https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ÇANLAR ÇALIYOR

Okunması Gerekenler

Mesela değişensiz derler jargonda, boya yok demek değildir.

Yürüyeni iyi demek, araba bir yerden diye bir yere gidebiliyor demek, gerisi nanay yani.

Keyfe keder boyalı dediyse de arabanın her tarafı çizik içindeydi, kaza da yaptı, mecburen komple boyatmak zorunda kaldık demek..

Kumaşı iyi: ortada daha bir şey yok ama işlenmesi gerekiyor, daha çok fırın ekmek yemesi lazım.

İyi adam: kötü futbolcu değil, eh işte..

Görev adamı: çok iyi koşuyor, mücadele ediyor, kazma ama yararlı..

İş yapar: faydalı olur, para boşa gitmez, elinde kalmaz, bir Anadolu takımına kiraya verirsin en kötü.

Nokta Transfer: Çok iyi bildiğimiz adam, YouTube eziyetine falan da gerek yok, kesin ilaç olur.

Bu transfer sezonunda nokta transfer konusu çok konuşuldu ama transfer edilen oyuncuların hiç biri bu tanıma uymadı.

İyi adam vardı, iş yapar adam vardı, uyum sağlarsa çok iş yapar adam vardı ama nokta transfer yoktu.

Futbol olarak çok güven vermese de Fenerbahçe bu maça kadar iyi geldi. Ne iyisi, lider olarak geldi ama liderliği bırakarak döndü..

Trabzonspor ise nokta transferler yaptı, Hamsik, Gervinho, Cornelius. 3’ü de tanıdık oyuncular, uyum sorunu da yaşamadılar ve bugün de üstün bir oyun ve net bir skorla da hakettikleri 3 puanı ve liderliği aldılar..

Fenerbahçe maça doğru hazırlanmamış. Kim Min Jae ve Szalai, Fenerbahçe’nin çok önemli iki oyuncusu, ikisi de ayakta kalamadıysa ortada bir yanlış var demektir. Rakibin kanat oyuncularının hareketliliğine çare bulunamamış, bu net.

Öte yandan ilk tehlikeli atağı Trabzonspor yarattı, henüz ikinci dakikaydı, dönen topta Rossi golü attı, Fenerbahçe maça 1-0 önde başlamış oldu, bu dakikadan sonra Trabzonspor’un akın akın geleceği belliydi ama Fenerbahçe orta sahasının bu kadar izin vereceğini sanırım pek çok kişi tahmin etmedi, bu konunun çalışılmış olduğunu da düşünmüyorum..

Orta sahayı bu kadar çabuk geçme fırsatı verirsen o forvetler ceza sahanda cirit atar, hangi takım olursa olsun farketmez..

Tabii burada Ali Şansalan faktörü var, Kim Min Jae’ye çıkan iki sarı kart da ağırdı, bırak sarıyı faul olup olmadığı bile tartışılırdı..

Fenerbahçe’de orta saha ve forvet arasındaki bağlantı zaten kopuktu, kontra oyununu beceremediler bir türlü. Valencia topu tutmakta zorlanıyordu, Osayi de tutamıyordu, maçın başlarında Crespo da pres konusunda yetersiz kalıyordu, Mesut’un varlığı orta sahayı yumuşatıyordu ve Trabzonspor atakları da akın akın geliyordu, 4-5 de pozisyon izlemiştik, bu dakikalarda kenardan bir hareket kendi adıma bekledim ama o hareket gelmedi ancak beklenen Trabzonspor golü frikikten geldi.. Bakasetas atmadı, Altay golü yedi.

Fenerbahçe bir şekilde soyunma odasına berabere gitmeyi başardı. İkinci 45 dakikada sahaya daha iyi yayılan, en azından savunma yapmayı bilen, sakin kalan bir Fenerbahçe vardı sahada. 10 kişiyle oradan galip dönmek kolay bir şey değil ama imkansız da değil. Pereira’nın hamlelerini ben anlayamadım. Fenerbahçe tamamen pasif vaziyetteydi ofansta, sadece savunma yaptı, top tamamen Trabzonspor’da kaldı.

Mesut bir hayaletten farksızdı. 10 kişi kaldıktan sonra Mesut’un kenara alınması lazımdı bana göre..

Valencia yüzü dönükken çok etkili oynayan bir oyuncu, Mesut-Serdar değişikliği çok fark yaratabilirdi, Valencia’yı Serdar’ın arkasında izleyemedik bir türlü. Pelkas’la topa daha fazla sahip olmak mümkün olabilirdi mesela.

Pereira’nın hamleleri skora korumaya da yönelik değildi açıkçası ve artan Trabzonspor ataklarına beklenen golü yine bir duran toptan getirdi ve liderlik gitmiş oldu..

Bu mağlubiyet önce Ali Şansalan’a yazar, 11’e 11 bu maç böyle bitmezdi ama sonra da Pereira’ya yazar, bence taktik, hamle ve tercihler anlamında çok kötüydü.

Maçın kötü başlayan Crespo dakikalar ilerledikçe kaptığı toplarla göz doldurdu, Crespo’nun dışında Novak’ın da çok kritik hamleleri oldu, beğendim. Rossi hiç bir zaman iyi oynamayacak ama sürekli atacak veya attıracak, o yüzden değerlendirme yapmıyorum, diğerleri de vasatın üstüne çıkamadı.

Kaleci Altay. Kalesine daha az top gelmeye başladıktan sonra yedikleri tuttuklarını geçmeye başladı. İyi kaleci, daha da iyi olacak ama yeteneği Volkan’ın, Rüştü’nün yanından geçmez..

Sonuçta yarış devam ediyor, sürpriz bir kayıp değil, enseyi karartmaya gerek yok ama çanlar da çalıyor. Keşke faturanın tamamını Ali Şansalan’a kesecek kadar bir futbol görseydik ama olmadı.

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Son Haberler

HEP SONLAR HATIRLANIR

Maç başlamadan önce sorsalar, ''Beşiktaş'ı 2-1 yeneceksin, razı mısın?'' diye, çoğumuz kabul ederdik herhalde. İstediği kadar sıkıntılı bir dönem...

Benzer Konular