Werder Bremen’de kiralık olarak forma giydiği 2012 yılından beri bas bas bağırıyoruz, bu çocuk Avrupa’nın en iyi 3-5 futbolcusundan biri olacak diye, ve sonunda Kevin De Bruyne tarihin en pahalı 5. futbolcusu olarak, yaklaşık 80 milyon Euro ( 75 milyon bonservis + 5 milyon bonuslar ) bedelle Wolfsburg’dan Manchester City’ye transfer oldu.
Bu yazı tahmin ettiğiniz gibi Wolfsburg’la ilgili değil, aksine Chelsea ve Mourinho ile ilgili. Olaya Wolfsburg penceresinden baktığımızda, Almanya’nın gelir seviyesi en yüksek şehirlerinden biri ve arkasında Volkswagen gibi bir marka olmasına rağmen, sonuçta Wolfsburg 300.000 nüfuslu bir şehir. Tok satıcıyı oynamalarına rağmen 80 milyonluk bu rakam, Wolfsburg için reddedilemeyecek bir teklif.
Gelelim olayın Chelsea ve Mourinho ile ilgili kısmına... Chelsea Andre Villas-Boas döneminde, 2012’nin başında Kevin’ı 8 milyon Euro bonservisle Genk’ten transfer eder ve biraz daha pişmesi için sezon sonuna kadar tekrar Genk’e kiralar. Sezon sonunda Chelsea’yle hazırlık kampına katılır, bu sefer de o zamanın çalıştırıcısı Di Matteo tarafından beğenilmez ve 450.000 Euro gibi düşük bir bedelle Werder Bremen’e kiralanır ve en azından bana göre müthiş bir sezon geçirir. O zaman Werder’in teknik sorumlusu olan, günümüzün Wolfsburg Sportif Direktörü Klaus Allofs durumun farkına varır ve De Bruyne’yi takımda tutmaya çalışır ama finansal olarak zaten zor durumda olan Bremen bunu başaramaz.
2013-14 sezonu başında Kevin yine Chelsea’ye döner, bu sefer takımın başında Jose Mourinho vardır. Mourinho Belçika’lıya hiç şans vermez, neden oynatılmadığı konusundaki ısrarlı sorulara ise ‘ Sahada istediklerimi yapmıyor, antrenmanlarda da gerekli performansı göstermiyor ‘ cevabını verir. Zaten bunun için aportta bekleyen, yeni bir hamleyle sınıf atlama arayışındaki Allofs ve Wolsfburg 25 milyon Euro’ya 2013’ün Ocak ayında Kevin De Bruyne’yi transfer eder ve yıldız oyuncu müthiş bir patlama yaparak hem fiyatını 3’e katlar, hem de Avrupa’nın en çok konuşulan futbolcularından biri olur.
Sonuçta bu transferde Chelsea ve Mourinho’yu da anlamak lazım. Chelsea sınırsız kaynaklı, gelenin gidenin belli olmadığı, çoğu oyuncuda kumar oynama şansına sahip bir kulüp, ve en önemlisi De Bruyne’yle aynı pozisyonda oynayan mevkisinin en iyilerinden Eden Hazard var. Ama ikisi de çift ayaklı ve kanatlarda da oynayabildikleri için yine de bence De Bruyne’den de faydalanabilirdi.
Sonuçta bir oyuncuya Mourinho dediğini yaptıramıyorsa kim yaptıracak ya da bir oyuncu Mourinho’nun lafını dinlemeyip hangi hocanın dediklerini yapacak, özetle öznemiz Balotelli değil, biraz agresif de olsa Belçika’lı düzgün bir çocuk.
Gelelim sona , De Bruyne’yi 25 milyona satan Chelsea, 30 milyon Euro ( 20 milyon bonservis + 10 milyon bonus ) bedelle Augsburg’dan, Türkiye’de çoğu kimsenin adını bile duymadığı Gana’lı sol bek Abdul-Rahman Baba’yı transfer etti.
Bakalım zaman kimi haklı çıkaracak ?
emrah.seber@abcspor.com
