Çok değil bundan 2 sene öncesine kadar Finlandiya ve basketbol dendiğinde, bu sporun duayenleri haricindekilere, 3 isim say desek belki Avrupa’nın kalburüstü takımlardan geçmiş Koponen ve Mottola diyecekler ama 3.kişiyi sayarken büyük ölçüde tıkanacaklardı.
AMA ne olduysa 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonasında oldu! Bizimle aynı gruptalardı ve turnuva öncesi kazanılan maçlar köşesinde düşünmeden tık attığımız Finliler, bizi turnuvanın ilk maçında kelimenin tam anlamıyla sürklase ederek yenmiş ve spot ışıklarını üzerlerine çevirmişlerdi.
Bunun saman alevi bir sonuç olmadığını da kazandıkları Rusya ve Yunanistan maçlarıyla dosta düşmana göstermişlerdi. Turnuvayı 9.sırada bitirmeleri çok büyük başarı olarak gözükmeyebilir ama yeni yeni emeklemeye başlayan bir Milli Takım için bence gelebilecekleri en yüksek yere gelmişlerdi.
Şimdi 2014/İSPANYA’da boy gösteriyorlar ve bu onların basketbol tarihinin İLK Dünya Kupası!
Kadroya baktığımızda göze çarpan ilk 3 isim, yukarıda bahsettiğimiz KOPONEN, ülkenin genç yıldızı 23 yasındaki SASU SALIN ve NBA’de forme giyen tek oyuncuları olan ERIK MURPHY.
DREW GOODEN gibi çok önemli bir silahla buraya gelebilirlerdi ama annesi Finlandiya vatandaşı olan ünlü NBA oyuncusunun evraklarının yetişmemesi bence onları 1-2 vites geriye attı.
Bu isimlere turnuva öncesi analizimizde sezonu Almanya’da geçiren SHAWN HUFF’u da eklemek gerekiyor demiştik ve oynanan 3 karşılaşmada da önemli süreler aldı ve Ukrayna maçının 23 sayı, 8 ribaund ile en etkili ismiydi.
Tempo, dış sut, sert savunma ve top çalma.. Bu 4 kelime Finlileri açıklamaya yeterlidir diye düşünüyorum.
En önemli handikapları da oyun formatlarının tek bir oyuncu üzerine ’Koponen’ kurulmuş olması.
Onu kitlediğiniz zaman hücumda çok büyük sıkıntı çekiyorlar ve bu savunma dirençlerini de etkiliyor.
Bu arada İspanya sonrası FIBA 2014’de en güçlü taraftar desteği de arkalarında ve Bilbao sokakları ile Bizkaia Arena Helsinki’yi aratmıyor desek yeridir!
Turnuvaya ABD’den 114 sayı yiyerek başladılar ama 2.gün Ukrayna’yı yenerek tekrar şu üstüne çıktılar. Ama dünkü Dominik mağlubiyeti onlar için hiç hesapta yoktu ve Türkiye maçı Finler olmak ya da olmamak halini aldı.
Onlar için tamam ya da devam maçı dedik ama dün kaybettiğimiz Ukrayna maçı ile bizim de çok farkımız olduğu söylenemez. Grupa zaten Amerika ve dibe vurmuş gözüken Yeni Zelanda haricinde çorbaya dönmüş durumda ve 2 kesin hatta bellki de 3’lü averaja kalacakmış gibi duruyor.
MUHAKKAK kazanmamız gereken bir karşılaşma ve kaybetmemiz halinde, daha 48 saat öncesinde, grubumuzda 2.olup diğer grubun 3.sü ile eşleşir miyizi düşünürken, ilk turdan İspanya’ya veda bile edebiliriz!
Karşılaşma saat 18.30’da başlayacak ve NTV SPOR’dan canlı olarak yayınlanacak.