https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ŞAMPİYONLUK HİKAYESİ BAŞLADI

Okunması Gerekenler

Uzun yıllar unutulmayacak bir Antalya deplasmanı oldu Beşiktaş için. Bundan 13 sene önce 2008/09 sezonu ilk hafta maçını hatırlayan Beşiktaş taraftarları vardır muhakkak. O gün lige Antalya’da başlayan Kartal, o gün de 2-0 yenik duruma düşmüş ve son 15 dakika içinde attığı 3 golle kazanıp lige zaferle start vermişti. Ve o yarışın sonunda sezonu çifte kupa ile tamamlamıştı. Bugün de ligin 5.haftası oynanırken nadiren biraraya gelebilecek çok sayıda aksiliğin toplandığı bir günde Siyah-Beyazlılar ilk yarısını 2 golle yenik tamamladığı karşılaşmayı yarım saat içinde 3 golle çevirmeyi başararak tarih yazdı.

Her şey Teixeira ve Vida’nın sakatlıklarıyla başladı. Sonra bunlara N’Koudou eklendi. Dortmund maçında Welinton da kaybedildi. Son olarak Antalya maçına saatler kala Rosier’in hastalık nedeniyle kadrodan çıkartıldığı haberi geldi. Bunların her biri bu sezonun ideal 11 oyuncularıydı.
Bunlara ilave olarak Dortmund maçında aşırı yorgunluğun etkisi olarak Sergen hocanın ihtiyaç duyduğu rotasyon da eklendi. Kalede Ersin, orta sahada Pjanic ve Ghezzal, sol kanatta Larin yedek kulübesindeydiler. Sürpriz olarak; orta sahada dinlendirilir diye düşündüğümüz Atiba, solda Kenan, sağda Gökhan Töre sahadaydı. Oyuna başlayan 11’den sadece 3 oyuncu; N’Sakala, Josef ve Batshuayi bu sezonun öngörülen ideal 11 oyuncularıydı.

Bu şartlarda başlayan karşılaşmada sağ bekte Necip, stoperde Montero ve Mehmet Topal yer almaktaydı. Bir şekilde her bölge doldurulmuş ve Beşiktaş mümkün mertebe alışık olduğu oyunu oynama gayretiyle maça başlamıştı. Ancak aksilikler bitmek bilmiyordu, önce her bölgenin adamı Necip, sonra iki bölgede kullanılabilecek M.Topal sakatlanıp çıkmak zorunda kaldılar! Bunların yerine Pjanic ve Rıdvan girdiler, ilk yarının son çeyreğinde stoperde Josef, sağ bekte N’Sakala oynamak durumunda kaldılar. Ancak bu bölümde kimin ne yapacağını bilemediği vaziyette Antalyaspor takımı Beşiktaş’ın dağınıklığını iyi değerlendirdi ve devreye iki farklı üstünlükle girmeyi başardı.

İkinci yarıya girerken zaten kaybedeceği pek bir şey kalmamış olan Beşiktaş’ta Sergen Yalçın elinde kalan son kozlarını da kullanmak zorundaydı. İlk yarıda tek bir olumlu hareketi olmayan (haftalardır da böyle olan) Gökhan Töre yerine Ghezzal, solda fazla etkili olamayan Kenan yerine de Larin oyuna girdiler. Josef ve Atiba da yer değiştirdiler, ön liberoda Josef’siz olmayacağı kısa sürede görüldüğü için stopere Atiba geçti ve Beşiktaş gerçek yüzünü göstermeye başladı.

48’de Larin geçen sezon bolca yaptığı işlerden birini yaptı, rakip yarı alan ortalarında sırtı dönük aldığı topu al ver yaparak önüne aldı ve sol kanatta kendini unutturan Rıdvan’ın önünde çıkardı. Rıdvan çok şık bir plaseyle kaleciyi avladığı anda Kartallar için umutlar yeşermişti, çünkü çok iyi bir zamanda gelmişti gol.
O dakikadan itibaren Siyah-Beyazlılar oyunun tüm kontrolünü eline aldı, zaman zaman gelişen evsahibi kontraatakları olsa da oyun çoğunlukla Antalyaspor ceza sahası civarlarında geçiyordu. Larin’in bir kafası direkten döndü, birkaç fırsat daha kaçtıktan sonra Beşiktaşlı oyuncular hiç vazgeçmedikleri önde baskının ödülünü aldılar. Ghezzal ve Salih’in yaptığı preste rakip savunma kaleciye dönmek zorunda kaldı, o anda sinsice bekleyen Bathsuayi tam bir golcü içgüdüsüyle araya girerek kaleciyi çalımlayıp usta işi bir gol attı.
Beraberlik sonrasında oyunda orta sahalar biraz daha düşmeye başladı, maç iki takım arasında gidip geliyordu. Bu dakikalarda her iki ekip de öne geçme şansları yakaladı ve bunu değerlendiren daha usta oyunculara sahip olan Beşiktaş oldu. Bathsuayi’nin yine rakipten gelen bir topa sırtı dönükken sahip olup Ghezzal’a servis yapması, sonra Beşiktaş’ın geçen sezonki şampiyonluğunun en büyük kahramanı olan Ghezzal’in yaklaşık 25 metreden efsane gollerinden birini daha atarak maçı geri döndürmesi anlatılmaz yaşanır denecek cinstendi 🙂

Haftalardır yaptığı muhteşem asistler bir türlü gole dönüşmediği için bu maça kadar istatistiklerde skor katkısı olmayan ve bu bahaneyle bir takım renkli medya mensubu tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılan Ghezzal bugün bu kesimlere de yaz transfer döneminde yaptığı tercihin ardından ikinci büyük hayal kırıklığını yaşatmış oldu 🙂 Belli ki şov bu sene de devam edecek!

Her şampiyonluk hikayesinde temel taşı niteliğinde olan bazı maçlar vardır, geçen sezon Denizlispor, Başakşehir gibi maçlar buna örnekti. Bu sezon da şampiyonluğu getiren maçlar anlatıldığı zaman ilk bahsedilen Antalyaspor maçı olacak.
Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ı halen “bu ligin ağası biziz” mesajını inkar edilemez şekilde vermeye devam ediyor…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

HEP SONLAR HATIRLANIR

Maç başlamadan önce sorsalar, ''Beşiktaş'ı 2-1 yeneceksin, razı mısın?'' diye, çoğumuz kabul ederdik herhalde. İstediği kadar sıkıntılı bir dönem...

Benzer Konular