https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BİR AN ŞÜPHE ETTİRMEDİ

Okunması Gerekenler

BİR AN ŞÜPHE ETTİRMEDİ

Ligin ilk yarısının son karşılaşmasında Dolmabahçe’de Karakartal’ın konuğu İzmir ekibi Göztepe’ydi. Başarısız geçen bir sürecin sonunda hocasıyla yolları ayıran Göztepe’de Ünal Karaman’ın da ilk karşılaşmasıydı. Zor geçeceği düşünülen Karagümrük deplasmanında ezici bir galibiyet alan Beşiktaş için, nistepen daha kolay geçmesi beklenen Göztepe karşılaşması öyle olmadı. Ancak Siyah-Beyazlı takım oynadığı oyunla, ne mağlup tamamlanan ilk yarıda; ne de ikinci yarının herhangi bir dakikasında bugün kaybedeceğine dair bir endişeyi bir an bile yaratmadı. Şahsen ben, Beşiktaş’ın bu sezon ilk golü yediği maçların hiçbirini kazanamamış olduğunun farkında olmama rağmen yine de bir an dahi galibiyetten şüphe etmedim. Ve Beşiktaş bizi yanıltmadı.

Sergen Yalçın’ın artık alışılan -fakat bir kesim taraftarın bir türlü alışamadığı- rotasyonlarından bir ufak demet daha gördük bu akşam. Son iki maçın yıldızlarından Montero bugün yabancı kontenjanına takılan oyuncuydu. Yıne her oynadığı maçta taraftarı mest eden Rıdvan kulübeye çekilirken, sol bekte forma N’Sakala’ya verilmişti. Son maçta dinlendirilen Ghezzal da yerine dönmüştü. Bu değişiklikler içerisinde Montero yerine Welinton tercihi bence çok kafaya takılacak bir değişim değildi, ancak Rıdvan’ın yerine N’Sakala’nın oynaması çoğu zaman önündeki Larin’i de etkileyip sol kanadın kalitesini düşürdüğü için memnuniyet yaratmayan bir rotasyondu. Ki bu şekilde düşünenlerin haksız olmadığını gösteren bir maç oldu, Beşiktaş’ın en zayıf karnı N’Sakala’ydı.

Aslında Beşiktaş’ın birçok maçında olduğu gibi ilk yarıda koparabileceği bir oyun vardı. Yine %80’lere varan bir topa sahip olma oranı, çok net bir dominasyon söz konusuydu Beşiktaş lehine. Ancak Beşiktaş takımının eksik kaldığı noktalardan biri ilk yarım saat fişi çekecek golleri çoğunlukla bulamıyor olması. Genel olarak ya ilk yarının son çeyreğinde ya da ikinci yarıda ilk golü bulan ve kazanan oluyorlar. Aslında Beşiktaş bu maçta Larin ve Aboubakar ile ilk yarım saatte 2 gol buldu ama ofsayta takıldı. Bir tane de Ghezzal’ın Aboubakar’a yaptığı mükemmel servis az farkla auta gitti. Bu pozisyonlar golü getirmeyince bu kez senaryo farklı gelişti. 39’da ilk gelişinde golü buldu konuk takım. Ersin ilk şutu karşılasa da ikinci vuruş da çok iyi olunca engel olamadı.

İkinci yarıya ezberini bozarak 60’ı beklemeden değişiklik ile girdi Sergen hoca. Son maçın yıldızı, bu maçın ise ilk yarıdaki etkisiz ismi Mensah’ın yerine Ljajic’i aldı oyuna. Ve değişiklik etkisini çabuk gösterdi, 48’de Ghezzal’ın bir başka nefis asistinde sol kenardan ceza sahasına dalan Ljajic dar açıdan sert bir vuruşla kaleciyi avladı. Böylece geçen hafta sinyalini verdiği geri dönüşünü bu hafta kesinleştirmiş oldu. Bir devre arası transferi olarak görebiliriz Ljajic’i, büyük kazanç oldu gerçekten.

Golden sonra Beşiktaş’ın rakibini sahasına hapsetmesini umanlar, bu kez işin o kadar kolay olmayacağını anladılar. Göztepe’nin hızlı hücum oyuncularıyla etkili çıkışları oldu. Çoğunlukla Beşiktaşlı oyuncuların top kayıplarıyla gelişen ataklar olsa da, tehlikeli akınlar olduğunu söylememiz gerek. Bunlardan birinde Ersin yüzde yüzlük pozisyonu kurtararak maçın kaderini etkiledi.

Ancak yazının başında da belirttiğim üzere Beşiktaş maçı o kadar domine ediyordu ki, yenik duruma düşse bile kaybedeceğini düşündürmüyordu asla. Bıkmadan, sabırla baskıyı kurmayı sürdürdüler.

60’ta Sergen hoca bir müdahale daha yaparak 3 değişiklik birden yaptı. Atiba, Larin ve Ghezzal’ın yerine girenler Dorukhan, N’Koudou ve Gökhan Töre oldu. Bu değişiklikler hocanın bol pas yapılmasına ilave olarak rakip kaleye dikine giden oyunculara da ihtiyaç duyduğunu gösteriyordu. Beşiktaşlı oyuncular Karagümrük maçında kırdıkları ligin pas rekorunu bu maçta bir kez daha kırdılar, %70’in altına hiç düşmeyen topa hakimiyet ile, sonunda üst üste kaçan gollerin ardından Aboubakar’la golü buldular. Gökhan Töre’nin sol kanattan soluna alarak ceza sahasına yönlendiği girişimlerinden birinde Ghezzal’ı aratmayan çok güzel asistinde Aboubakar maçın başında kaçırdığı kafa golünü bu kez attı.
Öne geçen Beşiktaş son bölümde skoru iyi korudu, rakibine net fırsat tanımadı. N’Koudou ile yakalanan kontra pozisyonlarda farkı da arttırabilirdi ama başaramadılar.

İlk yarıyı futboldan anlayan herkesin kabul edeceği şekilde çok üstün bir futbolla ve yüzde yüz haklı bir liderlikle bitirdi Beşiktaş takımı. Her ne kadar bahis firmaları aksini iddia etse de (!) Beşiktaş bu futbolla şampiyonluğun en büyük adayıdır. Bir de alternatif forvet ile desteklenirse bu kadro Sergen hocanın önderliğinde ipi göğüsleyecektir, buna yürekten inanıyorum.

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

LA QUINTA DEL BUITRE, AKBABA BEŞLİSİ

80'lerde İspanyol futboluna damgasını vuran, zamanın ünlü Real Madrid efsanesi Emilio Butragueno'nun başını çektiği, Manolo Sanchis, Martin Vazquez, Michel...

Benzer Konular