https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BUNDAN SONRA BÖYLE

Okunması Gerekenler

BUNDAN SONRA BÖYLE

En zor şey karanlık bir odada siyah bir kediyi bulmaktır demiş Konfüçyüs ve ilave etmiş, demiş ki “özellikle de kedi yoksa”.

Çağlar ve Bonucci, 3’ü kalburüstü 4 stoper daha. Şampiyonlar Ligi’ne gözü kapalı git ama çizgide adam eksiltme özelliği olan çalım atabilen kanat oyuncusu ise karanlıkta kara kedi misali. Bir mum yaksa hoca görür kediyi ama sırtı dönük oynama özelliği olan 2.bir santrfor ile Fred’in alternatifi olabilecek bir top dağıtıcı kadroda yok zaten, projektörle arasan da bulamazsın çünkü yok öyle bir kedi..

Bugün rakip Ankaragücü’ydü, cezalı Jayden yoktu, Djiku 11’deydi, Cengiz 11’deydi, gerisi beklenen isimlerdi, zor maçtı, Emre’nin takımı sonuçta ve Fenerbahçe zar-zor aldı maçı.

Top Fenerbahçe’nin kontrolündeydi maçın başında ama 2.bölgeden ceza sahasına top taşımakta zorlanan bir Fenerbahçe izledik, duvar paslarının hepsi takıldı, ortalar uzaklaştırıldı, son 3 maçın kopyası bir durum vardı.

Sabırlı olacaksın, ayağa seri paslarla defansın dengesini bozacaksın ve bu duruma alışacaksın çünkü bundan sonra böyle belli ki ama gol de yemeyeceksin, bu kadar gole konsantreyken arkaya sarkarlar ve öyle de oldu. 13.dakikada bir ara top yine Livaković’ten bir zamanlama hatası ve penaltı ve gol..

Zor görünen maç daha da zora girdi bu dakikadan sonra. Fenerbahçe baskıyı artırdı ama pozisyon bulmakta aşama kaydedemedi. Bazen futbol şansın yerinde olacak, Cengiz’in ortası kimseye dokunmadan gol olunca Fenerbahçe komadan çok erken çıktı.

Bu gol Fenerbahçe’ye hayat verdi, daha net icraatlar görmeye başladık hücum aksiyonlarında ve Cengiz yine çıktı sahneye ve 30.dakikada Fenerbahçe’yi öne geçirdi..

Bu golden sonra Fenerbahçe’nin Tadić ve Serdar’la yararlanamadığı iki pozisyonu var, Morutan’ın da direkte patlayan bir şutu var, 2 fark olmadan taraftarın rahat edemeyeceği bir maç daha dedirtti ilk yarı..

Fenerbahçe bugün yine Fred’i aradı, atak organizasyonları ağır çekimdi. Tek pasla çizgideki adama gitmesi gereken top 2 pasta gidince böyle oluyor..

Szymanski de toplu oyunda orta sahaya hiç destek olamadı. Maça Arao’nun göreviyle başlatılan Krunic golden sonra orta sahada sorumluluk almaya başladı ve bir nebze rahatlattı diyebilirim. Jesus Arao’yu böyle oynatırdı, geriden oyun başlatmak için Arao stoperlerin yanına gelirdi falan top çıkarmak için..

Cengiz çok iyiydi ilk yarıda, çok top taşıdı sıkışık yerlerde, Tadić ve Dzeko istekli ama ne hikmetse ikisi de final krizine girdi, birinin ortaları hiç yerini bulmuyor, müsait pozisyonlarda da kötü orta yapıyor, Dzeko da sürekli kaleciye takılıyor.

İkinci yarı Ankaragücü kontrollü oyununa devam ederken Fenerbahçe baskılı oynayan taraftı ama yine o sıkışıklakta etkisiz kaldı. Buraya bir çözüm üretilmesi lazım ama umudum yok..

İlerleyen dakikalarda İsmail Kartal’ın hamleleri geldi, skoru artıramıyorsan en azından tut, bunu yapmaya çalıştı İsmail Kartal, son bölümü stresli olsa da 3 puanı Fenerbahçe zar-zor aldı.

Fenerbahçe’nin Fred’e bağlı kalmaması alacağı bir orta saha oyuncusuna bağlı, bir 10 lazım. Tek ön libero, önünde 2 oyuncu, biri Szymanski, diğeri ise yeni bir isim, takım içinde Mert Hakan’dan başka o işi yapacak adam yok, o da malum..

Mert Müldür çok iyi niyetli, finali Osayi’den iyi de olabilir ama zorlayamıyor orayı. Tadiç ve Dzeko’nun gücü yetmemeye başladı, ne varsa Ferdi de var..

Bugünkü maç Szymañski’ye göre değildi, hoca daha erken görmeliydi.

İsmail yüksek iyiydi, beğendim, Djiku’nun da rakip ceza sahasına kadar stoper kovalamasına hastayım..

Ya abi görmüyorlar, bunlar futboldan anlamıyor, maçı canlı seyretmediğiniz için anlamıyorsunuz adam topsuz oyunda süper, manyak işler yapıyor. Bakın ben bu lafları çok iyi biliyorum, çok duydum, Maldonado için de çok dediler, Krunic için de söyleyecekler. Milan’dan boş topçu çıkmaz ama Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan oyuncu değil, tek pas oynayan önlibero lazım değil, dribblingi olmayan adamdan 8 numara da olmaz, 10 dersen kargalar bile güler. Beğenmiyorum ama İsmail İsmail’dir.

Kalite asla tesadüf değildir, Roma, Leicester, Marsilya yapacaksın ve yaşında hala 25, bugün 3 puanı aldı Cengiz, Allah nazardan saklasın..

Livaković’in de bu kadar turnuva finalleri oynamasına rağmen neden hala Hırvat Ligi’nde oynadığını da anlamış olduk, ben olsam yedek kaleciye bir şans veririm..

Ligin ikinci yarısına çok vurgu yaptım, tahmin ettiğim gibi de oluyor, bu şekilde puan kayıpları kaçınılmaz, İsmail Kartal ve ağzını kapatarak konuşan ekibinin bu kısırlığa çözüm bulması şart. Bugün futbol şansı Fenerbahçe’nin yanındaydı, her zaman balık gol gelmez..

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

HEP SONLAR HATIRLANIR

Maç başlamadan önce sorsalar, ''Beşiktaş'ı 2-1 yeneceksin, razı mısın?'' diye, çoğumuz kabul ederdik herhalde. İstediği kadar sıkıntılı bir dönem...

Benzer Konular