Tehlikeyle baş edemeyeceğini fark eden kertenkele, kuyruğunun bir kısmını yerde bıraktığı gibi hızla kaçar, şok vaziyette dona kalan düşman hareket eden kuyruk parçasıyla meşgul olurken kertenkele de kayıplara karışır. Becerebilene süper bir taktik…
O kuyruk koptuğu yerden yenilenir, tekrar uzar bu duruma rejenarasyon denir..Yenilenme yani.
Kertenkele örneği verdim ama başka canlılarda da bu duruma rastlanır, mesela ahtapotun kopan bacağı da tekrar uzar.. Solucanda ise rejenarasyon süreci çok daha farklıdır,kopan kuyruk parçası ölmez, o da kendini yeniler, totalde iki solucan olurlar.
Yani bu yenilenme işi önemli, kopan parçaya da dikkat etmek lazım, tedbiri de elden bırakmamak lazım..
Aziz Yıldırım’ın giderken kulüpte bıraktığı kuyruk parçası da bana göre Aykut Kocaman’dı. O kuyruk oradan tekrar vücut bulup, Aziz Yıldırım zihniyeti olarak kulüp içinde yaşamaya ve yaşatılmaya devam edebilirdi, Ali Koç devrimlerine muhalefet etmeye amade kişiler bu isim etrafında organize olabilirdi. Zaten de Azizspor tayfası gerek medya aracılığı ile gerekse sosyal medya üzerinden Aykut Kocaman’ın kalması gerektiği yönünde yoğun bir kamuoyu baskısı oluşturmaya da çalıştılar ama Ali Koç, Aziz Yıldırım zihniyetinin kulüp içinde yeniden vücut bulması ihtimaline izin vermedi ve pazartesi günü itibariyle Aykut Kocaman’ın görevine kibarca son verdi..
Anadolu GFB ile başlayan kangrenli bölgeyi kesip atma süreci Müjdat Yetkiner ve saz arkadaşlarıyla devam etti, Aykut Kocaman hamlesiyle işin büyük kısmı tamamlandı, sanıyorum futbol takımından yapılacak birkaç tırpanla da süreç tamamlanmış olacak..
Ali Koç’un muhteşem zaferi ile sonuçlanan seçim kampanyasının şifresi zaten değişimdi. Seçim sloganı ise kongrede kendiliğinden oluşmuştu, ‘topunuz gelin’ demişti başkan..Yani olması gerekenler oluyor, değişim devam ediyor, topunu gönderiyor..
Hizmet ettiği ilk 10 yılında kulübü 50 sene ileri götüren ama son 10 yılında kulübü 60 sene geriye götüren Aziz Yıldırım zihniyeti tamamen devre dışı kalmış olacak yakında ama yetmez, bir büyük çukur kazılmalı, o zihniyet oraya gömülmeli ve üstüne de kireç dökülmeli..
Bu noktada kafama takılan bir şey var, ondan bahsetmeden edemeyeceğim:
Hatırlanacağı üzere Aykut Kocaman yönetimin kendisiyle ilgili kararını uzun bir süre bekledi.
Yönetimin almış olduğu karar hangi sebepten kendisine bu kadar geç tebliğ edildi, Fenerbahçe yönetimi alenen farklı hocalarla transfer görüşmesi yaparken hangi duyguyla Aykut Kocaman sabırla bu kararı bekledi, bu soruların yanıtını ben de merak ediyorum ?
Sonuçta bu noktaya gelindi, değişim kazandı, Ali Koç’un kredisi müthiş lakin Aziz Yıldırım dönemine ait, kongre kürüsünden okunan ve el kadırma usulüyle 3 saniyede ibraz edilen Fenerbahçe bütçesindeki borç hanesi, gerçeği tam olarak yansıtmıyor, o rakamın bir muhasebe illüzyonu olduğu sonradan anlaşıldı.. Borç, maalesef bilinenden çok daha fazla..Ali Koç’un eli kolu bağlı yani.. Kiralık oyuncular ve genç yeteneklerle yola devam etmek bir seçenek değil, bir zorunluluk.. Gerçi tüm planlar o yöndeydi, Comolli de zaten o yüzden burada.. Ali Koç ateşten gömleği giydi, kolları sıvadı, bence planladığı gibi de ilerliyor..
Kendisi henüz 15 günlük başkan..Önce vira bismillah dedi kepengi açtı, ardından kapının önünü süpürdü, eski gazeteyle camekanı parlattı, rafların tozunu aldı, dükkana çeki düzen verdi.. Scout ekibi kuruldu, transfer çalışmaları başladı, uefa ile konuşulup finansal açıdan elastikiyet talep edildi, başta hoca olmak üzere önümüzdeki günlerde yeni transferler de bir-bir imza atacak.
Destek olursak, birkaç sene içerisinde hayal edemeyeceğimiz bir noktaya da gelebiliriz..
İsimlere hiç takılmayın, kim gelmiş, kim gitmiş çok önemli değil..Fenerbahçe’nin en büyük transferi Ali Koç oldu, Ali Koç’un da en büyük transferi taraftar oldu.. Camia kenetlendi, tribünler dolacak, yaz oraya fazladan bir 6 puan, Video Yardımcı Hakem diye bir şey çıktı, ceza sahasında düdük es geçme, anüsten penaltı uydurma dönemi bitti, GS’den de Bjk’den de düş birer 10 Puan.
Fenerbahçe’nin yeni hocası Philip Cocu olabilir. Hollanda futbolunun hali ortada diye düşünülebilir, her ne kadar Cocu Hollanda’da iyi işler yapsa da kendisini henüz dünya futboluna kabul ettirebilmiş bir hoca değil diyenler de olabilir. Eyvallah, kabul.. Ali Koç’un da ilk tercihi Cocu değildi ama Ali Koç’un elinde kalan ihtimallerden birincisi olduğu da muhakkak..Tercih edilmesindeki sebep karşılıklı çıkarların orta noktada buluşması, bütçe ve mevcut yapı itibariyle Cocu’nun en uygun tercih olarak öne çıkması..
Psv’de 3 şampiyonluk yaşayan Cocu için Fenerbahçe bir basamak..Ünvan maçına çıkmak için Kadıköy’ü tercih etti..Başarabilirse Barcelona’ya kadar varabilecek uzun bir yolculuk kendisini bekliyor..
Transferi gerçekleştiği anda Cocu ile ilgili daha başka şeyler de yazarız elbet, malum Ali Koç yönetimi sürprizlerle dolu, şimdilik bu kadar..
Fenerbahçe’nin bu seneki en büyük transferi şüphesiz Ali Koç..Kulüpteki birlik ve beraberlik havası ile yeşeren umutlar ve bir anda tavan yapan heyecan şampiyonluk habercisi gibi..
Katalan Marşı’ndan bozma Fenerbahçe Marşı’nın meşhur nakaratını ”yavşak Fenerbahçe” şeklinde söyleyebilecek tiynette Azizciler ve Aykutspor’lular tanıyorum, onlara da, ”Yallah Konyaspor’a” demekten başka bir şey gelmez elden..Takılmayın, yolumuza bakalım..
Ben başkana güveniyorum, bu başkan bu taraftarın sevgisini arkasına aldı, bu birlik ve beraberlik havası Fenerbahçe’yi çok iyi yerlere taşıyacak, öylesine bir hava ki, buram buram 3 Temmuz Cocu’su alıyorum..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907