Hep oyunun hücum yönünü övmek ya da yermek doğru değil. Bazen de defansif aksiyonları konuşmak lazım.Bugün takım rakibe imkan vermemesiyle ön plana çiktı. Sadece bir kez kaçırdık rakibi, o da penaltı oldu Livakoviç’in yanlış çıkış zamanlamasıyla. Onun dışında aslında gayet eli yüzü düzgün bir takım olan Ankaragücü’ne nefes aldırmadık maç boyu diyebiliriz.
Takım topu çok çabuk geri kazandı öncelikle. İsmail ve Mert buna çok yardımcı oldular. Son derece dinamik ve kuvvetliydiler. Ancak ben başrolü Dziku’ya veriyorum. Tam bir büyük takım stoperi. Defansı ileri çıkartıyor. Oyunu sıkıştırıyor ve en onemlisi rakip santraforun ensesinde sürekli. Yüzünü dönmesine izin vermiyor kesinlikle. Ali Sowe önemli bir santrafor. Hic top aldırmadı ona. En sonunda da oyundan çıkmak zorunda kaldı.
Son dakikalarda belki biraz baskı yedik gibi gözüktü ama pozisyon bulamadı bile Ankaragücü. Şampiyonluğa oynuyorsan eğer böyle tek farklı maçlarda kalene yaklaştırmayacaksın rakibi. Bunu da çok iyi yaptı çocuklar. Heyecanlanmamıza bile gerek kalmadan bitirdiler maçı sağolsunlar.
Gelelim hücum tarafına. İşte orda bazı eksiklerimiz var. Son maçlarda zorlanıyoruz gol yollarında. Aslında bugün 1-0 geriye düştükten sonra güzel baskı kurduk. Pozisyonlar da bulduk ama nedendir bilinmez özellikle son pasları bir türlü etkili kullanamıyoruz. Aynısını Başaksehir maçı sonrası da yazmıştım, İsmail Hoca’nın en çok üzerinde çalışması gereken konu bu. Evet Dzeko belki son vuruşlarda iyi değil bir kaç haftadır. Szymanski de çok çalışmasına rağmen eskisi kadar topla buluşamıyor gol noktalarında. Tadiç’i ise ben yine beğendim. Atak organizasyonlarında Ferdi ile beraber çok etkili kullanıyorlar sol kanadı ama son ortalar bir türlü hedefi tutmuyor. Demek ki bazı ekstra setler çizmek, rakibi dengesiz yakalamak lazım. Hoca buna muhakkak bir çare bulacaktır.
Şimdi sırada bir zorlu maç daha, Antalyaspor deplasmanı var. Son rakiplerimiz Antep, Samsun, Başaksehir,
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
