Basketbol aslında çok ta komplike olmayan basit bir oyun. Bir oyun kurucu, bir pota altı oyuncusu ile 75%’i tamamlanmış bir takım, sahada pozisyon almayı bilen, topu boş oyuncuya en kolay şekilde aktararak sayıya giden, savunmada da ilk adımda geçilmeyen, çember ve rakip oyuncunun arasında ayakta kalan bir düzen. Anafikri bu düzenin içinde kalıp, akıl oyunlarıyla ince işler yapabilen bir takım.
Önceki sezonlarda da türlü sakatlıklar yaşayıp ayağa kalkan, çözüm üreten ve uygulamada asla geri adım atmadan beş yıl üst üste dörtlü final yaşatan Fenerbahçe Beko’da dün gece sahada yaşananlar aslında koca bir sezonun özeti gibiydi. Son beş dakikaya kadar sadece beş oyuncudan skor üretip, iyi savunma yaptığı anlarda, boş atışları üstelik kendi salonunda ard arda sayıya çevirememek, son dakikaya iki takım faulü ile girip on beş saniye içinde tartışmalı iki faul düdüğüyle çember altı caydırıcısını kaybetmek, bunların yanısıra otuz beş dakika Leo, Nando, Gigi üçlüsünden sayı üretememek şaşırtıcı bir durumdu.
Kaldı ki takımın geri düştüğü anlarda tribünlerin desteği son 2.40 saniyeye kadar kazandık havası yaratsa da olmadı, olamadı.
Yaratıcı ya da kurtarıcı role bürünen oyuncuların yanı sıra saha içinde gerektiğinde kavga edecek bir ruhun olmaması kanımca kaybın en önemli nedeni oldu.
Maccabi oyuncularının istisnasız her pozisyona itiraz edip,gücü ellerine geçirdikleri anlarda gözler Pero Antiç etkisiyle bu gücü alt edecek oyuncu/ları aradı.
Bu takımın çok ama çok kaybetme lüksü var lakin sporda da dün yok, bugün var.
Duygulara hakim olmak, soğukkanlı kalıp, sakin ve güvenli olmak kalan maçların şifre çözücüleri.
mail: omer.kocsan@abcspor.com
twitter: @omerkocsan