Daha evvel form doldurduğunuz bir firmadan mülakat için davet aldınız.personel müdürü size firmayı anlatıyor ve dedi ki: – ” biz bir aileyiz” Abi, direkt kaç ordan. Arkana bakmadan kaç! Sana orda her işi yaptıracaklar. İşten çıkış saatin belli değil. Mesai falan da õdemezler. Pazar günü de çalışırken bulursun kendini, patronun hanımına parfüm alırken de, şefinin çocuğunu anaokulundan alırken de!
İşte aynen böyle bir futbol takımının oyuncusunu elinde mikrofon – biz hocamızı çok seviyoruz, ” O bizim için çok iyi bir ABİ “derken gördüyseniz orda bi durun. O futbolcu tuttuğunuz takımın oyuncusuysa hele, epeyce de kaygılanın. Kocadan nasıl hoca olmazsa, abiden de hoca moca olmaz çoğu zaman. Bu, ‘bizim hoca yumuşak ve sevecen bir adam. Hep bizden yana. Bizi hiç kırmaz. Biz de O ne rica ederse yaparız demek”.
Aslında demek istenen: – ya hocam, çok yorulduk diyince mola gelir, hocam taktik çalışsak ya yarın desek, hemen olur der. Kısacası bizim hoca yağ gibi adam demek. Bu sene Feneri bekleyen en büyük tehlike bu ve bu lafı Emre etti bile. Diyelim ki ismail Hoca bi istisna. Tatlı sert ve disiplinli. İsmail Hoca’nın çözmesi gereken çok önemli sorunlar var. Fenerbahçe defansının patronu Alves, bel kemiği ise Egemen’dir. Egemen olmadığında defanstaki direncin azalır, Alves olmadığında defanstan topu adam akilli hücuma sokamazsın. Maalesef Egemen yok ve böyle devam edecek bir süre daha kadere kırk beş.
Volkan’ın yokluğunda neler olabileceğini ve nedenli lüzumsuz bir gevezelik yaptığını ve 3 maçın ne denli önemli olduğunu yazmıştım. Maalesef haklı çıktım. Kaleci Mert’i de gördük. Nasıl attırdı golü kendi kalesine Kadlec’e? Mert’i gördük de neden Ertuğrul’u göremiyoruz hiç? Ertuğrul daha tecrübeli bir kaleci. Adil bir forma rekabetinde onun da şans bulması lazım..İsmail Hoca’nın çözmesi gereken sorunlardan biri bu. Yedekler forma şansı bulabilmeli ki o şansı değerlendirsin. Emenike çok başını ağrıtacak Kartal’ın. Oynadığın da ayrı, yedek kaldığında ayrı.
Bu takımın tek pivot satrforu Webo’dur. İlk satrforu da Webo olmalıdır. Webo işler kötü gittiğinde bile ilk tercih olmuyor. Santrforun ileride top tutamıyorsa atakları olgunlaştıramazsın, pozisyon üretemezsin. Bu takımın en yetenekli oyuncusu Alper’dir. Birebir de çok rahat adam geçer, süratlidir, savunma refleksi de kuvvetlidir ve oldukça serttir. Kanatlarda dahi kullanılır. Deplasmanda Diego ve Emenike ile beraber çok iyi işler yapabilirler galiba “yeni çocuk” muamelesi görüyor.
Takımın papazları var sanki.. İsmail Hoca’nın bunları da çözmesi lazım. Orta üçlüdeki Meireles ve Emre yaşlı oyuncular.Emre 2 sezondur 60 dakikalık adam, Karabük maçında 90 dakika zıpkın gibiydi. Bu işte bi terslik var. Maddenin tabiatına aykırı. Sebebi al gülüm ver gülümlü bol pas safsatası.
Sonra gördük neler olduğunu ? Öyle bi futbol yok artık. Bu hocanın taktiğiyse yandık. Değilse bu sorun çözülmeli. Rakibe yerleşmesi, dinlenmesi ve defans yapması için bu kadar zaman verilmez ve bir daha bu kadar beleş goller bulamazsın. Topal vazgeçilmez bir oyuncu. Asla yerinden oynatılmaz. Emre, Diego, Alper ve Meireles’den yalnızca ikisi oynayacak önünde. Alper’in kanatta da oynama imkanı var. Burdaki rotasyonu iyi yönetmeli Kartal..
Diego ilk 11’de olmak üzere, Alper ve Webo ne kadar fazla dakika alırlarsa Fener o kadar zor bir takım olur. O kadar fazla gol atar. Orta sahada topu eveleyip geveleyeceğim, Emenike’nin ayağına, göğsüne top atacağım ve sonra şampiyon olacağım diyorsa İsmail Hoca yarın berberin yolunu tutalım, kafayı vurduralım sıfıra. Yoksa saç maç kalmayacak!
