https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TOKYO NE KARDEŞİM?! NEDİR ULAN TOKYO?!

Okunması Gerekenler

Hafızalarınızın ne kadar güçlü olduğunu bildiğim için sormak zorundayım: Çok saygıdeğer büyüğümüz Sinan Engin’in “Tokyo ne yau?! Biri bana anlatsın, neden Tokyo?” çıkışını hatırlıyorsunuz değil mi? Hayır, sormak zorundayım zira ülkedeki gündem yoğunluğu ve fosfor eksikliği sağolsun, konu ne olursa olsun anında unutulmasını kanıksadım artık.  Henüz 2 gün öncesinin konusu Soma’da olan biteni hatırlayan kaldı mı mesela? Hemen ardından mecliste reddedilen “Yaşam Odaları” önergesini..?

“Aaa evet öyle birşey vardı…” değil mi? Evet. Böyle de birşey vardı işte… Geçmiş zaman, taaa geçen sene… Hatırlayalım, bilmemkaçıncı kere aday olduğumuz

sinanengin

Olimpiyatları düzenleme işini bu defa Japonlara kaptırınca Sinan Engin canlı yayında böyle isyan etmişti hakkımızı yiyen dış mihraklara(!):

– Tokyo niye? Amerika kazansa hadi ona Amerika dersin(?) de neden Tokyo? Hakikaten neden Tokyo? Bana birisi anlatsın yau! Ne Tokyo’su kardeşim..!

Bak sevgili okuyucu, İstanbul’da 4 Ağustos 2014 Pazartesi günü Triatlon İstanbul 2014 Avrupa Kupası düzenlendi. Avrupa Kupası… Yani tüm Avrupa’dan katılımcılar mevcut. Yarışma ile ilgili haber yapan gazetelerimizde de bu durum “Dünyaca ünlü sporcuların katıldığı ‘Triatlon Avrupa Kupası’ renkli görüntülere sahne oldu” gibi cümlelerle duyuruldu. Kim o dünyaca ünlü sporcular, bilmiyoruz. Haber bu kadar, zira spora ilgimiz anca o kadar.

Spora ilgimizden bahsederken “Triatlon neydi ki?” diye soranlara bunun 3 etaplı bir bireysel yarışma sporu olduğu, sporcuların sırasıyla Tavla, Okey ve Pişti kategorilerinde yarıştığı bilgisini(!) verelim, tam olsun.*

Efendim, mevzubahis Avrupa Kupası 4 Ağustos’ta koşuldu ama aslen organizasyonun 3 Ağustos Pazar günü düzenlenmesi gerekiyordu. Yukarda da bahsettiğimiz Avrupa’nın dört bir yanından gelecek yarışmacılara ve tabii ki Uluslararası Triatlon Federasyonu’na bildirilen, takvimlere yazılan şekli bu. Ve fakat, kupadan 3 (yazı ile ÜÇ) gün önce, 31 Temmuz günü saat 13:37’de, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nden Triatlon Federasyonu’na bir yazı gitti:

“…ETU Triatlon Avrupa Kupası yarışlarının yapılacapı güzergahta, aynı tarihte Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın mitinginin yapılacağından… müsabakaların aynı güzergahta 04 Ağustos 2014 tarihinde organize edilmesi gerekmektedir”

miting

Yav arkadaş, uluslararası bir organizasyon düzenliyorsun, Avrupa’nın 4 yanından sporcu getiriyorsun, böyle keyfi bir erteleme olabilir mi? Hadi oldu yarışmadan 3 hatta 2.5 gün önce yapılır mı ?!? Kendi insanına saygın yok, biliyoruz da bunu Avrupa’nın dört bir yanından gelen sporculara, antrenörlere, gözlemcilere de yapmanın, “Bu ülkede spora verilen önem budur!” diye ilan etmenin alemi var mı?

Kimisi Avrupa’dan kimisi Türkiye’de başka şehirlerden, yani yedi düvelden gelecek katılımcılar uçak biletlerini, otel odalarını, bilmemnelerini aylar önceden senin bildirdiğin takvime göre ayarlamış, 3 gün önce “Ben yarışmayı erteledim” denir mi?  Eh, denirmiş, kimse de “Gık” diyemezmiş. Triatlon Federasyonu Başkanı Sn. Hamdi Güneş de anca  “Yol kapatmak biraz sorun oluyor. Bu bakımdan bir gün ertelenerek devam ediyoruz.” diyebilmiş, sonra da “Bu yarışmayı yapmamıza katkıda bulunanlara teşekkür ediyoruz” diye bitirmiş sözlerini.

Bu arada Federasyon internet sitesine göre yarıştan önce toplam 210 online katılımcı kayıt yaptırmasına karşın yarış günü biri paratriatlet olmak üzere toplam 130 sporcu start almış. Ertelemenin etkisi nedir, onu bilemiyoruz, o konuda yorum yapmamışlar.

Sonra sorarsın tabii, “Neden Tokyo?”… Japonya’da spor ve Olimpiyat seyircisi olması bir yana, Japonya’da spora ve sporcuya asla böyle bir saygısızlık yapılmayacağı için Tokyo…

Ya da tersten gider “Neden İstanbul değil?” diye sorarsak, Türkiye’de ne spora ne sporcuya saygı duyulmadığı için ve milli organizasyon anlayışımız “Hallederiz…” diye başlayıp anlık değişikliklerle, doğaçlama devam ettiği; hiç bir işi planlı programlı yapmadığımız, hiç bir işe saygı duymadığımız için…

Yine de önce bir “Yav” dedim, belki çok önemli bir durum var. Malum, Gazze, Güneydoğu, Ortadoğu, Suriye, IŞİD, vs gündem karışık. “Belki Sn. Başbakanımız çok önemli açıklamalar yapacak” diye düşündüm. Olur ya hani konuşmamızın yazmamızın yayın yasağı ile engellendiği bir konuda bir müjdesi vardır, “Tutsakları kurtardık!” diye bir açıklama yapacaktır falan… Bir ümit geçtim TV karşısına, “Yav 3 dil biliyor da ne oluyor?” dedi. “Haklısın” dedim kapadım televizyonu, gidip uyudum. Ülkenin yarısına uyum sağlamak lazım…

baris.tumok@abcspor.com

@baristumok

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız.

Triathlon kelimesi eski Yunanca kökenlidir. 3 branş bir arada yapılan bir spor demektir. Bu branşlar sırasıyla yüzme, bisiklet ve koşunun peşi sıra yapılmasıdır. Ferdi bir spordur ve sporcu her bir branşa ait mesafeyi bitirir bitirmez kurallara uygun kıyafetlerini giymek için, belirli kuralara uymak şartı ile, değişim alanına girer ve diğer branşa başlar. Yani sporcu sadece bir branşta başarılı olması yetmez, diğer branşlara ait antrenmanları da yapmak ve kas gruplarını çalıştırmak zorundadır. Ayrıca taktik ve teknik seviyesini en üst düzeyde tutarak hem enerjisini hem de dayanıklılığını korumak zorundadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Triatlon

Son Haberler

HEPİNİZE GELSİN

Senelerdir bize yapılmadık operasyon bırakmayanlar, terör örgütü üzerinden kumpas kuranlar, sabahlara kadar Fenerbahçe'mizi televizyonlarda darağacına gerenler, otobüsümüzü kurşunlayanlar, farklı...

Benzer Konular