https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

GRANİT FİZİĞİ, BUZUN SATRANCI CURLING: PEKİ NEDİR BUNUN FELSEFESİ?

Okunması Gerekenler

Dar ve uzun bir buz pistinin bir ucunda elindeki avcı taşla hedefine kilitli keskin gözler, hazırda bekleyen rota kaptanları… Bu taş, keskin gözlerin atışıyla hedefine hızla ilerleyen bir avcı gibi ilerlerken, rota kaptanlarının elindeki sopaların yönlendirmesiyle bir balerin gibi dans edip kıvrılarak tam da hedefe, eve yerleşiyor. Hepsi de hafif bir sakinlik ile gerçekleşiyor hissi verirken, aynı zamanda adrenalini de orta kıvamda oyuna yedirip izleyeni kilitliyor. Bir tatil gününün verdiği mayhoşluk üzerinizdeyken arkadaşlarınızla oynadığınız bir kaç el oyun gibi gelen curling, oyun sonuna doğru yarışmacı ruhun verdiği heyecan ve hırs ile bir anda ortalığı kızıştırıveriyor. Aynı eğlence olsun diye başladığınız sakin oyunun arkadaşlarınızla en sonunda kapışmaya dönüşmesi gibi. Tüm bu soyutlamaların altında nedir peki bu curling’in mantığı?

En basit mantığı ile aslında curling, buz üstünde dart. Curling taşını, ev dediğimiz hedefe ulaştırmak ve rakibi bu hedeften uzak tutabilmek. Dört kişilik bir ekipten oluşan takımda herkesin üstlendiği önemli pozisyonlar mevcut. Atış çizgisinde bekleyen üç oyuncudan biri taşı fırlatırken diğer iki oyuncu ellerindeki süpürgelerle taşın doğru açıda ve yeterince ilerlemesini sağlamakla yükümlü. Pistin öbür ucunda ise skip dediğimiz takım lideri oyuncu ekibin geri kalanını yönlendirmek için bekler. Kulağa oldukça yalın gelse de, ekipteki herkesin doğru ölçümü ve stratejisi çok önemlidir çünkü tam bu noktada devreye bu granit taşın buz üstündeki hareketinin fiziki kuralları devreye girer. İstediğiniz atışı elde etmek için bunu çok iyi ölçmeniz gerekir ki bunu göz nizamınız, el alışkanlığınız ile kısıtlı bir zaman içinde gerçekleştirmeniz gerekir. Ciddi bir odaklanma ve düşünce gücü gerektirir. Tam bir strateji oyunudur.

Tüm karmaşa da tam bu noktada başlıyor aslında. Çok hassas bir tasarımı var curling taşlarının. Hatta buz pistinin yüzeyindeki her bir işlem bile oldukça hassas. Her aşama taşın aldığı açıyı ve sahip olduğu momentumunu değiştiriyor. Curling bir spor temelinde basit görünse de aslında ne kadar karmaşık fizik kurallarının devreye girdiğini görüyoruz. Sürtünmesi az, normal bir yüzeyde ki buna sehpa örneği verelim, ağzı yuvarlak bir cismi gitmesini istediğimiz yönde hız verip sehpa üstünde ileriye gönderelim.

Curling taşında olduğu gibi kıvrımını verdiğimiz yöne gitmesini beklerken tam zıttı yöne hareket aldığını görürüz. Bu sporda kazanmanın mantığının en başında bu bilgilerin mantığına sahip olmak olduğunu iddia edebilir miyiz? Peki curling taşı bunu nasıl sağlıyor?

Curlingde kullanılan bu yuvarlak taşlar granitten yapılıyor fakat bu granit herhangi bir granit değil. Bu granitler, bu spor dalının kaynağı da olan İskoçya’nın Ailsa Craig adasından geliyor. Curlingçiler için burayı kutsal yerleri olarak ilan edebiliriz. Öyle bir işleniyor ki bu granit, orta tabakadaki yeşil granit sağlamlığı sağlarken, dış yüzeydeki mavi taş granit buz yüzeyde kayganlığı sağlıyor. Taşın tabanındaki içbükey şekil ise işte taşın ivmesi verilen yönde gitmesini sağlıyor.

Bir sporun taşı bile bu kadar ayrıntı gerektiriyorken sporun kendisine verilen önemi de sorgulamak gerekiyor. Kanada, İskoçya, İsveç ve Norveç gibi ülkelerde daha yaygın olan curling, aslında doğru tesis ortamı ile her ülkede aynı koşullar yaratılarak kış sporlarının popüleritesini arttırmak için en keyifli ve en kolay sevilen spor dallarından biri. Aynı zamanda bu kadar karmaşa ve detaylı bir süreç gerektiren bir sporun sporcuya da emeğin ve dikkatin önemini en doğru şekilde öğretebilecek bir spor. Zevkli ve zihin açıcı olan curling, hızlı ve mantıklı düşünmeyi gerektiren oyun mantığıyla sporun sağlayacağı zihinsel kuvveti de getirebilecek bir dal.

Aslında aynı zamanda curling’in taşının yapımından başlayıp antremanlarına verilen emeğe kadar süren bu yolculuk, kendimizi adadığımız her işte muntazam çalışmanın ne kadar muhim olduğuna güzel bir örnek teşkil ediyor. Her emeğin güzelliği, ayrılan zamanın ve enerjinin en muntazam şekilde değerlendirildiğinde elde edilen sonucun getirdiği mutluluk ile ortaya çıkıyor. Curling de hem izleyicisine, hem sevdalısına hem de sporcusuna bu disiplini öğretiyor. Nitelikli olmanın her aşamada kaliteye verilen önemden geldiğini de kanıtlıyor. Ciddi bir teknik gerektiren ve newton fiziğinin sınırlarını zorlayan curling, 1500’li yıllardan beri var olsa da sınırlı popülaritesini son zamanlarda daha çok globalleştirecek ve televizyonlarımızdan, şehir merkezlerimizde yapılacak olan buz pistlerimize en kısa zamanda yerleşecek gibi görünüyor. İzlerken oldukça keyifli fakat buzun üstüne çıkınca ayakta bile durmanın zorluğunu fark edince curling’in hayatımıza yeni ve eğlenceli bir mücadele katacağı kesin.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: berna.armagan@abcspor.com

twitter: @bernarmagan

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular