Oysa ki gayet iyi bir ilk devre oynadık.
Biliyorum hafta arası 120 dakikalık zorlu bir mücadeleden çıktık ancak daha çok top yapmalıydık. Baskıyı pasla kırmalıydık. Sanki biraz gereksiz gömüldük. Elbette skoru koruma içgüdüsü var ama 45 dakika boyunca oyuna hükmetmişsin. Rakibin de çok fazla üzerine gelememiş. Ne olursa olsun siyahla beyaz kadar farkeden bu kadar ayrı iki devre olmamalıydı. Özellikle 60-90 arası bize yakışmadı.
Lille maçında belki de en fazla efor sarfeden iki adam Szymanski ve İsmail’i dinlendiremedik alternatifsizlikten. Düşünün son dakikalarda Kruniç oyuna girmiş dili artık dışarıda olan İsmail ondan çok mücadele ediyor. Öte yandan takımın en yaşlıları Dzeko ve Tadic te sahadalar. Tabii burda insanın aklına Irfan Can’dan yararlanamaz mıydık sorusu geliyor. Top tutardı, faul alırdı, tehlike yaratırdı Sanki Irfan Can’sızlık bu akşam biraz canımızı yaktı.
Becao tercihi beni şaşırtmadı. Bir yerde devreye gireceğini tahmin ediyordum. Çağlar’la beraber iyi mücadele ettiler ama özellikle yediğimiz ilk golde nasıl kornerde rakibi bu kadar boş bıraktık anlayamadım. O gol rakibi kamçıladı. Hakem de Göztepe’nin sertliğine maç boyu müsamaha gösterdi. Tabii ki bu tip maçlarda Mourinho’dan skoru aldıktan sonra rakibi kitlemesini, çaresiz bırakmasıni bekliyoruz. Kalecimize top bile gelmemesi lazım diye düşünüyoruz. Demek ki bazı şeylerin oturması için daha zamana ihtiyaç var bekleyeceğiz.
Son olarak ta anlamadığım şekilde Fenerbahçe taraftarının bir kısmı içeriye alınmadı. Tribündekilere biber gazı sıkıldı.
Ortalık gerildi. Artik kabak tadı veren hoparlörden anormal sesle müzik çalındı Fenerbahçe’lilere doğru kulakları sağır edercesine. Bu muameleyi yapanların hepsine de yazıklar olsun diyorum.
mail:alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72