Önce kızlarımızı kutlamak istiyorum. 2 sene üstüste Euroleague şampiyonluğunu kazanan kadın basketçilerimize ve böylesine yetenekli ve karakterli oyunculardan oluşan bir kadroyu kuran yöneticilerimize teşekkür ediyorum.
Fenerbahçe’nin sevdiği oyuncu Kyla Mc Bride, Emma Meesseman ya da Napheesa Collier gibi üst düzey olur, winner olur. Fenerbahçe kadrosu böyle oyunculardan oluşur.
Neyse ki bu sezon erkek futbol takımımızda da bu tip oyuncular var. Dzeko ve Tadiç başta olmak üzere hepsi sahaya karakter koyuyorlar. Bugün ilk yarıdaki silik oyun sonrası da ikinci yarıya bambaşka bir ruh hali ile soyunma odasından gelip maçı çevirmeyi bildiler.
Tabii herkesin aklında şu soru var. Neden ilk devre bu kadar zorlandık? Elbette merkez orta sahamızın Kruniç-Ismail-Fred üçlüsünden oluşması üretkenliğimizi fazlasıyla azalttı. Bu oyuncuların rakip ceza sahasına fazla girmemeleri dezavantaj oluşturdu. Kruniç bir de kendisinin bile beklemediği karşı karşıya pozisyonu kaçırınca üstüne tepki çekti. Hocanın onu devre arası çıkarıp çift santrafora geçmesi doğruydu.
Bir başka sebep te takımın artık sezonun sonlarına geldiğimiz bu dönemde yorgun ve yıpranmış olması. Bazı oyuncular sakatlıktan yeni döndü , bazılarına fazlasıyla yük bindi. Tam anlamıyla fit olan oyuncu sayımız çok az. Bunların hepsi üstüste gelince hızlı ve tempolu bir oyun oynamamız zorlaşıyor.
Neyse ki ihtiyar kurtlarımız yaninda başka oyuna damga vuran oyuncularımız da vardı. Osai Samuel Trabzon sonrası halk kahramanı haline gelmenin verdiği ekstra motivasyonla oynadı. Irfan Can ikinci yarı ağırlığını koydu. Ismail de bazı kritik hatalarına rağmen oyuna enerji ve sertlik kattı.
Yine de daha önce bitirmemiz gereken oyunu bitiremedik. İşin içine biraz laubalilik te girdi son vuruşlarda. Son dakikalari tam Fenerbahçe’li gibi bitirdik. Yine sinir, yine stres, yine kalp krizi riski. Dileyelim ki sezon sonunu sağ salim bitirelim. Yanına da mümkünse çok özlediğimiz lig şampiyonluğunu ekleyelim.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72