80’leri domine eden 1957 doğumlu snooker efsanesinin ne kadar büyük olduğunu anlatmak için aldığı kupalardan bahsetmek yetmez. Şimdi pek çoklarına sıradan gibi gelen olaylar nasıl o dönem için inanılmaz idiyse, Steve Davis de kendi döneminde değerlendirildiğinde büyüklüğüne büyüklük katılıyor. Ancak Davis’in büyüklüğü de kupa büyüklüğü değil.
Bugün 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan 1968’e kadar yoktu ama sırf geçen sene 6 kişi bunu başardı. Steve Davis 1982’de televizyonda yayınlanan ilk resmi 147 sayılık serinin sahibi. Şimdilerde tek ıstakada 147 hala göz kamaştırıcı bir olay ama arada sırada, hatta bazen bir turnuvada biden fazla kere rastlanabilen bir şey. Steve Davis bunu yaptığında kendisi dahil hiç kimse bunun olabileceğine ihtimal vermiyor, 4 kırmızı 4 siyahlık açılışın çok başarılı bir açılış olduğu değerlendiriliyordu. Bu öyle büyük bir şeydi ki Fenerbahçe’de Turan Sofuoğlu 103 gollük sezonda 100. golü attığında nasıl araba kazandıysa, Steve Davis’in de ödülü bir araba olmuştu.
1985’te Dennis Taylor’a frame’lerde durum 17-17 iken son topla kaybettiği Dünya Şampiyonası finali izleyici rekorları kırdı. 87/88 sezonunda Masters, Birleşik Krallık Şampiyonluğu ve Dünya Şampiyonluğu’nu kazanarak yine bir ilki başardı. Kariyeri boyunca kazandığı kupaları tek tek saymaya kalksak yazı bayağı uzar. Sadece Dünya Kupasını 6 kere aldığını söylersek yeterli olur.
Steve Davis’i esas büyük yapan en son 89’da Dünya Şampiyonu olmasına rağmen yarışma ruhunu hiç kaybetmeden turnuvalara katılması. Derecenin onda birinin doğru atış ile yanlış atış arasındaki farkı belirlediği snooker’da çok genç ve çok başarılı sporcuların el/göz koordinasyonunda, yaşın biraz ilerlemesiyle en ufak bir azalmada önce vasat sonra da kötü oyuncu statüsüne girerek yok olup gitmelerinin örnekleri yüzlerce var. Steve Davis 1997’de 39 yaşında Masters kazanmayı başarmış bir oyuncu. 2010 Dünya Şampiyonası finallerinde 52 yaşında çeyrek finale yükselerek bu alanda da rekor sahibi.
Snooker efsanesinin hayatından snooker’ı çıkarınca küvetten bir kova su almış oluyorsunuz ama küvet hala dolu. Kendisi de çok iyi bir satranç oyuncusu olan Davis, Britanya Satranç Federasyonu Başkanlığı da yaptı, iki satranç kitabı da yayınladı. Kitap demişken snooker’la ilgili yayınladığı pek çok kitabın haricinde, üç tane de yemek kitabı yayınladığını atlamayalım.
Bilardo ve poker turnuvalarına katılıp dereceler elde eden, komedi programlarında konuk oyunculuk, televizyonda yorumculuk yapan, Order of British Empire sahibi, her parmağında ayrı marifet bir adam. Bunca yetenek, zeka, şan, şöhret, para varken kendisiyle dalga geçebilen ve bununla eğlenen, aşmış, tam bir sportmen. Biraz daha rock yıldızı havası veren dönemin bir diğer büyük ustası Jimmy White’la kıyaslandığında İngiliz soğukkanlılığının timsali olan Steve Davis, oyunun en büyük ustalarından biri ve belki de Britanya’nın en önemli spor elçisi. Hazır lafı rock’a getirmişiz, Seteve Davis’in bir radio istasyonunda progressive rock programı yaptığını da atlamayalım.
Başta dediğimiz gibi büyüklüğünü kendi dönemi içinde değerlendirmek daha doğru olur ama bir dönemi bilmeyenler için bu hayli zor. Roket lakaplı Ronnie O’Sullivan’la kıyaslamak ya da bu yaşında yaptığı maçlarla değerlendirmek biraz haksızlık olur. Fakat ne şekilde ve hangi zaman diliminde değerlendirilirse değerlendirilsin, Steve Davis’in dünyanın en ilginç SNOOKER oyuncusu olduğu tartışılmaz.
ABCSPOR