https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

SLOUKAS’IN LİDERLİĞİNDE

Okunması Gerekenler

Ülkemizin içinde bulunduğu acı dolu günlerde 2017 yılının ilk derbisini izlemek ve biraz olsun kafalarındaki karamsar düşünceleri dağıtmak için basketbolseverler Ülker Arena’daki yerlerini almıştı, yine güzel bir atmosfer vardı Ataşehir’de. İki takımda da sakat oyuncu bulunmazken Fenerbahçe’de Antic ve Bogdanovic, Anadolu Efes’te ise Omic ve Paul yabancı sınırına takılan isimler oldular. Ev sahibinde Bogdanovic’in aslında kadroda yer alması bekleniyordu ancak sakatlığını tamamen atlatmış olmasına rağmen koç Obradovic maç eksiği ve tam hazır olmaması nedeniyle Sırp oyuncuyu kadroya almadı.

 

“Datome hızlı başladı”

 

Fenerbahçe her topu içeriye indirerek başladı maça ki Vesely ve Udoh içerden oyunu kurarak güzel servisler yaptılar. Datome ve Dixon da aldıkları bu pasları isabetli üçlüklere dönüştürdüler, özellikle son haftaların formsuz ismi Datome’nin 3 isabetle başlaması çok değerliydi. Anadolu Efes ise Thomas’ın da oyunda olmasının avantajıyla 4 dışarıda oynayıp bol bol penetre ederek Fenerbahçe uzunlarını faul problemine sokmak istedi ilk bölümlerde. Birebirde kolay yenilen ve sarı lacivertlilerin üçlüklerine çözüm bulamayan Anadolu Efes savunmada dengeyi kuramadı.

 

“Savunmalar sertleşti”

 

Çeyreğin ikinci bölümünde Efes Brown ve Thomas’lı pivotsuz beşe dönerken Fenerbahçe’de Kalinic’i 4 numaraya çekti ve Udoh’un pota altındaki etkinliğini de efektif kullandılar. Efesli oyuncular ise bu beşle sahaya iyi yerleşip Cedi’nin penetrelerine daha çok alan açtılar ve dış şutlarda aradıkları isabetleri de bulmaya başladılar. Fenerbahçe’de Kalinic ve Efes’te Honeycutt’ın oyuna girmesiyle savunmalar hayli sertleşti ki Doğuş da Dixon’a efektif bir baskı yaptı. Hücumda zorlanan takımlar agresif savunmaların da etkisiyle çeyreğin son bölümünde skor bulamadı, kilitlediler birbirlerini adeta.

 

“Efes aradığı tempoyu ve açık alan sayılarını buldu”

 

İlk çeyreğin son bölümünde Doğuş liderliğinde topa baskı seviyesini zirveye çıkaran ve Fenerbahçe’yi sert savunmayla bunaltan Anadolu Efes rakibini yanlış tercihlere ve top kayıplarına sürükleyerek aradığı tempoyu ve açık alanı da yakalamış oldu. Tabii Heurtel ve Brown gibi etkili bitiriciler de sahada olunca Efes hücumda aradığı verimliliği buldu, skorda dengeyi sağladı.

 

“Gerginlik arttı kalite düştü”

 

İkinci çeyreğin ortasında Brown-Vesely arasında alevlenen gerginlikte oyuncular karşılıklı sportmenlik dışı faul alırken Vesely hemen bir sonraki pozisyonda da Dunston’a faul yapınca ilk yarının bitimine 6 dakika kala dörtleyerek kenara gelmek zorunda kaldı, Fenerbahçe zararlı çıktı bu gerginlikten. Sertleşen savunmalar eşliğinde keyifli bir maç izlerken hakemlerin oyunu kontrol altına alabilmek için bolca çaldıkları faul düdükleri altında durgun ve kalitesi düşen bir maça döndük.

 

“Dixon karşısında Heurtel’i görünce sazı eline aldı”

 

Efes yaşanan gerginlikten sonra aslında Granger ve Heurtel’in birlikte sahada olmasının da avantajıyla yine açık alanda Brown ve Dunston ile uygun pozisyonlar buldu ama bunlardan faydalanamadı, savunmadaki çalışmalarının karşılığını alamadılar. Fenerbahçe’de ise Dixon sazı eline aldı ve karşısında Heurtel’in de olmasının etkisiyle hücumda kitlenen takımına nefes aldırdı.

 

“Efes kontrolden çıktı, Fenerbahçe üçlükleri soktu”

 

İlk yarının son bölümünde Heurtel’in üçlemesi ve kenara gelmesi ile Granger takımın kontrolünü kaybetti ve Anadolu Efes şuursuzca koşmaya başladı. Udoh’un dengesiz gelen Efes penetrelerine karşı yaptığı bloklar salonu da Fenerbahçeli oyuncuları da havaya soktu. Tempo bulan maçta hakemlerin üst üste çaldığı sportmenlik dışı fauller yine oyunu soğuttu, yavaşlattı. Sonrasında hücumda Datome ve kenardan gelen Nunnally ile tekrar üçlük isabetleri bulmaya başlayan Fenerbahçe farkı 6-7 sayı bandında tutmayı başardı. Efes Doğuş ve Honeycutt ile 2.çeyreğin sonu-3.çeyreğin ilk yarısı arasında yakaladığı agresifliği tekrar ortaya koyamadı.

 

“Efes Cedi ile 2. yarıya iyi başladı”

 

İkinci yarıya yine Doğuş’u sahaya sürerek başlayan koç Perasovic savunmada istediği sertliği tekrar sergiletti takımına ve bunun karşılığını da Brown ile Dunston’ın içeriden üretimleri sonrası 6-0’lık seri ile aldılar. Sonrasında Brown’ın alçak posttan Cedi’ye yaptığı servisler ve milli oyuncunun bulduğu üçlük isabetleri Efes’i yukarı taşıdı. Fenerbahçe ise ilk yarının sessiz ismi Kalinic’in hem savunmadaki hem de hücumdaki enerjisi ile maça tutundu, Efes’in açık alandaki temposuna karşı set hücumlarında yakaladıkları pas ritmi ile karşılık verdiler ki onlar da savunmayı sertleştirip, Efes penetrelerini püskürtmeyi başardılar.

 

“Kemik sesleri geldi”

 

3.çeyreğin ikinci bölümünde takımlar tam saha baskılarla birbilerini hayli zorladılar, kemik sesleri geldi. Bu bölümde Dixon ve Sloukas’ı birlikte sahada tutan koç Obradovic biraz olsun daha fazla oyunun kontrolünü elinde tuttu diyebiliriz, özellikle Dixon yine el yakan hücumlarda sahneye çıkarak takımını rahatlattı. Bu ikili savunmada da Granger ve Heurtel’e etkili bir baskı yaptılar. Ancak hücumda da Efes uzunlarının yaptığı yüksek show-up’lara karşı oyun kurmakta da zorlandılar.

 

“5 kısa yine kafaları karıştırdı”

 

Çeyreğin son bölümünde 5 kısaya dönen koç Obradovic ve Fenerbahçe’ye karşı Efes çok zorlandı. Çünkü Heurtel ve Granger çember koruyucusu bulunmayan Fenerbahçe’ye karşı potaya gitmek ya da topu alçak posta indirmek yerine takımı dış şutlara forse edince bu beşe karşı üretemediler ve 52 sayıda kitlenip kaldılar.

 

“Kalinic bu kez hücumda devreye girdi”

 

Son çeyrekte ise Sloukas-Kalinic şov vardı diyebiliriz Fenerbahçe adına. Doğuş’un Dixon’ı susturduğu dakikalarda bu kez Yunan guard Heurtel ile eşleşti ve ya potaya giderek kolay turnikeler buldu ya da yaptığı asistlerle Kalinic’i maçın içine soktu. Sırp forvet maç boyu savunmada ortaya koyduğu enerjinin bir ödülü olarak hücumda aldığı bu servisleri yüksek yüzdeli şutlarla süsleyince Fenerbahçe farkı korudu, Efes’in agresifliğini de biraz olsun kırmayı başardılar. Ancak maç boyu olduğu gibi Anadolu Efes de pes etmedi. Brown ve Cedi arasındaki köprüyü kullanmaya devam ederek ürettiler, savunmada Fenerbahçe’yi durduramadıkları anlardan en azından farkın açılmasına engel oldular.

 

“Maestro Sloukas”

 

Maçın son bölümleri ise Heurtel-Sloukas düellosuna sahne oldu. Ancak her zamanki gibi yine iş bu noktaya gelince yani Efes Heurtel’in eline kalınca Sloukas liderliğinde daha soğukkanlı davranan, kendi sahasında oynamanın avantajını da çok iyi kullanan ve ilk dakikadan itibaren rakibinin öne geçmesine hiç izin vermeyen Fenerbahçe maça da noktayı koydu. Heurtel aslında skor anlamında takımına gereken katkıyı son bölümde verdi ama takımını organize etmekte, ikili oyunları verimli kullanmakta ve en önemlisi savunmada çok aksadı. Sloukas bu sezon bir çok maçta sergilediği maestro performanslarından birini daha ortaya koydu, hem attı hem attırdı ve galibiyetin mimarı oldu.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: fersu77@abcspor.com

Twitter: @fersudeniz

Son Haberler

DEDE-BABA-OĞUL, 3 NESİL MİLLİ FUTBOLCULAR KULÜBÜ

Kuşaklar boyu aynı mesleği yapan aileler vardır. Baba, dede mesleğini devam ettirir, oğlu da babadan devralıp kendi oğluna... Bunu futbola...

Benzer Konular