Arkadaş neydi o kaçan goller? Direkten dönen toplar? Hala şoktayım. Aylar sonra ilk deplasmanıma geldim. Sağolsun sevgili kayınbiraderim Cem ayarladı bir şeyler, soktu beni maça. Tezahüratlarla destek olamadıysam da ýüreğimin sesiyle yanında olmaya çalıştım Fenerbahçe’min. Normal şartlarda böyle bir deplasmandan 3 puanı cebime koyup dönüyorsam , güle oynaya çıkmam lazım maçtan ama ben şu anda dayak yemiş gibiyim. Stresten öldük öldük dirildik. Kabus görüyorduk, son anda uyandık.
Şans yardım etti 10 kişi kalan rakibe karşı erken bulduk 2. yarı golü. Enner Valencia’nın çizgiye doğru inmesi ve rakip defansın dengesini bozacak şekilde topu geriye çıkarması derslikti. İşte bunu kapanan takımlara karşı ısrarla daha fazla denememiz lazım. Ancak sonrasında yediğimiz amatörce gol de hiç yakışmadı Fenerbahçe’ye. Pası veren Orgill’i Gökhan’ın bozması lazımdi. Aynı hatayı Trabzon maçında da yapmıştı. Podolski’yi o kadar kişi içinde boş bırakmamız da olacak iş değil.
Bitirirken şunu söyleyeyim. Sezon sonu şampiyon olursak kimse bu maçta yaşadığımız zorlukları, çektiğimiz stresi hatırlamaz, unutulur gider. Ancak biz bu akşamdan gerekli dersleri çıkartmazsak işte o zaman ciddi sıkıntı yaşarız. Böylesine kabuslardan bilelim ki her zaman uyanamayız.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72