında aktif olan ve baskılı savunmayı sürekli diri tutan Pınar Karşıyaka istediğini aldı. Koç Sarıca liderliğinde tam 28 sene sonra adlarını finale yazdırmayı başardılar.
2,5 milyon Euro bütçeli Pınar Karşıyaka, Avrupa’nın efsane koçlarından bir olan ve 15 yıl sonra ilk kez ülkemize Final Four oynama başarısını kazandıran Obradovic liderliğindeki Fenerbahçe Ülker’i geçerek adını finale yazdırırken Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı kupasından sonra karnesine bir başarı daha yazdırmış oldu koç Sarıca liderliğinde.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz