Beşiktaş, Porto’nun 24 yaşındaki sağ bek oyuncusu DANIEL OPARE ile anlaşmaya vardı. Peki kim bu Daniel Opare?
Daniel Opare (Daniel Tawiah Opare), 18 Ekim 1990 yılında Gana’da dünyaya geldi. Ülkesinde 2006 yılında profesyonel olan Opare, 2007’de Sfax ekibine, 2008’de ise Real Madrid’in B takımına ‘Castilla’ transfer oldu. 2010’da Standart Liege’e imza atan ve 4 senede istikrarlı biçimde 88 kez lig, toplamda da 100+ forma giyen siyahi sağ bek, 2014’te ise Portekiz devi Porto’nun yolunu tuttu. Gana Milli Takımı’nın da formasını giyen Daniel Opare, 2007 17 Yaş Altı Dünya Kupası’nda turnuvayı 4.bitiren Gana’nın birçok golüne asist yaparak herkese kim bu çocuk dedirtmeyi başarmış ve en iyi defans oyuncusu seçilmişti. World Soccer dergisinin 2007 kasımında çıkardığı sayısında da “Heyecan Verici 50 Genç Yetenek” arasında yerini almıştı.
BEŞİKTAŞIN YENİ TRANSFERİNİ iki yönlü ele almak gerektiğini düşünüyorum;
Önce ARTI TARAF OLAN OFANS YÖNÜ.. Son derece güçlü bir fizik yapısına sahip, tempolu ve aynı zamanda çok hızlı bir oyuncu. Sadece uzun mesafede süratli değil, kısa mesafede de seri, atak ve çabuk. Kısaca atletik özellikleri fazlasıyla mevcut. 30 yaş üstü sporseverler hatırlayacaklardır. Sürat ve çabukluk olarak tartıya koyduğumuzda, O mevkinin senelerce sahibi olan RECEP ÇETİN gibi diyebiliriz. Yani çalım yese de rakibe yetişen, düşse de anında kalkabilen TAZI gibi bir isim.
ŞİMDİ GEÇELİM ZAYIF YÖNÜNE, DEFANSİF ÖZELLİKLERİNE..
Pozisyon hatası yapmaya çok müsait bir yapısı var, ofsaytı bozan, yerini kaybeden ve stoperlerle tek vücut halinde hareket edemeyen bir oyuncu. Top tekniği çok zayıf denemez ama bazı topla çıkışlarında olmadık yerlerde yapabileceği pas hatalarına da dikkat! Saha görüşü yani oyun zekası için de Türkiye Liginden örnek verelim; bir Bosingwa ya da Cicinho’nun yanından bile geçemeyecek nitelikte..
Özellikle kendilerinden daha güçsüz takımlara karşı ofansif bindirmeleriyle oldukça faydası olacaktır ama kendi seviyesinde veya daha güçlü ekiplere karşı kapanan bir Beşiktaşın sağ beki olacaksa, bu çocuğu nerden buldular feryatlarına da şimdiden hazır olun!
Serdar Kurtuluş ile karşılaştırdığımızda, özellikle hücum kalitesi, sürat ve tempo anlamında bence en az 1 hatta 2 adım önde ama All Around bir sağbek performansına baktığımızda, işte budur demek ve mesela bir FB/Gökhan Gönül performansı beklemek bence hayalcilik olur.
ASLINDA tek kelimeyle; tam bir hücum beki hatta benim bakışımla 4-4-2 değil, tarz olarak, iyi bir 3-5-2 formatına uygun sağ kanat oyuncusu.
Nedense kötü denmeyecek bir Dünya Kupası geçirmiş ve ABD maçında iyi bir performans sergilemişti ama Porto’da rezerv takımdan ilerisine gidemedi..Dizinde problem olduğu ve bunun Porto performansını etkilediği söylendi ama bu sakatlık ne kadar ciddi bir bilgimiz yok.
Kısaca bu iş takıma, şehre, ülkeye alışma, antrenörle anlaşma, yani biraz da ten uyumu işi..Bazen çok iyi bir isim getirirsiniz ama büyük hayal kırıklığı yaşatır, bazen de tam tersi isimsiz biri çıkar, eksik puzzle’i tamamlar ve senelerce size hizmet eder.
Ama ilk bakışta kağıt üstündeki izlenimler, kötü bir transfer olmadığı ama aynı zamanda da kesinlikle nokta vuruşu bir isim olmadığı yönünde!
Beşiktaş da hayalindeki sağbeki bulmadığından emin gibi ki, sözleşme ‘eğer yazılanlar doğruysa‘ kiralık olarak yapılmış ve hala başka isimlerin sezon sonu için adı geçmekte..
Yabancı sınırı olmasa kesinlikle Serdar’a tercih edilirdi denebilir belki ama en azından bu seneki 5 yabancı kuralında, Slaven Bilic Türkiye Ligindeki o 5’den 1’ini Opare’ye kullanacak mı, bunu ileriki haftalarda hep beraber göreceğiz!