Ligin orta-alt takımlarında Unics Kazan hafta içerisinde önemli bir sakatlık haberi ile sarsıldı. Sezona çok iyi başlayan forvet Clarke’ı kaybettiler, Amerikalı oyuncu 6 hafta sahalardan uzak kalacak. Temsilcimiz Darüşşafaka Doğuş’ta ise sakatlığı devam eden Mehmet ve Semih maç kadrosunda yer almayan isimlerdi. Euroleague’in en uzak ve en soğuk deplasmanında Daçka rakibinin eksik olmasının ve taraftar desteğinin fazla olmaması nedeniyle tartışmasız maçın favorisiydi. Fakat maça hiç öyle başlayamadılar.
“Savunma ribaundları”
Bu sezon için Drüşşafaka’nın zayıf karnı olan savunma ribaundları daha ilk dakikalardan ortaya çıkmaya başladı. Moerman ve Furkan yetersiz kaldılar. Belaruslu oyuncu Parakhouski çok rahat ikinci şans sayıları buldu ve takımının 10-0’lık serisine liderlik etti. Kazan’ın alçak posta ona indirdiği her top ya sayı ya da faul oldu.
Kazan’ın tam saha yaptığı baskı Darüşşafaka’nın tempo bulmasını engellediği gibi hücumu da geç kurmamızı sağladı. Zaten soğuk olan Rusya’nın en kuzeydeki şehirlerinden biri olan Kazan’da maça buz gibi başladık, bir türlü sıcak eli bulamadık.
“Oğuz x-faktör”
Pota altında problem yaşayan koç Blatt Moerman-Furkan ikilisini kenara alarak Clyburn-Oğuz’a döndü. Evet potamızı korumada ve savunma ribaundlarında yine zorlandık ama en azından hücumda alçak postu kullanmaya başladık Oğuz ile ve iç-dış dengesini sağladık.
“Wanamaker ateşi yaktı”
İlk bölümden sonra Wanamaker takım arkadaşlarını uyandırabilmek için sorumluluk aldı. Birebirleri ile bulduğu şutların ardından üst üste 5 sayı ile de bunu başardı. Wilbekin ve Anderson’nın da ona eşlik etmeleri ile savunmada problem yaşasak da atarak maça ortak olmayı başardık. Fakat Ponkrashov’dan buldukları ekstra sayılar çok canımızı sıktı, Rus oyuncu kariyerindeki en iyi başlangıçlarından birini yaptı.
“Savunmalar evde bırakılmış”
İlk çeyrekte iki takım da hem çok yüzdeli oynadılar hem de savunmalar çok ama çok yumuşaktı. Kötü başladığımız maçta bu bizim işimize yaradı. Geri koşmakta zorlanan ve ilk bölümlerdeki baskıdan da vazgeçen Unics karşısında rahat skor bularak maça ortak olduk.
“Langford’u durduramadık”
2.çeyrekte bu kez Slaughter ile alçak postta ve hücum ribaundlarında etkili olduk Williams’a karşı. İlk çeyreğin aksine iki takım da tempoyu düşürdü ve tamamen yarı saha basketboluna çevirdiler oyunu. Eli sıcak olan Langford’ı durduramadık set hücumlarında, Birkan’ın etkili savunmasına karşı hücumu sürükledi hem penetreleri hem de orta mesafe şutları ile. Yine üçlükler kurtarıcımız oldu, skora bu sayede tutunabildik.
Çeyreğin ikinci bölümünde üçlük yağmuru izledik adeta. Bunun yanında biz potamızı korumakta sorun yaşamaya devam ettik ve neredeyse ellerini kollarını sallayarak penetre edip skor ürettiler. Onlar ise Parakhouski ile boyalı alanı kararttılar. Belaruslu oyuncu penetre eden kısalarımıza zor anlar yaşattı, 3 pozisyonu üst üste blokladı. Bu sayede kısalara daha iyi baskı yapan Unics Kazan en etkili olduğumuz üçlükleri de önlemeyi başardı. Bizim de savunmayı sertleştirmemiz ve kolay penetre yemememiz maça tutunmamızı sağladı. Kötü oynadığımız bir ilk yarıyı her şeye rağmen önde kapatabilirdik. Fakat Wanamaker’ın son iki topta yaptığı tercih hataları buna izin vermedi.
“Hastalık devam etti”
İkinci yarıya koç Blatt bu kez pota altında Moerman-Oğuz ikilisi ile başladı. Pota altını daha iyi savunduğumuz gibi Fransız oyuncunun dış şut tehdidi sayesinde de hücumda sahaya daha iyi yerleştik. Hücum ribaundu verme hastalığımız devam etti. Güzel haber ise ilk yarının yanan ismi Ponkrashov’un daha ilk 2 dakika geçilirken 3.faulünü almasıydı.
“Anderson sahneyi bırakmadı”
Hücumda ön plana çıkan isimlerimiz ise Bertans ve Anderson oldular. Bertans’ın çabukluğu ile yaptığı akıllı penetreler ve Anderson’ın herkes susmuşken gönderdiği üçlükler ilaç oldu ki öne de geçmemizi sağladı. Savunma ribaundlarını biraz olsun net çekebilseydik ritm bulup farkı açmamız içten bile değildi.
“Clyburn-Slaughter hamlesi”
3.çeyreğin ikinci bölümünde koç Blatt’ın iki atlet ismi Clyburn ve Slaughter’ı birlikte oynatması savunmada sertlik dozajını yükseltmemizi artı savunma ribaundlarında biraz olsun dengeyi kurmamızı sağladı. Yorulan Langford’un da etkisinin azalması ile Unics Kazan’ı hatırı sayılır bir şekilde durdurmayı başardık. Hücumda da Wanamaker liderliğinde daha sabırlı ve dengeli oynayan temsilcimiz aradığı farkı da buldu ve çeyrek biterken farkı 6 sayıya çıkardık.
Son çeyrekte ise sahneye çıkan oyuncumuz Birkan oldu üst üste gönderdiği 2 üçlük ile. Yeni kuralı unutup yaptığı acemice sportmenlik dışı faulü fazlasıyla telafi etti, farkı korumamızı sağladı. Kötü olan Unics’in sayılarını süre durduğunda çizgiden bulmuş olmalarıydı, onlar da üst üste yaptıkları basit top kayıplarını böyle telafi ettiler.
“Wanamaker’dan resital”
Unics adına takımın en formda ismi Ponkrashov’un dizinden sakatlanması ve tekrar dönememesi yükü tamamen Langford’un omuzlarına bıraktı. Clyburn’ün onun üzerinde yaptığı baskı da bu anlarda sonuç verdi ve onları hücumda neredeyse tamamen susturmayı başardık. Yaptığımız basit fauller ile çizgiye gidip buldukları sayılarla ayakta kalmaya çalıştılar. Ama bu dakikalarda sahneye çıkan Wanamaker farkı çift hanelerde tutan isim oldu orta mesafe şutları ile. İlk yarının aksine maçın bu kritik anlarında tercihleri hayli yerindeydi.
“Ribaundlarda ezildik ama kazandık”
Darüşşafaka Doğuş çok kötü başladığı bir maçta ribaundlarda 34/19 ezilmesine rağmen yay gerisinden bulduğu yüksek yüzde (%44) ile maça tutundu. Yıldız isimleri Anderson ile Wanamaker’in maçın son bölümünde sorumluluk alarak ön plana çıkmaları sayesinde ise hayli zorlanmalarına rağmen Kazan deplasmanından bir galibiyet çıkarmayı başardılar.
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz