Jose Mourinho Rubin Kazan maçı öncesi sakatlık ve cezalılardan dolayı oldukça muzdarip ve elindeki tek forvet Balotelli de 42.dakikda sarı kart görüyor..
– Devre arasında 15 dakikamın 14 dakikasını sadece Mario’ya ayırdım. Ona, yedekte başka forvetim yok, seni çıkartamam, sakın kimseye dokunma, sadece topla oyna, topu kaybettiğinde reaksiyon gösterme, biri seni provoke ettğinde sinirlenme, hakem hata yaptığında tepki gösterme, LÜTFEN Mario dedim diyor Jose Mourinho.
Ne mi oluyor?
Dakika 46 kırmızı kart görüyor Balotelli..
Ne kadar uyarırsan uyar, futbolcular anlamsız kartlarla takımını eksik bırakabiliyor.. Bir futbol takımının geri dörtlüsünün 3’ü de aynı maçta kart görüp aynı anda cezalı duruma düşebilir mi? Düşebiliyormuș, geçen hafta gördük ve Fenerbahçe Konya’da “İsmail’in de sakat olmasıyla” yepyeni bir geri dörtlüyle maça başladı.. Isla, Josef, Neto ve Hasan Ali..
Bazen de teknik direktörler takımlarını forvetsiz bırakarak cezalı duruma düşürebiliyorlarmıș, bugün bunu da gördük ve Fenerbahçe Konya’da 2 puanı pisi pisine bıraktı ve bu 2 puanı ilerleyen haftalarda çok arar gibime geliyor..
Aykut Kocaman Topal’ın yanında Oğuzhan’a görev vermiş orta sahada, iyi de yapmış ama kenarda iki santrfor olduğu halde santrforsuz bir oyun anlayışı tercih etmiş, Valbuena tek santrfor başladı maça..
İleride bir pas istasyonu olmayınca, topu ileriye taşıyacak adam da olmayınca Konyaspor ilk 20 dk da topa daha cok sahip olan takım olatak göze çarptı..Bir kez de etkili oldular, Volkan gole izin vermedi..
Fenerbahçe bu dakikadan sonra 4-6-0 gibi bir düzene girdi, orta sahada üstünlüğü ele aldı, Valbuena’nın orta sahaya geçmesi oyunun akışını tamamen değiştirdi ve oyuna hakim olan taraf Fenerbahçe oldu.. Ancak ceza sahasında çoğalmayı bırak, Fenerbahçe tek oyuncuyu bile ceza sahasına gonderemeyince iki kere gerçekleşen pozisyonumsu durum haricinde etkili olamadılar..
Öyle ki , defalarca top ceza sahası kenarında ayaktan ayağa gezdi, topu alan Fenerbahçe’li oyuncular ceza sahasına baktılar, topu gönderecekleri kimse bulamadıklarından topu yana oynamak zorunda kaldılar..
Fenerbahçe tek kale top oynadı 25 dakika ama forvetsizdi, en az 2 gol bulunabilecek bir ortam vardı, yazık oldu..
Barcelona da forvetsiz oynadı geçtiğimiz yıllarda ama hücumda çoğalmayı biliyorlardı.. Bu değildi yani..
İkinci yarıya Soldado ile başladı Fenerbahçe ama sahada da bir rotasyon oldu.. İsla stopere, Dirar sağ beke, Josef tekrar orta sahaya döndü.. Ne gereği vardı diye sormuştur sanırım bir cok kiși zira Fenerbahçe de bu rotasyonun ardından bocaladı.. Halbuki hiç bi işe yaramayan Dirar’ı çıkar, al Soldado’yu, tamamdı iş..
Bu bocalamada Isla’nın yaptığı hata ile Konyaspor golü de buldu ve işler iyice karıştı..
Isla tuhaf bir geri pas verdi, Selçuk Şahin geri pası diyeyim, maçı izlemeyenler izlemiş gibi olsunlar, top da Volkan Demirel’in kontrolünde gol oldu..
Fenerbahçe golün ardından kendine geldi ama yine klasik biçimde hücumda çoğalamama sorunu yaşadı.. Gol ancak bir duran toptan gelebilirdi ve Valbuena kornerine Topal’ın kafası geldi ve Fenerbahçe kolayca skoru buldu..
Korner demişken, nedir yahu her kornerde iki kişinin topun başına gelmesi..? İçeriye bir kişi daha gönder, daha mantıklı..
Alper ve Fernandao hamleleri ile Aykut Kocaman maçı ne kadar istediğini gösterdi, 45 dakika takımını forvetsiz bırakan hoca son 10 dakikayı çift santrforla oynattı ama geçti Bor’un pazarı gibi bi şey oldu..
Uzatma dakikalarında iki inanılmaz gol kaçırdı Fenerbahçe’li oyuncular, o da ayrı konu ama Aykut Kocaman’ın şansı bu sefer yaver gitmedi diye yorumladım bu pozisyonları ben..
Zira Fenerbahçe 5 maçlık bir seri yakalamıştı, birini harika oynamıș, dördünde tat vermeden kazanmıştı..
Bu maç aslında son 5 maçın en kolayıymıș, ilk yarıda gördük.. Aykut Kocaman fanları kızmasın bana, O’nun tabiriyle beraberliği yorumlamak istiyorum..
Kısmetsizlik..!!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907