“Cünüp” nedir, “umarım” nedir?
Maç başlamadan ne de özlemişiz diyordum ki takımı, Ankaragücü taraftarı daha çok özlemiş. Adamlar konfeti falan attılar. Heyecanlarına helal ama umurumda mı, tabii ki değil. Ankara’lı olarak çok dayaktan kaçmıştırız, o taraftar bana sökmez. Ben bizim takıma bakarım arkadaş tavırlarıyla ilk on bire baktığımda aklıma ilk gelen derli toplu bir takım kurmuş hoca dedim. Maç başladığında daha 4.dakikada verilmeyen penaltı falan oldu ama ben bu tarz bahaneleri de sevmiyorum. Büyük takımsan (düşmemeye oynadığımızı unuttum) bunların arkasına sığınmayacaksın. Zaten oyuncularımız da (!) aynı ben olmuş. Bir Allah’ın kulu da itiraz etmedi, hakem de zaten VAR’a bile gitmedi.
Takım tok oynuyor da bir türlü gol atamıyor. Çok pozisyona giriyor da, yerli oyuncu sayısı da az ama yabancılar nasıl “cünüb” sayılıyordu diye internetten araştırma yapmayı bile düşünüyordum. Moses kardeşim sen ne zaman böyle oldun? Geldiğinde attığın depar sonrası gole ne oldu. O balayı ne zaman bitti de biz farkına varmadık. Resmen takımın genel “cünüb” haline uymuş Moses. Bu arada sağ kanat defansif olarak nasıl sırıtıyor demeye kalmadı, hop yedik! Yani maçın 45 dakikalık bölümü, okulların din derslerinde “cünüb” konusu işlendiğinde gösterebilecek hala o son golle taçlandı.
Ersun hoca ikinci yarı değişikliklerle başlar dedik ve Moses çıkar dedik ama o başka bir “cünüb” olan Ayew’i oyuna aldı. Yahu hocam bu adamda ne bulduk da bu zamana kadar şimdi kurtarıcı oldu bu demeye kalmadı, Moses “cünüb”lüğünün son halkası öyle bir gol kaçırdı ki artık, nasıl olduysa, Ersun hoca da “cünüb” gününde olan Moses’i gördü ve çıkardı.
Sonra Tolgay mı Serdar mı çıkacak diye papatya falı açtı. Tam Tolgay diyecek, Serdar sekti, tam Serdar sekmeyi bıraktı, Tolgay dedi. Bu arada Mehmet Topal’dan kilit paslar atmasını bekledi ki, Allah’ı var çok uğraştı Topal. Ama olduğu kadar. Zaten olmadı da. Bu arada ortamda papatya kalmayınca, üstüne de Serdar tam o sırada sekmeyince, Tolgay’ı çıkardı, 9 dakika kala Zajc’den medet ummaya başladı. Artık iş işten geçmişti. Olan oldu. Maç bitti.
- yarıda aklımda kalan kısımlar ise:
Hasan Ali’nin “yahu şöyle bir vuramadınız” topa diye attığı gol.
Dirar’ın kavgayı engellemek için iki Ankaragüçlü topçuyu tüm gücüyle olay yerinden uzaklaştırması
Ekici’nin ben Galatarasay maçında oynamayacağım diyerek omuz ata ata dürttüğü Canteros.
Harun’un Volkan misali olay yerine, cüssesi yetmediği için daha kibar dalışı ve Galatasaray maçında olmaması
Yukarısı “cünüp”lük kısmı, şimdi gelelim “Umarım” kısmına ve yazının sonuç kısmına:
Sonuç derken 1:1 değil tabi ki, sonuç 32 puanla 13. sırada olmamız. Bunun sorumlusu da Ersun hoca. Sadece o mu evet o!. Takımı aldığından beri çözemediği sorunlar var. Nedir bunlar:
Hızlı oyun, orta sahanın gerisine kadar çıkan stoperlerle oyunu rakip sahaya yıkan ve fizik gücü ile rakibi ezen baskılı kendi oyun anlayışını Ersun hoca hala kuramadı. Bu maçta bunu Tolgay ve Topal yapmaya çalıştı ki Eyvah Eyvah.
“Sezonun ikinci yarısının puan lideri olacağız” demişti. Haftalardır yapamadı, orta sıra takımlarına karşı çıkışı sağlayamadığı gibi, Cocu’nun da gerisinde kaldı. Eyvah Eyvah 2
Uzun forvetini adam edemeyip kadro dışı bırakmasına rağmen, topa kafa atmayı çok sevmeyen Soldado’ya kanat organizasyonları ile gelip, üstüne orta sahadan da destek gelmeyen bir oyun anlayışı ortaya çıktı. Eyvah Eyvah 3
Asıl Eyvah Eyvah konusu ise maç sonu açıklamaları. İki konuya dem vuruyor Ersun hoca:
“Futbol gol. Golü atınca işler kolaylaşıyor ve istediğiniz gibi gidiyor. Bizde de bugün en büyük sorun goldü. Pozisyona girmekte sorun yok ama sonlandırmakta sıkıntılıyız.” Diyor. Bilerek gole kilitliyor bizleri ama tüm taraftar görüyor ki, takımın oyun kalitesi, fizik problemi ve takım disiplini problemleri var. Bunları da aylardır çözemedi.
“Futbol adına da ortaya konacak bu tavırla UMARIM ki geleneğimiz devam edecek ve sonuçları yine geleneğe göre devam ettirecek bir takımla sahada başarılı oluruz”dedi. Bu cümle öncesinde doğru cümleler var ama bu cümle içerisindeki o “UMARIM” olmadı. Fenerbahçe’ye gelmeden önceki Ersun Hocam bunları demez idi. İşte bu “UMARIM” korkutucu ve çaresizlik dolu.
Şimdi derbi zamanı. Volkan kalede olacak. Bence son derbisi. Onu izlemek güzel olacaktır. Haftaya bayram vardır. Galatasaray maçları bayramdır, Türkiye ligi bu iki takım için kurulmuştur. “cünüp” de olsa, “Umarım”larla da dolu olsa öncesi o forma o maçı alır. Ersun Hocanın geleceği ise şimdiden sezon sonu için masada tartışma konusudur. Yazık.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: yakup.borekcioglu@abcspor.com
twitter: @Yborekcioglu