SÜLEYMAN RODOP: GALATASARAY’DA ARSA SATMAKLA KAHRAMANLIK YENİ MODA
Galatasaray Genel Kurullar tarihinin en önemli sınavlardan birini dün akşam itibarıyla verdi. Çokça spekülasyonların konuşulduğu bir ortamda Riva ve Florya’nın satışı için toplanan Galatasaray Genel Kurulu’nda görünenlerin ve görünmeyenlerin neleri ifade ettiğini Türk spor gazeteciliğinin efsane ismi değerli büyüğüm sevgili Süleyman Rodop ağabeyimle konuştuk. Tele- konferans sistemle yaptığımız bu röportajımızın gelin detaylarına bakalım:
*** Dün Galatasaray tarihinin en önemli genel kurulunu izledik. Riva ve Florya’nın satışıyla ilgili projeye dün genel kurul onay verdi. Genel kurulda onay çıkmasını siz nasıl yorumluyorsunuz?
Biliyorsunuz son zamanda Galatasaray’da varlıkları satmak biraz moda oldu. İlk önce bu modanın dayanağı Ünal Aysal’dır. Çünkü Ünal Aysal başkan olduktan sonra Galatasaray’ın menkul değerleri yani hisselerini satmaya başladı. Dünde bu konu kongrede çok konuşuldu. Önce hisseler satıldı daha sonra tekrar halka açıklık adında bir hisse satışı daha yapıldı ki 200.000.000 $’dan fazla kulübe getiri aldılar. Bu paraları transferlere harcadılar. Stadın her şeyi, futbol takımının gelirleri, yayın gelirleri, loca ve bilet gelirleri bunların hepsi bankaya temlik edildi. Çünkü Deniz Banktan alınan paralar vardı ve Galatasaray banka borçlarının 180.000.000$’a aşkın kısmı Deniz Banktan alınma. Deniz Banktan tekrar kredi almak için bu satışı bu mevcut yönetim her ne kadar satış değil dese de genel kuruldan onay aldı ve iki gayrimenkul değeride bu amaçla satıyorlar.
*** Riva arazisinin ve Florya’nın satışı için genel kurula hangi tarzda proje sunuldu?
Bu iki projede ‘kâr paylaşımları’ ve ‘ortaklıktan’ bahsedildi ama sonuçta Galatasaray’ın değerleri satılacak ve bir daha da olmayacak, yeri dolmayacak. Proje içerisinde kesin olan şu ‘Galatasaray tesislerinin büyük ihtimalle Riva’ya taşınma ihtimali var. Bu alanın belirli bir bölümü için bu taşınma konuşuluyor.
*** Bu iki projenin menkul değerlerinin toplamı 500.000.000 $ mı yoksa 508.000.000 TL mi? Bu belirsizlik Galatasaray taraftarında da huzursuzluğu doğal olarak ortaya çıkardı. Bu rakamlardan hangisi Galatasaray’ın kasasına girecek?
Florya için şunu söylemem gerekir Florya’nın değeri çok fazla. Tabi arazinin işletilmesine ve yapılmasına bağlı olarak, buraya ne yapılacağı ve kiminle yapılacağını da unutulmamalı.
Bu belirsizlikte Dursun Özek’in insanları yanıltıyor mu desem ya da kendisinin gönlünde öyle bir rakam mı geçiyor onu biliyorum ancak söylediği şu ‘ 500.000.000 $’a yakın para alacağız. Ama bunu alacağına dair bir belgesi veya resmi kaydı yok. Borsaya bildirilen yazıya bakıyoruz Emlak Konut’un buradan Galatasaray’ın alacağı para 508.000.000 TL civarında diyor. Ben bunu anlayamadım, üyelerde anlamadı zaten üyelerinde umurunda değil.
*** Peki, bu parayı Galatasaray kaç yılda kasasına koyacak?
Bu rakamlar 2020 yılına kadar 5 senelik bir periyot içerisinde 2020 yılını da geçebilir, 2023 yılını da bulabilir Galatasaray kasasına gireceği ön görülüyor.
*** Kısa vadede yönetimin düşüncesi nedir?
Yönetim buradan hazır para alacak. Ben biliyorum ki bu anlaşma imzalandığı zaman Galatasaray avans olarak 50.000.000$ para alacak. Bu parayla bankadaki temlikti kaldırmaya çalışacak, yeni kaynak elde etmek için. Ancak sonuçta baktığınız zaman Galatasaray’ın mal varlıkları bir daha olmayacak.
*** Medya üzerinde bu satışların Dursun Özbek’i kahraman olarak adlandırdığını görüyoruz. Bu konuyla ilgili düşünceniz nedir?
Mal satmakla kahraman olunmaz. Kahraman nasıl olunur; gidersin Çanakkale’de çarpışırsın, Kurtuluş Savaşı’nda mücadele verirsin bu vatan için şehit olursun, 15 Temmuz’da olduğu gibi tankın önüne çıkarsın ancak ve ancak öyle kahraman olursun. Arsa satmakla kahraman olmak yeni moda. Ünal Aysal hisse senetlerini sattı Galatasaray’ın geleceğini sattı kahraman oldu, Dursun beyde arsaları satarak kahraman oluyor. Böyle ucuz kahramanlık yoluna gidiyorlar.
*** Biraz genel kurulu konuşmak istiyorum. Dün sizler de oradaydınız en dikkat çekici durum sizce neydi?
İnan Kıraç; için Galatasaray’ın derin devleti diyorlar ya bu derin devletin artık çökmeye başladığını gördüm. Çünkü Divan Başkanı İrfan Aktar, konuşmacıları listeledi. 35 konuşmacı vardı daha sonra bunların çoğu çekildi. Kongre’nin açılışında da 650 kişi vardı. Daha sonra öğle yemeği saatine gelince bu kişi sayısı ne hikmetse 1500 kişiye ulaştı. (Millet yemek yemeğe geliyor herhalde karnı aç). Konuşmacılar dinlenmeden oy kullanıldı Galatasaray’da inanılır gibi değil, ben inanamıyorum. Evet veya hayır çıkabilir o problem değil ama genel kurul üyelerinin çoğu neye oy verdiğini bilmeden oy kullandı.
İnan Kıraç kürsüye konuşmaya çıktığında saat 12.50’ydi. Ben o an salondaydım ve salonda sadece 200 kişi vardı. Ben bu kadar kalabalığın nereye gittiğine baktığımda bu çoğunluk saat 13.00’da başlayacak yemek sırasının kuyruğuna girmişiler. 1000 kişi kuyrukta salon dışında… İnan Kıraç’ın konuşması bittiği için İrfan Aktar ‘yemek saati ara veriyoruz’ dedi. Ben İnan Bey’in yanına gittim ve şu konuşma geçti aramızda:
Süleyman Rodop: İnan bey, siz Türkiye’yi yöneten büyük şirketlerin başındaydınız. CEO’luk yaptınız bu işi en iyi bilenlerden birisiniz böyle bir teknik hataya nasıl düştünüz?
İnan Kıraç: Ne hatası Süleyman bey?
Süleyman Rodop: Tam yemek saatine 10 dakika kala konuşmaya çıktınız sizi hiç kimse dinlemedi. Böyle bir hata nasıl yaparsınız.?
İnan Kıraç: Süleyman bey bana bilhassa benim konuşmamı yemek saatine mi getirdiler demek istiyorsunuz?
Süleyman Rodop: Onu bilmem sizi söylüyorsunuz İnan Bey .. Bu işte bir terslik var.
Koskoca İnan Kıraç’ı dinleyen 200 kişi vardı dün. Bu da zaten oylamaya yansıdı.
*** Bu oylamada neden sizce evet çıktı?
Artık herkes Galatasaray’da üst üste gelen borçlardan bıkmış olacak ki nasıl olursa olsun, araziden-Florya’dan banane hepsini verelim şu borç yükünden-faiz yükünden kurtulalım mantığıyla genel kurula geldiği için insanlar oraya gayet rahat bir şekilde büyük bir çoğunlukla yetki verdiler başkana. Bunu biraz daha genişletirsek; Galatasaray her sene 40.000.000 Euro faiz ödüyor. Banka borçlarından kurtulmak içinde oy verdiklerini zannediyorum.
*** Genel Kurul’da Galatasaray dinamikleri açısından görüşlerini aldığınız isimler var mıydı?
Vardı, Sayın Faruk Süren başkanla konuştuk. Şu konuşma geçti aramızda
Süleyman Rodop: Bugünden sonra Galatasaray rahatladı mı Sayın Başkan?
Faruk Süren: Hayır öyle bir şey yok. Ben öyle zannediyorum ki projeye evet desem de bu proje başkanın elinde yetki aldığıyla kalır. Bu projeyi yapmak çok zor. Bunun daha önünde engeller çıkar. Bu meblağ uzun vadede Galatasaray’ın kasasına gelecek çoğuyla da faizi ödeyecekler.
Sayın Faruk Süren ’in herhalde bir birliği var ki bunları söyledi.
*** Eğer Genel Kurul projeye onay vermeseydi başkan bırakacak mıydı?
Hayır, bırakmayacaktı ancak Galatasaray’da tatsız bir ortam olacaktı.
*** İnan Kıraç olayıyla devam etmek istiyorum. İnan beyin genel kurula hitap etmesinin zamanlama açısından çok manidar olduğunu söylediniz. Peki, artık İnan Bey’inde lisesiler açısından miadının dolduğu artık kendisinin görüşlerinin kaale alınmadığı şeklinde bunu yorumlayabilir miyiz?
Aynen öyle. Konuşmacılardan liseciler dahi yaptıkları konuşmalarda vardılar ancak liselilerden çok olayları vardı. Liseliler kendi arkadaşlarına sitemlerde bulundular. Kendi liseli arkadaşlarının 3000 kişinin, 2 senedir aidatlarını ödemediklerini, toplantılara dahi hiçbir yere katılmadıklarını, bunların liseli olmasına rağmen üyelikten atılmasını başkandan rica ettiler.
Çünkü Galatasaray tüzüğü size şunu söyler; * 2 sene aidatını ödemeyenlerin otomatikman üyeliğini düşürün.
Bunların çoğunun liseli olduğu için tüzüğün bu maddesi hiçbir zaman uygulanamadı. Artık bir başkaldırı var diyebiliriz kendi içlerinde.
*** Galatasaraylılarda borçlar tamamen sıfırlanacak algısı var ne söylersiniz bu algı için?
Öyle bir şey yok… Bir kulübün borçlarının tamamen sıfırlanması diye bir şey olamaz. Çünkü futbolcuların uzun vadeye yayılan alacakları var.
*** Galatasaray başkanlığı koltuğuna oturacak isimler peki yeniden dağ gibi bir borcu bırakarak giderse neler olacak? Galatasaray İç Tüzüğünü ’nün bu konuda yetersiz olduğunu biliyorum. Bu boşluğu doldurmak için bir hamle yapması gerekmiyor mu mevcut yönetimin? UEFA Finansal Fair Play dahilinde 60.000.000 Euro baremini geçemezsin düşüncesi Galatasaray’ı tekrar borç batağına götürmez mi?
Kesinlikle öyle. Tamda bu konuyla ilgili ve üyelerle ilgili Galatasaray’da Kasım ayında bir kongre daha olacak. Bu kongrede bu iki madde olacak.
Tüzükteki Değişiklik: Bu değişiklikle Galatasaray’a başkan olan yönetim kademesinin Galatasaray’ı ne kadar borçla alıysa ondan daha fazla borçla bırakmaması için yapılacak. Eğer fazla borçla bırakırsa üstünü ödeyecekler
Üyeler: Galatasaray’a üye olmak için bekleyenler var. Galatasaray Lisesinden mezun olanlar hemen üye oluyorlar. Halkın arasında ‘Gerçek Galatasaraylılar’ diyorum ben onlara çünkü Galatasaray halkın takımı olmadığı sürece borçla- kavgayla devam eder. 10 yıldır üye olmak için müracaat edenlerin sıralama yüzünden üye olma ihtimali yok. Çünkü Galatasaray Tüzüğüne göre ilk önce liseden mezun olanlar daha sonra eş ve çocukları ve daha sonrada eski Galatasaraylı sporcular oluyor. 400 kişiden fazla üye alamadığına bir sene içerisinde bu isimleri aldıktan yani 300 kişi aldıktan sonra geriye 100 kişi kalıyor. Bu 100 kişiyi de halkın arasından almak için üyelerle ilgili değişikler yapılacak. Üye olmak için bekleyen 1500 kişi var. Bu bekleyenlerin 500’ü bir anda üye yapalım diye karar alacaklar.
*** Genel olarak bütün sürece baktığınızda Galatasaray sizce kazandı mı kaybetti mi?
Bunu zaman gösterecek ancak 5-6 sene sonra Galatasaray’ın elinde satacak ne Riva’sı kalacak ne de Florya’sı kalacak. Sıra adaya geliyor. Bundan sonra başkan olacak kişi kahraman olmak istiyorsa, malların satışıyla kahraman olunuyorsa Galatasaray’da kahraman olmak için adayı satsın…
Saygılarımla
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: kaan.ilhan@abcspor.com
Twitter: @kaanilhan_