https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

ANLAYANA…

Okunması Gerekenler

ANLAYANA…

Nasrettin Hoca’ya neden eşeğe ters bindiğini sormuşlar, arkadan gelen tehditleri görmek için demiş. Peki ya önden gelenler diye sorulunca da demiş ki, onu zaten eşek görüyor..

Ali Koç’un arkadan gelmekte olan tehditlere konsantre olduğunu biliyoruz, muvaffak olamadığını da dün Rize’de gördük, teşbihte hata olmaz, tamamen mecazi, Erol Bulut’un da işi önden gelen tehditleri savuşturmak..

Sebebini bilmiyorum, savunmanın patronu Serdar yedekti bugün, Novak soldaydı, Caner mi Novak mı zaten tartışılan bir konu da, tartışılamaz Serdar’ın neden yedek kaldığını anlamadım; Larin, Aboubakar ve Mensah gibi üç hızlı oyuncusu olan bir takıma karşı neden tedbir alınmadığını, defansta nasıl olur da bu kadar açık alanın rakibe ikram edildiğini hiç anlayamadım..Ben rakibi hafife aldığını düşünüyorum hocanın, çıkın oynayın, en iyi kadro bizde demiş gibi hissettim. En iyi kadro ve en geniş kadro arasındaki farkı da bu sene çok konuşacakmışız gibi hissettiğimi de belirtmem lazım.

Oysa Fenerbahçe maça çok hızlı başlamıştı, 3 dakikada iki net pozisyon buldu ama 4.dakikada kalesine gelen ilk topta golü yedi. Bu golün şokunu o kadar uzun bir müddet üstünden atamadı ki, ikiyi de yer bunlar dediğimiz dakikalarda da yedi. Cisse’nin duran toptan gelen pozisyonda attığı gol bile o şokun atlatılmasına mani olmadı..

Tabii şu kaleye gelen ilk topların gol olması da enteresan bir konu, bir vakitler bir filozof vardı Feenerbahçe’de, O da bundan çok şikayet ediyordu, oluyor işte. Stoperlerin sıkıntılıysa, kalecin sıkıntılıysa oluyor. Kader, kısmet veya şanssızlıkla bir alakası yok..

Beşiktaş’ın attığı iki golde de Lemos’un imzası vardı, üstüne gelen veya çarpan topları savuşturmak da başarılı bulduğum Altay’da sadece seyretti..

Fenerbahçe yediği gole Cisse ile cevap verip soyunma odasına umutla gitti ama o dakikaya kadar da kalesinde iki net pozisyon daha yaşadı, Fenerbahçe topa sahip olmakta çok zorlandı ilk yarıda, orta sahada da derin boşluklar verdi, bir hamle gerektiği ortadaydı.. Bence diziliş de bir hata vardı, bu hatayı hoca bulmalıydı Ben fikrimi söyleyim, bana kalırsa topu ileride tutup rakip yarı sahaya yerleşememesi baş nedendi. Cisse hiç top tutamıyor, Sosa ve Gustavo çok geride kalıyor, Sosa hem pres yapamıyor hem pas yapamıyor, Pelkas organik bir kanat olmadığı için ileride basamıyor, skor olarak geriye düştüğün ve moralin bozulduğunda da her şey daha da zor oluyor..

Fenerbahçe’de sakatlanıp çıkana kadar ne yaptığını bilen bir Perotti vardı, Ozan vardı, ofansta biraz Pelkas bir şeyler yapma arzusundaydı ama o da orta sahadayken etkili olabiliyor. Hal böyleyken orta sahada ya pas yapacaksın ya da pres, ikisini de yapamayan bir Fenerbahçe izledik ilk yarıda.

İkinci yarıya iki değişiklikle başladı Erol Hoca, Sosa-MHY değişikliği yerindeydi, Cisse- Ademi değişikliği biraz tartışmaya açık.. Topu yere indirmek lazım, MHY ilaç olabilecek bir hamle gibi duruyordu kağıt üstünde, Cisse gibi tecrübeli bir oyuncunun çıkması ve ligde sadece 26 dakika oynamış Ademi’nin oyuna girmesi biraz düşüdürücü olabilir elbette.

Fenerbahçe istekli başladı, rakibin 10 kişi kalmasıyla psikolojik olarak da rahatladı ama Necip’in golüyle tekrar 2 farklı geriye düştü, şampiyon olacak takım elbette bu kadar kolay gol yemez.. Necip’in 6 sezon sonra gol atması da ayrı bir ironi..

Fenerbahçe’nin en zorlandığı konu kapalı defansları açmak, rakip 10 kişi kalmış olsa da sonuç değişmiyor. Kemal Ademi de sanıyorum aranan oyuncu değil, o da pas istasyonu olamadı, Mert Hakan da beklenen etkiyi sağlayamadı, şuursuz Fenerbahçe atakları pozisyon üretmekten uzaktı.

Ozan’ın golü maçı belki beraberliğe taşır mı dedik ama Erol Hoca’nın Ferdi-Novak değişikliği beklenen etkiyi yaşatmadı, bir şeyler yapabilme potansiyeli olan tek oyuncu Pelkas’ın Thiam’la değişmesi de bana göre maçın kaderini çizdi, Beşiktaş’ın dördüncü golü de işin sadece son noktası oldu, bu arada Ozan da istatistik hanesine bir gol yazdırmış oldu, iyi de oldu, satılacak başka ne kaldı Ozan’dan gayrı..?

Bugün Sergen Yalçın kazandı, takımı daha motiveydi, Fenerbahçe’nin zayıf yönlerini çok iyi tespit etmişti, planı işledi, maçın son bölümündeki Nkodou değişikliği, Nsakala hamlesi tam yerindeydi, tebrik etmek lazım..

Fenerbahçe’nin yalnızca geniş bir kadro kurduğunu çok yazdım, stoper bölgesinde Serdar Aziz çıtasının aşılamadığını söyledim ve hala aynı fikirdeyim, pivot santrforsuz olmaz diyen miyonlarca taraftar zaten haklıydı, Fenerbahçe’nin bir kalecisi de yok ayrıca..

Erol Bulut bu sezon çok tartışılır. Bu kadroyu şampiyon yapamayan hocaya bir şey demem, ligi erkenden koparacak kadro kalitesine normalde sahip değil ama bu sezon özelinde bu kadro da yeter ama bu kadronun da hakkını veremiyor. Kadro şişkinliği kafasını çok karıştırıyor ve egoları yönetmekte zorlanıyor diye hissediyorum..

Bu maç özelinde söylüyorum, sakat değilse Serdar Aziz’i yedek bırakması büyük hata oldu. Pelkas’ı orta sahada 90 dakika oynatmadan kilit falan açamaz. Ferdi bugün çok kötüydü ama kazanılması lazım, 20 yaşındaki çocuğu kurtarıcı olarak sahaya sürerek kazanamazsın. Sosa çok istikrarsız, ipiyle kuyuya inilmiyor, Lemos asla Fenerbahçe oyuncusu olamaz, Thiam’ı düğünümde oynatmam ve en önemlisi Fenerbahçe karambole futbol oynuyor..

Fenerbahçe ara transferde mutlaka bir pivot santrfor almak zorunda, yoksa bu sene de olmaz ama kaleci şart oğlu şart. Rakip takımın oyuncusu 30-40 metreden şut deniyorsa, orada bir duracaksın..

Çok dersler çıkarılması gereken faydalı bir mağlubiyet olduğunu düşünüyorum ama anlayana..

mail: bruno.monte@abcspor.com

twitter: @BrunoMonte1907

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

FUTBOLUN BİTTİĞİ GÜN

Olmaz olsun böyle lig. Olmaz olsun böyle galibiyet. Yeter artık Fenerbahçe'nin bu ülkede maruz kaldığı muamele. Lanet olsun Fenerbahçe'yi senelerdir ırkçılık derecesinde...

Benzer Konular