https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BOBBY VE FENERBAHÇE

Okunması Gerekenler

fersu yaziGeçtiğimiz sezon Final Four yaparak 15 yıl sonra hepimizi gururlandıran Fenerbahçe önce TBL yarı finalinde elenerek taraftarlarını üzdü sonra da Ülker’in desteğini çekmesinin ardından bir kaos dönemi yaşandı. Bu dönemde içinde olunan belirsizlik ve koç Obradovic ile henüz anlaşılmamış olması kısa bir krize neden olsa da en azından tecrübeli koçla tekrar iki yıl anlaşılması biraz suları durultmuştu. Fakat sonrasında transfer çalışmalarına başlamak isteyen kulüpte mevcutta kontratları devam eden oyuncuların ücretlerinin yüksekliği işin rengini tekrar değiştirdi. Hal böyle olunca da transfer döneminde Bobby Dixon dışında sessiz kaldılar ve takıma yeni oyuncu katmaktan çok eldeki oyuncuları çıkarmaya çalışmakla bugüne kadar geldiler. Aslında Bobby Dixon analizini sizlerle bugüne kadar paylaşmamış olmamın da nedeni buydu. Yoksa elimden geldiğince bir oyuncunun transferinin resmileştiği gün sizlere de analizimi iletmeye çalışıyorum. Peki böyle belirsizlğin olduğu bir ortamda, takımda kalması net olan sadece bir kaç oyuncu varken nasıl analiz yapabiliriz? Bir deneyelim…
dixonÖncelikle Bobby Dixon özel bir oyuncu, özel bir yetenek tamam ancak onun ilk Türkiye’ye geldiği halini ve kariyerini düşündüğümüz zaman bu noktalara gelmesinin sürpriz olmadığını kimse söyleyemez. Bu sürprizi ya da bir başka deyişle mucizeyi gerçekleştiren temel etkenler de koç Sarıca’nın bir aile ferdi gibi ona yaklaşması, İzmir şehrinin ve Pınar Karşıyaka taraftarının onu bağrına basması olarak sayabiliriz. İşin teknik tarafına baktığımız zaman da Dixon’a oyun içinde verilen özgürlüğün ve kredinin yüksek olduğunu, neredeyse işin hücum tarafının tamamen oyuncunun kontrolüne bırakılmış olduğunu görebiliriz. İşte böyle bir ortamda Dixon mevcut performansının  2 gömlek üstüne çıkmış bir oyuncu konumunda.  Peki gelelim Fenerbahçe ve koç Obradovic’in sistemine. Son iki sezondur koç Obradovic her ne kadar “sürekli” sistem ve kadro değiştirip “sürekli” transfer yapıp sezondan sezona değişiklik gösteren bir yapı çizse de değişmeyen bir şey var o da koçun takımdaki herkesi eşit görmek isteyişi, farklı krediden ya da farklı özgürlükten yana olmayışı. Dixon’ın başarı öyküsünde yatan ve yukarıda da belirttiğim noktalarla bu durumu yan yana koyarsak ortaya kocaman bir “soru işareti” çıkıyor…
Gelin biraz daha Dixon ve Fenerbahçe kurgusunun teknik dataylarına inelim o zaman. Dixon tempo ile yaşayan ve geçiş hücumlarında 6-7 saniye içerisinde top kullanan gerektiğinde 2 pas bile yapmadan skor bulmaya çalışan bir sistemin en önemli parçasıydı. Ona top aldırmadığınızda dahi Strawberry gibi neredeyse sahada herşeyi yapan, egosu olmayan ve en önemlisi çalışkan bir oyuncunun varlığı Dixon’ı çok rahatlatıyordu. Ve en önemli nokta; belki Bobby çok yoruluyordu, belki bir çok maçı dili dışarıda bitiriyordu ama onun bu kadar maçın içerisinde kalması bu kadar etkin olmasının temel nedenlerinden biri de sürekli rotasyona uğramadan maçtan kopmadan varlığını sürdürebilmesiydi.
dixon zisisGeçen sene ligde Pınar Karşıyaka forması ile ortalama 33,3 dakika sahada kaldı ki Fenerbahçe’nin en çok sahada kalan oyuncusu  25,7 dakika ile Goudelock idi. Yani 32 yaşındaki Dixon’un kondisyon olarak da taktiksel olarak da özellikle Euroleague seviyesinde koç Obradovic’in sisteminde bu süreleri alması hayli zor ki alsa bile kaç top kullanabilecek, topa bu kadar fazla hakim olabilecek mi bir büyük “soru işareti” de burada… Çünkü Dixon topsuzken yetersiz fiziğinin de etkisiyle savunma arasında kaybolabilen bir isim. Geçen sene Karşıyaka’da maç başına 13 top kullanıyordu, Fenerbahçe’de ise en çok top kullanan oyuncular 10 top ile Goudelock ve 9 top ile Bogdanovic’ti….
Şu anda düşük bir ihtimal de olsa Bjelica’nın halen takımda kalma durumu var ve Vesely de Dixon’ın takım arkadaşı olacak seneye. Bu iki uzun Dixon’ın hücumda etkili kullanabileceği, gerek pick&roll gerek pick&pop’lar ile bolbol pozisyon yaratabileceği oyuncular. Ancak asıl gerçekleşmesi muhtemel senaryo Bjelica’nın takımdan ayrılacak olması. Onun yerine orta mesafe şutu olan bir 4 numara bulmaları Dixon’ın da verimliliği adına çok önemli olacak.
GOUD DIXONBunun yanında Bogdanovic’in geçen sezon beklenin çok gerisinden olmasının en büyük nedeni Goudelock ile süre paylaşması ve oyunda kaldığı dönemlerde o çok “sevdiği” topu koç Obradovic’in planında yeteri kadar elinde tutamamasıydı. Dixon’ın gelmesiyle benzer bir sorunu tekrar yaşayacağını düşünmek yanlış olmaz. Bir de işin savunma tarafı var. Evet Dixon çok çabuk ve savunmada topa iyi baskı yapabilen bir guard ama fiziği Euroleague seviyesi ve sertliği için yeterli değil.  Bu sezon Heurtel’in savunmadaki açıklarını kapatabilmek için savunma stratejisini bolca değiştiren koç Ivkovic gibi koç Obradovic de bolca terleyecek önümüzdeki sezon benchte…
Kısacası Fenerbahçe Dixon transferi ile “ciddi” bir kumar oynadı. En başta koç Obradovic’in onun liderliğini kabul etmesi ve takımı belli bir bölümde ona emanet etmesi yani ona güvenmesi gerekiyor, aksi durumda işleri çok zor. Sloukas ve Barış transferleri Dixon’a göre yapılmış hamleler ki bundan sonra yapılacak transferlerin takım oyununa uygun, Amerikalı guardın temposuna ayak uydurabilecek ve onun liderliğini kabul edecek oyuncular olmaları aynı zamanda egolarından da arınmış olmaları gerekiyor. Doğru bir takım mühendisliği ve “hücuma dönük” bir basketbol anlayışı ilebaşarılar gelebilir, tekrarlanabilir. Fakat yapılacak ufak bir kaç hata da tüm sezona mal olabilir…
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular