https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ÇOK MU ZOR?

Okunması Gerekenler

ÇOK MU ZOR?

Nihayet 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri Play-Off Kura çekimi yapıldı. Ve rakibimiz belli oldu. Portekiz. Şimdi hemen yorumları duyar gibiyim. Tüm karşılaşmalar tek maçlı eleminasyon sistemine göre oynanacak. Yarı final maçlarına seri başı takımları ev sahipliği yapıyor olacağından Portekiz maçımızı 24 Mart 2022 tarihinde Portekiz ‘de oynayacağız. Eğer finale kalabilirsek evimizde İtalya-Kuzey Makedonya maçının galibi ile oynayacağız. Umarım, Portekiz maçımızı deplasmanda kazanır,İtalya –Kuzey Makedonya maçının galibi ile 29 Mart 2022’de kendi sahamızda oynarız. Böylelikle Final maçlarını kazanan 3 takım daha Dünya Kupasına katılmaya hak kazanmış olacak. Umarım bu 3 takımdan 1’i oluruz…

Ne güzel yazdım değil mi? Şiir gibi.. Sanki herşey çok kolaymış gibi. İşin gerçeği kağıt üzerinde bundan daha zoru, ilk maçımızı İtalya’da oynayıp, Portekiz-Kuzey Makedonya galibi ile deplasmanda oynamak olabilirdi. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ben ön yargılara çok karşıyım. İnanın, kolay ya da zor grup yoktur. Turnuvalara iyi hazırlanmak ya da kötü hazırlanmak vardır. Biz ulus olarak çok uçlarda yaşamayı çok seviyoruz. Bize bir anda gruplar çok kolay ya da çok zor geliyor.

Evet tabi, kağıt üzerinde zor ya da kolay görünen gruplar olabilir ancak iş neticede sahada belli oluyor. Neticede İtalya’yı İsviçre, Portekiz’i de Sırbistan gruplarında geçmeyi bildikleri için bu ülkeler rakiplerimiz oldu ya da olacaklar. Tabi, Kuzey Makedonya’yı da unutmamak lazım. Neticede onlarda son yıllarda ciddi bir çıkış içindeler. İtalya’yı deplasmanda yenmeleri bizim Portekiz’i Portekiz’de yenmemizden daha zor ama neticede futbolda mucizelere açık bir spor. Bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligindeki temsilcilerimizin grup kuraları çekildiğinde Beşiktaş JK’nın Şampiyonlar Liginde olabilecek en rahat iki gruptan birine düştüğünü, Galatasaray’ın Avrupa Liginde en zor gruplardan birine düştüğünü, hatta Şampiyonlar Ligi kıvamında bir grup olduğunu, Fenerbahçe’nin de kısmen rahat bir grupta oynayacağını ben dahil tüm futbolseverler düşünmüştür. Beşiktaş JK büyük bir hayal kırıklığı yaratarak puan dahi alamadı, Fenerbahçe beklentilerin altında kaldı, liderlik değil ama ikincilik pek tabi elde edilebilirdi, Galatasaray ise beklentilerin üzerinde bir performans sergileyerek ilk ikide olabilmeyi garantiledi.

EURO 2020 grup kuraları çekildiğinde pek çok futbol sever milli takımın İtalya, İsviçre ve Galler’in olduğu grupta en kötü 3. olabileceğimizi düşünürken, ben o kadar iyimser değildim. Yine kağıt üzerinde düşünülmüştü. Grubumuzdan çıkan İtalya kupanın sahibi oldu, İsviçre çeyrek final, Galler ise son 16’ya kalmayı başardı. Yani, işin özünde hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor. Tek gerçek bizim ne olduğumuz ve olacağımız. Mart ayına kadar önümüzde ciddi bir süre var. Bu süreyi çok iyi değerlendirmek elimizde. Portekiz son dönemde kendilerinden beklenileni bir türlü veremiyor. EURO 2020’de çok zor bir grupta (Fransa, Almanya, Portekiz, Macaristan) yer almalarının da neticesinde grubu 3. olarak tamamlayarak son 16’ya kalabildiler. Son 16’da turnuvanın favorilerinden Belçika’ya 1-0 yenilerek elenmekten kurtulamadılar. Dünya Kupası Ön Eleme Grubunda ise Sırbistan, İrlanda, Lüksemburg ve Azerbaycan’ın bulunduğu grupta Sırbistan’ın ardından ikinci olabildiler. Her iki maçta da Sırbistan’ı yenemediler. Bugün Sırbistan bu direnci Portekiz’e gösterebiliyor ise neden Türkiye gösteremesin? Gösterebilir mi? Tabi ki, gösterebilir. Ama önce inanmamız ve buna göre teknik ekibin aylar öncesinden maçı kafalarında oynamaları gerekiyor.

EURO 2020’nin sahibi İtalya tabi ki istim üzerinde ancak Dünya Kupası Ön Eleme Grubunda İsviçre, K. İrlanda, Bulgaristan ve Litvanya’nın bulunduğu grupta İsviçre’nin ardından ikinci olabildiler. Her iki maçta da İsviçre’yi yenemediler. Hatta deplasmanda Kuzey İrlanda ile ve kendi evlerinde Bulgaristan ile berabere kalmaktan kurtulamadılar. İşe buradan bakınca biraz ümitlenmemiz gerektiğini de söylemem gerekir.

EURO 2020’den sonra İtalya’da bir düşüşün olduğu kesin. Bizim hep hatamız şu oluyor. Biz tüm takımları gözümüzde büyütürken en iyi hallerini, küçümserken de en kötü hallerini düşünüyoruz. Sıkıntı bu. Neticede zor bir yol seçtik. İmkansız değil. Stefan Kuntz için bence büyük bir fırsat. Eğer milli takımı dünya kupasına götürmeyi başarırsa, tüm dünyaya sesini duyurmuş olur. Bundan büyük bir fırsat olabilir mi? Eğer göz doldurupta milli takımı dünya kupasına götüremez ise yine doğru bir seçim olduğunu Türkiye’ye ispatlamış olur. Eğer çok başarısız olur ise, ülke olarak kendisinden fayda sağlayamayacağımızı en kısa yoldan öğrenmiş oluruz. Ben Dünya Kupası Play-Off yol kurasını düşünülenlerin aksine Türkiye için çok hayırlı olduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla,

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: halit.giray@abcspor.com

twitter: @halitselimgiray

Son Haberler

HEP SONLAR HATIRLANIR

Maç başlamadan önce sorsalar, ''Beşiktaş'ı 2-1 yeneceksin, razı mısın?'' diye, çoğumuz kabul ederdik herhalde. İstediği kadar sıkıntılı bir dönem...

Benzer Konular