PERŞEMBENİN GELİŞİ
Ne de olsa yeni şeyler eskir, tıpkı eski şeyler gibi. (Bu Dans Senin filminden)
Sezon başı transfer edilen oyuncuların da yüzleri eskidi tıpkı daha önce transfer edilenler gibi..
Samsunspor maçı kağıt üstünde Fenerbahçe’nin zorlanmadan kazanacağı bir maç olduğu için Krunic üzerinden maçı okumak daha doğru olur diye düşündüm maç öncesi ama İsmail Kartal yedek soyundurmuş Krunic’i.
Yana yakıla istenilen adam ilk 11′ e monte edilecekse bundan alâ maç olmaz diye düşünmüştüm, şaşırdım..
Sadece ona şaşırmadım, maç çok kolay görünüyordu ama rakibin bu kadar koşan bir takım haline geldiğine de şaşırdım. Alman hoca pres, pres, pres demiş, hiç ara vermediler prese ve bu pres Fenerbahçe’yi uzun ve riskli paslara zorladı, son zamanlarda gördüğüm en yüksek top kaybı olabilir, istatistiklere göz gezdirdim devre arasında tam 70 top kaybı yapmış Fenerbahçe..
Pozisyon açısından çok kısır bir ilk yarı oldu diyemem, 9 şut var, 3 net pozisyon ve bir gol..
12.dakikada İrfancan’ın attığı golü de akıl golü diye nitelendirmek mümkün. Fred’den derslik bir ara pas, Tadić’ten muazzam bir aşırtma pas, İrfancan’dan iki kolunu açmış kaleciye nasıl gol atılır golü..
Aslında 3.dakikada Fenerbahçe Tadić’le golü bulabilirdi, Dzeko’nun da kaçırdığı bir gol var, ikiyi bulamadığın her maç bir risk ve bir stres..
Bonucci çok top kaybı yaptı, Dzeko da bence kötüydü. Dzeko sade oynamalı,.topla döneyim, topu süreyim işlerine girdiği anda zarar veriyor..
Szymañski koşan Samsunspor orta sahasına güzel karşılık verdi, Fred de biraz farklı oynadığı için top kayıpları yaptı, kanatlara biraz fazla girdi, taktik gereği muhtemelen..
Samsunspor’un pozisyonu yok ama hep bir şey yapacaklar gibi bir halleri vardı ilk yarıda..
Ikinci 45 dakika görünüm değişmedi, Samsunspor biraz daha cesur oynamaya başladı, ilk pozisyonunu da buldu, bu ilk sinyaldi. Fenerbahçe’de işlerin yolunda gitmediği belliydi, bir şeyler yapmak gerekiyordu ama bir hamle gelmedi..
Emre’nin frikiğini Livaković içeriden çıkarınca doğru düzgün pozisyon bulamayan Samsun beraberliği buldu..
İsmail Kartal’ın peşpeşe hamlerini izledik, hiç birinden verim alamadığını, gerekli baskıyı ancak maçın son bölümünde bulduğunu söyleyebilirim ama gol gelmedi ve Fenerbahçe kendi sahasında önemli bir fırsatı tepti.
İsmail Kartal’ın hamlesi geç geldi, perşembenin gelişi hikayesi tekerrür etti .
Yapılan hamleler sonuç vermedi. Forvetin üçünü birden aynı anda değiştirip maç çevirmek bence kötü bir fikirdi. Kötü bile olsa duvar olabilen Dzeko’nun kaybının yanında Tadić ve Szymañski skora her an etki edebilecek oyuncular, sahaya enerji koydu hoca ama takımın aklını eksik bıraktı.
Szymañski’nin bazı maçlara uygun olmadığı belli ama bu maç onlardan biri değildi, Szymañski de çıkınca Jesus düzeni gibi oldu. Iki tane önlibero ile top dağıtmak gibi bir durum çıktı ortaya. Hem Cengiz hem de Jong çizgiye basan oyuncular, gömülü Samsunspor defansının ekmeğine yağ sürmek gibi bir şey oldu. Alman hoca akıllı iş yaptı, Osman’ı da oyuna alarak çizgiye yapışık oynayan iki forveti pasifize etti. Ta ki Krunic’in kaçırdığı gole kadar da karambol dışında pozisyon olmadı..
Ligin ikinci yarısı zor gecer demiştim, Fenerbahçe’nin kenardan da desteğe ihtiyacı olan zamanlar olacak demiştim önceki yazılarımda, İsmail Kartal’ın bu konularda eksik kalacağından endişe ettiğimi söylemiştim, bugün de onlardan biriydi, panik hamleler yaptı, onu da perşembe günü yaptı, maçı çarşafa doladı..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
